Moral Of The Story

12 4 0
                                    

''İyi geceler Kore. Bu gece burada olan herkese teşekkür ederim. Sizden ayrılmadan önce size yazdığım bir şarkının hikayesinden bahsedeceğim.'' 
Gözlerim hayranlarımın üzerinde dolanırken sevinç çığlıkları ile bana sesleniyorlardı. Hayatım boyunca bu anı beklemiştim. Mikrofonu dudaklarıma yaklaştırıp konuşmaya başladım. 

''Evet. Bildiğiniz üzere albümde en sevdiğim şarkı Moral of the Story. Nedenine gelecek olursak: Ben 16 yaşımdayken bir erkek arkadaşım vardı Elijah. Beni görüyorsa merhaba Elijah bak senden sonra çok güzel toparlandım. Neyse devam edeyim. Onu o kadar çok seviyordum ki yaklaşık 1 hafta çıktık. Şimdi diyeceksiniz ki bir hafta da bu kadar sevilir mi? Ben sevdim gerçekten çok sevdim. Biz tanışalı 3 hafta olmuş çıkamaya başlayalı 1 hafta olmuştu ki bana geldi ve dedi ki ''Ayrılmak istiyorum.'' Bahanesi de neydi biliyor musunuz? Aşık olamıyormuş. En yakın arkadaşım olan Edward'a teşekkür etmek istiyorum. Şu an 25 yaşındayım ve tam 19 yıldır arkadaşım bu zorlu dönemde toparlanmama yardım etti. Ve Edward'ın kız arkadaşı Alison ona da teşekkür ederim benim bu zorlu dönemim de Edward kadar onun da etkisi var. Moral of the Story'i tam da bu dönemde yazdım. Anlamını biliyorsunuz. Aşık olduğunu düşünebilirsin aslında acı içindeyken. Üniversiteye başladığımda Henry ile tanıştım. Onunla çok yakın arkadaş olduk. Zamanla yakınlaştık. Önce arkadaş olduk sonra arkadaşlarımızı tanıştırdık sonra sevgili olduk sevgili olduktan sonra ailelerimizi tanıştırdık 2 yıl sonra nişanlandık ve''

*Yüzük parmağındaki yüzüğü hayranlarına gösterir.* 

''Seneye evleniyoruz. Henry'i tanıyanlarınız vardır. Ünlü olduğumda sürekli yanımdaydı ona çok teşekkür ederim. Bu 4 yıldır yanımda olan bütün hayranlarıma teşekkür ederim iyi ki varsınız.'' 

Eğilip bütün hayranlarımı selamlayıp sahneden indim ve koşarak kulisteki Henry'nin yanına gidip ona sarıldım. Ayrıldığımızda elimi tutup beraber dışarı çıktık. Çıkıştaki hayranlarımın bazılarına imza verip bazıları ile fotoğraf çekildikten sonra Henry ile arabaya bindik. Kalabalıktan uzaklaşırken Henry gülerek arabayı kullanıyordu. 

''Çok mu yoruldun?''

''Biraz ama iyiyim. Aynı yere gidiyoruz değil mi?''

Gülerek başını salladı ve uçurum kenarına yanaştı. Arabadan inip bagajdaki örtüyü alıp yere serdik. Yan yana oturduğumuzda Henry kolunu açtı. Kolunun altına yerleşirken yıldızları izlemeye başladık. Bu anı hiçbir şeye değişmezdim. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 24, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Öylesine One Shot Where stories live. Discover now