Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
♥️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~~~
Onu görmeyeli uzun zaman geçmişti. Saçından tırnağına, gülüşünden duruşuna varana kadar her şeyi değişmişti. İyi yönde ama kesinlikle bu değişim Carol'ı etkiliyordu...
Tabakasından heyecanla çıkardığı bir dal sigarayı titreyen ellerle dudağının arasına sıkıştırdı. Çakmağıyla dudakları arasındaki tütünü yakarken havada oluşmaya başlayan dumanı içine çekerek gülümsedi, ardından ise başını yan dönüp dumanı tekrardan geriye, salonun boşluğuna doğru üfledi. Therese, artık sigara kullanmıyordu. Bunu ona masaya oturur oturmaz yaktığı ilk sigarasında sormuştu, Therese kibar bir şekilde teklifini geri çevirip, "Ben artık kullanmıyorum, teşekkür ederim" dediğinde ise Carol bu yeniliği tebessümle karşılamıştı. Küçük kızı büyümüştü artık. Eski çocuksu isteklerini geride bırakmıştı. Kim bilir belki de geride bıraktığı sadece sigara alışkanlığı da değildi...
Parlayan yoğun mavilerini Therese'in ona dikkatle bakan gözlerinden bir saniye bile çekmeden, "Geçenlerde Abby, senden bahsetti" diye açıkladı. Biraz utandı Carol, onu otel odasında bırakmak zorunda kaldığı o gün geldi aklına. Ve sonrasında Abby'nin ona anlattığı ızdırabı...
"Times'da gazetesinde işe başlamışsın, tebrik ederim."
Therese, nazik bir şekilde teşekkür etti. Gözlerindeki ifade öyle yoğundu ki, Carol anlayamıyordu. Bakışlarından gözlerine aynı anda bir sürü duygu yansıyordu. Öfke vardı derin bakan gözlerinde, kırgınlık, gurur vardı ama en fazla olanı da özlemdi...
Carol'da da durum farklı sayılmazdı. Öyleki bakışlarını bir saniye bile olsun Therese'in gözlerinden ayıramıyor, ondan farklı bir yere bakamıyordu. Fazlasıyla özlem vardı... Küçük yuvarlak masada ikisinin nefesleri arasında elle tutulacak, gözle görülecek kadar derin bir bağdı aralarındaki şey.
Therese, hiç konuşmuyordu. Bu durum Carol'ın dikkatinden kaçmadı. Elini uzatıp masanın üzerindeki avizenin gür ışıkları altında parlayan kırmızı şarap kadehini aldığında Therese'e doğru kaldırıp gülümsedi.
