🍨

43 10 24
                                        

"Kıpırdarsan bu suyun gideceği yol sadece omurgan olmaz." genç kız can havliyle başını sallarken arkasındaki adam kaynar suyu ensesinden aşağı dökmeye başlamış. Acı katlanılmazmış, kıvranmamaksa elde değilmiş. Ağzındaki sıkı bağa rağmen haykırmış kız, evin her bir köşesi bundan fazlasıyla nasiplenmiş. Gözlerinden yaşlar süzülüyor, fazla ısınmış kaynar su istemsiz kıpırdanmaları yüzünden sırtınn her yerine yayılıyormuş. Acı zihninin ve bedeninin hatta ona göre evrenin her yerindeymiş. Çığlıkları, o her duyanın yüreğini sırtını yakan şu su gibi yakabilecek olan çığlıkları, bu acının birazı bile etmezmiş.

Saniyeler, günler hatta haftalardır orada olabilirmiş, bilmiyormuş, tek bildiği bu acının zihninin derinliklerini kasıp kavurduğuymuş. Akli sağlığı, anıları, onu o yapan her şeyin delindiğini hissediyormuş. Dayanamıyormuş artık.

Bunu yapanlarıysa tanımıyormuş, hayatında hiç görmediği insanların neden bu işkenceleri ona yaptığı hakkında hiçbir fikri yokmuş. Üç gündür oradaymış, dolayısıyla o ana dek bu evdeki üç odayı görmüş. Her işkence için farklı bir oda tercih eden bu adamlar gayet normal döşenmiş bu odaların mobilyalarını kötü anları, canhıraş çığlıkları ve hatta kanlarıyla kirletiyorlarmış. Bugünse durakları mutfakmış. Dört sandalyeli, yıldızlı bir masa örtüsü bulunan koyu renkli yemek masasının üstünde kızın masaya var gücüyle bastırdığı kolları varmış, minderi su ile lekelenmiş sandalyelerden birine yeni lekeler eklerlerken avazı çıktığı kadar haykırıyormuş

Henüz gençliğinin baharındaki güzel kız, onu diğerleri gibi yapan her şeyi o sandalyede kulaklarından dökülen bir su sesi ve kendi çığlıkları eşliğinde kaybetmiş. Niyetleri en başından beri bu olan adamlarsa kayıtsızca ellerindeki notluklara bir şeyler karalamış ve kızı ev gibi olmayan tek odaya almışlar. Genç kız artık nefes alan bir ölüden farksızmış. Nadiren tepki verir, bazen nefes almayı bile unuturmuş. Yaşadığını düşündüren tek zamanlar eline bir kalem verildiği zamanlarmış, kız o zaman transa geçmişçesine kendini ve insanların delilik dediği şeyi anlatmaya başlar, bu yazdıklarını kimsenin okumaması içinse her seferinde bir mücadeledir tuttururmuş. Ve bir gün yazmayı bırakmasıyla nefes almayı unutmuş, kalbi eşzamanlı olarak durmuş.

No SignalWhere stories live. Discover now