2. Bölüm: Normaliz ama Ölmek Üzereyiz.

En başından başla
                                    

"O elindeki ne Kumsal?" dediğimde ellerini havaya kaldırdı adeta teslim oluyormuşcasına. Yere düşen şeyi almak için ona yaklaştım ve yere eğildim.

O bir jiletti.

O jiletle ne işi vardı.

Jileti elime aldım ve

"S-sen düşündüğüm ş-şeyi yapmış olamazsın... olamazsın... SEN BENİM GİBİ OLAMAZSIN HAYIR HAYIR HAYIR..." dedim sonunda sesimi yükselterek...sesim yine titredi. Sahi benim sesim hep titriyordu.

Altında ki eşofmanı paçalarından tuttu ve diz kapaklarının biraz üstüne çıkardı. Gördüklerim,gördüklerim gerçek olamazdı. O-olamazdı. Yan odadan annem ve babamın bağrış sesleri yükselirken ben sırıtan Kumsal'a hayal kırıklığıyla baktım. Hepsi,hepsi benim yüzümdendi.
Her şey benim suçumdu.

Sırıtarak bana bakan Kumsal,

"Üzgünüm abla. Üzgünüm... ama seni örnek almamı bana annem ve babam söylemişti öyle değil mi?Her akşam yemeğinde senin notlarınla,başarınla övünürken beni yerin dibine soktular. Sırf coğrafyadan 62 aldığım için ben iki gün odamdan çıkamadım onlar seninle övünürken. Senin notlarına sahip olmak için çalıştım,seninle aynı başarı da olmak için canım çıktı. Sana yetişmek için öldüm ben abla. Ama sen beni hep geçtin. Bende dedikleri gibi seni örnek aldım ablacağım." dedi gülerek ve dolu gözlerle.

Yanına yaklaştım ve ona sıkıca sarıldım.
Saçlarından öptüğüm sırada ağlamaya başlamıştı.

"B-ben özür dilerim Kumsal...
Çok özür dilerim ablam,
Çok..."

dediğimde Kumsal benden ayrıldı. Gözyaşlarını sildi ve
"AY ABLA VALLAHA ÜLKEDE RESMEN ZOMBİLER VAR BİZ NEYE AĞLIYORUZ" dedi ve gülümsedi. Bense ne tebessüm ettim ne de sus dedim. Sadece kafamı salladım.

Hepsi benim suçumdu.

O bunu haketmemişti.

Ben hak etmiştim.

Ben ölmeyi de hak etmiştim.

——————————————————————

Yatağa oturmuştuk. Kumsal dizime yatmıştı ve bende onun saçlarını okşuyordum. Şaka gibiydi. Dışarıda bizi neredeyse çiğ çiğ yiyen virüslüler varken biz burada birbirimiz sığınıyorduk...

Babam ve annemin bağrış sesleri kesilmişti. Yaklaşık yarım saat önce.

Babamın o silahlarla ne işi vardı?

diye düşünürken kapı adeta kırılırcasına çalınmaya başladığında Kumsal dizimden kalkıp bana kim geldi bakışları attı.

"Bilmiyorum." dedim sessizce. Ayağa kalkıp odanın kapısını açtığımda annem ve babamın koridorda kapıya doğru yürüdüklerini gördüm. Benim ardımdan Kumsal'da ayağa kalktı. Kapıya doğru ilerlediğimizde yerde duran sırt çantaları gördük. Mutfakta da masanın üstü boştu.

Babam kapıya yaklaştı ve kapı deliğinden baktı. Babam arkasını döndü ve ilk olarak bana baktı hemen ardından "tanımıyorum" dedi fısıldarcasına.

Kapı deliğinden annem baktı ardından bend ebattım. Ben bunu tanıyordum. Bu ben çiçekleri sularken bana söven o kel komşumuzdu.MALDI. Neymiş aşağıya su geliyormuşta bilmem neymişte...

"KAPIYI AÇIN YALVARIRIM KAPIYI AÇIN!LÜTFEN PEŞİMDELER! KAPIYI AÇIN LÜTFEN YAKAVARIRIM!" dedi bağırarak ve ağlamaklı bir sesle. Babam

"Kapıyı açmayacağız." dedi fısıldayarak.Bense hala kapı deliğinden dışarı bakıyordum. O mal komşumuz hala kapıya vurup bağırırken. Merdivenlerin olduğu kısımdan iki kişi geldi. Ve üç kişi kapıyı zorlamaya başladılar.Kendini acındırarak bize kapıyı açtırıp evi yağmalayacaklardı. Babama arkamı dönüp
"ü-üç kişiler." dedim. Babam gözlerini bana doğru çevirdi ardından bana çekilmemi söyleyene bakışlar attı ve kapının deliğinden dışarıya baktıktan sonra bize döndü,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

X-156 VİRÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin