Çoğu teklif şövalyelerin mezun olduğu büyük etkinlikte yapılırdı. O etkinliğe sadece asiller değil kraliyet ailesi de katılırdı. Yeterince iyi bir şövalye isterse direkt kraliyet ailesinin altında çalışmaya başlayabilirdi.

İvony için de böyle olmuştu. O bilmese de onu 2 ay boyunca izleyen erkek kahraman, mezuniyet gününde ona şövalyelerinden biri olması için teklifte bulunmuştu. İvony de bu şekilde ona yakın olan şövalyelerden biri olmuştu. Birkaç önemli olayın ardından ise bizzat kişisel koruması olarak 7/24 (müstakbel) imparatorun çevresinde dolaşmaya başlamıştı. Rütbesi en yüksek şövalye olmuştu yani... Mezun olur olmaz (müstakbel) imparator Darian'ın bizzat seçtiği şövalye olarak daha sonra sarayda namı 'İmparatorun kılıcı' veya 'imparatorun favorisi' şeklinde çokça duyulmuştu.

Şövalyeler kendilerine gelen teklifleri eğer mezuniyetlerinden önce geldiyse mezuniyete kadar bekletebilirdi. Bu şekilde daha iyi bir teklifin gelmeyeceğinden emin olurlardı. Mezuniyetten sonraysa kısa sürede cevap vermeleri gerekirdi.

Mezuniyette bile seçilmeyen şövalyelere başarısız demek doğru olmazdı. Bu şövalyeler en az 6 yıllık eğitimden geçen, imparatorluğun en güçlü askerleriydiler. Bizzat imparatorluğun generalleri tarafından zorlu bir eğitimden geçiyorlardı. Mezuniyetten sonraysa sarayda çalışıyorlar veya güçlü birliklerin bir parçası oluyorlardı ve orduya katılıyorlardı. İmparatorlukta şu an 4 büyük general ve onların yönettiği 4 büyük birlik vardı.

Her neyse İvony'e dönecek olursak kendisi bu 2 aylık süreçte hiçbir teklif almayacaktı. Bunun nedeni acemi birliğindeki diğer öğrencilerin kirli oyunlarıydı. Eğitim hayatı boyunca çeşitli kumpaslar yüzünden gerçekten kendini gösterme fırsatı bulamamıştı. Çoğu müsabakaya katılamamıştı bile. Katıldıklarındaysa kadın olduğu için küçümsemiş, doğru düzgün değerlendirilmemişti. Onun ışığını tek fark eden İmparatordu. Ah, şu imparator kelimesi de dilime dolandı. Darian henüz imparator bile değil. 6 ay sonra İvony sayesinde babasını öldürünce İmparator olacak. Hep bu gerçeği unutsam da şu an Darian'ın şerefsiz babası imparator. Yine de ona eski imparator demeye o kadar alışkınım ki şu an bile bunağı imparator olarak düşünemiyorum.

Her neyse, sonuç olarak kitabın başlamasına 2, imparatorun ölmesine ve Darian'ın imparator olmasına 6, Abimin ölmesine ise 12 ay var. Benim de 14 ay falan olması gerekiyordu. Şafak 426, hadi bakalım!

Gözlerimi birbirleriyle kapışan şövalyelerde gezdirdim. Çoğunun üstünde hiçbir şey yoktu ve bu, yanımdaki azgın leydilerin heyecanla iç çekmesine neden oluyordu. Buradaki şövalyeler bizim kontluktaki kadar estetik görünmediğinden benim etkilendiğim söylenemezdi.

"Babamı ikna edersem Sör Lenyas'a teklif edeceğim." Yanımdaki Leydi'nin konuşması ile elimde olmadan kafamda 'İzmirde kızlar teklif ediyormuş.' sözleri yankılandı.

"Ha, çok şanslısın! Sör Lenyas en yakışıklıları. Ben de ona teklif etmek isterdim ama babamın izin vermeyeceği kesin." Bu Lenyas neden bu kadar tanıdık geliyor? Sanki... Ah! Şimdi hatırladım! Bahsettikleri şövalye İvony'in çocukluk arkadaşı. Aynı zamanda kadın kahramana yıllarca platonik aşk besleyen yan karakter.

İkisi de aynı köyden geliyordu. Beraber seçmelere katılıp beraber kraliyet şövalyesi eğitimine başlıyorlardı. Oldukça yakın arkadaşlardı yani. İvony Lenyas'ın duygularından habersiz olsa da... Lenyas hakkında bir diğer şey de şuydu: ölüyordu. Her fani ölümü tadardı ama Lenyas biraz erken tadıyordu. Yaklaşık 6 ay sonra aşkı uğruna ölecekti.

Tam olarak şöyle oluyordu: İmparatoru öldürmek için isyan başlatan Darian ile ortalık karıştığında İvony'in hayatı için kendini feda ediyordu. Üzücüydü. Darian'ın isyan planları sadece yakın çevresi tarafından biliniyordu. Bir elin parmağını geçmeyecek bu kişiler arasında bir hain de vardı. İsyan günü planları sızdırıldığı için İvony tam da Darian'ın yanına gidecekken köşeye sıkıştırılıyordu. Güçlü olmasına rağmen zayıf anını yakalayan bir düzine askeri atlatamıyordu bu yüzden. İvony zamanında Darian'a yetişemeyeceğini düşünüp panik olurken tam o sırada sahneye Lenyas giriyordu ve İvony'e gitmesi için fırsat yaratıyordu. Onu gördüğümüz son sahnesinde güvenilir bir gülümseme ile İvony'e bakmış ve ona halledeceğini, onun gitmesi gerektiğini söylemişti. İvony kesinlikle hayatta kalması gerektiğini söylediğinde, buna gülümsemiş ve döndüğünde ona söylemesi gereken bir şey olduğunu söylemişti. Bu elbette bir aşk itirafı olacaktı ama Lenyas orada ölmüştü. İvony Darian'ın yanına giderken gördüğü birkaç güvenilir askere Lenyas'ın olduğu yere gitmelerini söylemişti ancak Lenyas için çok geç olduğunu bilmiyordu. Darian'ın yanına gittiğinde onu kurtarmış ve babasını öldürmesine yardım etmişti. Yani aynı anda erkek karakter kurtulurken yan karakter de ölmüştü. Ah, isyanın olduğu bölümler her sahnede nefesimi tutmuştum. Kanlı isyan bittiğinde ve bir çok kayıp olduğunda kitap da sezon finali vermişti. Şey, tatlı bir kitap olduğunu söylemiştim değil mi? Unutun siz onu.

Daldığım düşüncelerden çıktığımda arkamı dönüp gitmeye karar verdim. İvony burada olsaydı çoktan ışığı ile gözlerimi kamaştırırdı ve onu fark ederdim.

Buraya İvony ile görüşmek için gelmiştim ama sanırım elim boş dönmem gerekiyordu. Bahçede arkamda bir melek bırakıp buraya geliyordum ve elde ne vardı? Koca bir sıfır! İvony'i de göremediğim için zaten arkamda bıraktığım melek yüzünden bozulan moralim daha da bozulmuştu. En başında o meleği bırakmamalıydım. Bunun için mi bırakmıştım yani? Bir grup kaslı erkeği izlemek için? Bir grup azgın leydinin fantezilerini dinlemek için?

Evet. Buradaki leydilerin şövalyeler hakkında hiç de masum olmayan düşünceleri vardı. Buna maruz kaldığım için sinirlerim bozulmuştu.

Tamam itiraf ediyorum arkamda bıraktığım melek yüzünden sinirlerim bozuldu.

Kim olduğunu veya kardeşi olup olmadığını sorabilirdim. Geri dönsem bıraktığım yerde bulur muydum acaba?

Kafamı çevirip arkamda olduklarını bile unuttuğum şövalyelerimize baktım. Az kalsın çığlık atacaktım çünkü onların benimle geldiğini tamamen unutmuştum. Her şey o meleği gördüğümde...

Gerçekten bunlar ne zamandır buradaydı? Hiç ses de çıkarmıyor adamlar!

Onlara dönmemle hepsi de emirlerime hazır bir şekilde dik duruşa geçti. Şimdi düşünüyorum da, bunların yüzü yakından daha iyi. Camdan izlerken de güzeldi ama şimdi yakından...

İçimden 'Gür kirpikleriniz dövüşte önünüzü görmeye engel olmuyor mu?' diye sormak geçerken ağzımdan sadece şunlar çıktı:

"Artık eve dönelim."

♧♧♧

Ben Bu Kitabın Kötü KarakteriyimWhere stories live. Discover now