9

19K 1.8K 495
                                    

uzun israrlar sonucu yb


Bay Kim ile derslerden bir tanesindeydik. Bu yüzyüze derslere başlayalı 1 hafta olmuştu; hiçbir şey yaşanmamış, bir kere bile yüzüme bakmamıştı. Bu adam beni delirecekti, gerçekten, normal bir öğretmene göre bile daha soğukken ben ondan ekstra ilgi bekliyordum. Bu imkansıza yakın bir şeydi.

Geç kalmak üzere olduğum için evden aceleyle çıkmıştım. Hiçbir şey yememiş bir şekilde Bay Kim'in yanında oturmuş, onun sorumu çözüşünü izliyordum. Her yaklaştığında mahvoluyordum, bu adam beni deli ediyordu. Kokusunu her aldığımda kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu ve bu onun farkında değildi.

Gözlerimi onun üzerinden aldım, kitaba çevirdim. Sorunun yanına birkaç işlem yazmıştı ama görüş açımdaki esmer eller soruya bakmama engel oluyordu. Kim Taehyung'un elleri tapılası bir güzellikteydi ve yüzükler onları süslemekten vazgeçmiyordu. Bu da onu daha etkileyici kılıyordu.

Kalemi bıraktı, yanımdan kalktı. Tekrar karşımdaki eski yerine yerleşti. Ellerini bilgisayarın klavyesinde gezdirdi. O ellerin vücudumda gezmesini diledim.

Hiçbir şey yemeden geldiğim için karnım ağrıyordu ve soru çözümünün bitmesine daha bir saat vardı! Nasıl dayanacaktım ki?

Dakikalar geçti, beklemediğim bir anda karnım guruldayınca utançla ellerimi karnıma bastırdım susması için. Rezil oluyordum işte yine!

Bay Kim'in kısılan gözlerinden hafifçe gülümsediğini görebildim. Yine rezillik ve yine Jeongguk. Bakışlarını ekrandan alıp gözlerime tutturdu. Arkasına yaslanırken mırıldandı. "Acıktın mı?"

"Yani birazcık, gelmeden önce çok yiyemedim geç kalacağım için bir de gelmek istemiyord Şey işte öyle değil istiyordum da-"

Kalın ve boğuk ses gülerek sesimi kesti. Utançla bir nefes daha verdim maskeye, sıcak nefes yüzüme tekrar çarparken bakışlarımı kaçırdım.

"Sorun yok, Jeon. İstersen yemek yemeye götürebilirim seni. Bütün dersleri kaçırmadığın için bunu hakettin." Dediği ile gözlerim büyüdü. Bay Kim ile başbaşa yemek yemek... Randevu? Bu şimdiden kalbimi deli gibi arttırıyorsa o an ne yapacaktım?

"Jeon?" Bir cevap vermemi bekliyordu, dişlerimi dudaklarıma geçirip cevap verdim. "Sizi rahatsız etmek istemem ama bu güzel olur."

Başıyla beni hafifçe onayladı. Bilgisayarını çantasına katarken onu izledim, ayağa elindeki çantayla kalkınca konuşmaya devam etti. "Toplan o zaman, dışarıda bekliyorum."

Bekle tabii, bekle sen.

.

.

benden bu kadar arkadaslar yok cikmiyor yani guzel de olmadi

forgotten micWhere stories live. Discover now