2. Bölüm: Normaliz ama Ölmek Üzereyiz.

10 0 2
                                    


Her şeyi anlamıştım.

Her şeyi anlamıştık.

Ya da anladığımızı zannediyorduk.

Kumsal'ın söylediklerinden sonra hepimizin başına jeton düşmüştü. Annem ağzını açacağı sırada ben konuşmaya başladım.

"H-Hayır... Yani,y-ani olmaz,olamaz. İMKANI YOK! De-Değil mi b-baba,a-anne?" Annem,

"Değil mi Kerem? Olmaz,o-olamaz yani..." dedi ardından Kumsal,

"YA SİZ NE KORKAKSINIZ BE ALACAĞIZ BIÇAKLARI TAK TAK KAFALARINA!" dediğinde hepimiz çatık kaşlarla ona baktık. Babam,

"Bilmiyorum hayatım... bilmiyorum..." dedi ardından babam ayağa kalktı.

"Tamam... sakin olacağız... Covid vardı,maymun çiçeği vardı hepsini atlattık. Elbet bunu da atlatırız. Haberlerde erzaklarınızı yeterince dikkatli kullanın dediler..." diye devam ederken annem sözünü kesip,

"Ne var ne yok bakalım o zaman." dedi ve ayağa kalktı. Mutfağa doğru gitti. Bende annemin peşine gittiğimde annem buzdolabını açmış bir şeyler çıkarıyordu.

"Bahar kızım sen misin?" dedi ve arkasını dönüp bana baktı,

"Çekmecelere bak kızım uzun dayanabilecek şeyler çıkart." dediğinde çok panik olmuştum. Beler olabileceğini anlamıyordum. Kardeşimde sanki yılardır buna hazırmış gibi davranıyordu.

Zorlanıyordum.

Ölecektim.

Her neyse gidip çekmeceleri karıştırmaya başladım. Kumsal ve benim noodle dolu olan çekmecemizi açtım ve hepsini çıkarttım sadece 6 tane kalmıştı.

O alışverişe babamla bugün gitmeliydik keşke annemi geri çevirip yarın gideceğiz demeseydik...

Çıkarttığım noodle paketlerini yere bıraktıktan sonra çekemecede ki bisküvileri ve makarnaları çıkarttım. Çekmecede ki kuru fasulye,nohut Allah ne verdiyse hepsini çıkartıp yere dizdim. Nolur nolmaz yani...

O sırada annem buzdolabından çıkardığı her şeyi masaya dizdi. Ton balıkları,mısırlar,bezelyeler ve haşlanmış nohut olan konserveler vardı. İyi ki şunları almışız...

Elimizde 4 paket tuzlu bisküvi,2 paket kurabiye,3 paket makarna,1'er paket kuru fasulye,nohut,mercimek vardı. Sahi biz mercimeği ne yapacaktık. Annem mercimeği alıp ger çekmeceye yerleştirdi. Üçlü,3 konserve ton balığı,4'lü 2 paket konserve mısır,750 gramlık konserve nohut ve bezelye vardı. Ha birde bizim noodle vardı. Her neyse. Annem gidip babanı çağır dediğinde babamı çağırmak için yatak odasına gittim. Kapıyı hafifçe araladığımda babamın yatağının üstüne serdiği yaklaşık 15-14 silah gözüme çarptı. Bu da ne idi böyle?

"B-baba?" dedim sesim hafifçe kısıldı.

"NİYE KAPIYI ÇALMIYORSUN BAHAR! SIÇTIĞIMIN EVİNDE NİYE BİR KAPIYI ÇALMAK BU KADAR ZOR GELİYOR! SİKTİR GİT ŞU ODADAN!" dedi babam ba-bana bağırarak. Babama şaşırmış ve gözlerim dolmuş bir şekilde baktım. Siktir olup gitmemi söyledi...

Gidecektim ama hazır değildim be baba...

Annem duyduğu bağrışlar yüzünden yanıma geldi. Ve bana ne oldu diye sorarcasına baktı. Bense başımı kaldırdım. Gözlerimi ellerimle sildim ve yok bir şey diyerek odama gittim. Gittiğimde Kumsal oradaydı ve elinde bir jilet vardı. Kapıyı sertçe kapattım ve

"O elindeki ne?" dediğimde bir şey demedi.

"O elindeki ne?" diyerek soruyu tekrarladım. Tekrar başını sağa sola salladı. Soruyu tekrarladım.

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Sep 01, 2022 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

X-156 VİRÜSÜDonde viven las historias. Descúbrelo ahora