Mono no aware, Xiaoven

B1- Düzenlendi!

Bu sabaha daha, fischl'in aromasını bile bilmediğim -belki biraz tütsü ve ada çayı- garip kokulu parfümü ile gözlerimi açtım. Mona ile takılmaya başladıktan sonra parfüm değişmişti. Dediğine göre, "Hey, hey~! Prenzessin her zaman doğal kokular kullanmalı! Çünkü, doğallık asıl zenginliktir. Ah evet mona benim için hazırladı. Ben de bir falcı için uygun olan koku, vanilya aromalı parfüm yaptım." Der. Bazen boş konuşuyor ama dedikleri etkileyici şahsen...

Uyanmamak için direniyordum ama boşuna oluyordu, her türlü bu gün okul vardı ve gitmek zorundaydım. Bir yurtta 5 kişi kalıyor, ve bunlar bir macera romanı düşkünü prenses ve burada bulunduğu 1825 gündür sadece sınıfta iletişim kurduğum ikizler, platonik olduğum çocuk, ben; yani Venti! Hepimiz uzun zamandır arkadaştık, Xiao hariç, o bizden hep farklıydı. Yada bana garipti sonuçta onun sırrını ilk ben biliyordum.
Xiao geleli 2 yıl olmuştu ve ben aşık olmuştum bile. Aşık olduğum kişi ise bir erkekle, yani Aether ile çıkıyordu önceden. Daha sonra Aether, "Başkasından hoşlandığını"söyleyene kadar çıkıyorlardı. Tabii bunu da sadece 3'ümüz biliyorduk. Ben Xiao buraya geldiğinden beri ona karşı birşeyler besliyordum. Bisexsual olduğunu biliyordum zaten, ama şansım yoktu. Ben sadece arkadaş rolünü oynuyordum. Tüm rolüm buydu, sadece bir arkadaş. Önceden 4 hafta çıkmıştık gerçi. Ama ayrıldık diye onu sevmeyi bırakacağım anlamına gelmiyor değil mi..?
Lumine her sabah yaptığı gibi yine müzik kanalı açmıştı. Çalan müzik çok hoştu. Aynı zamanda kendimi bıçaklama isteği de getiriyordu. AGH KAPATIN ŞUNU AĞLAMAK İSTEMİYORUM!

Hiç anlatmadım sana oysa,
Daha çok hikayemiz vardı,
O gece sormuştun ya bana,
Uzaklığın en büyük yaraydı.

Bu şarkı bana Xiao gibi hissettiriyor garip bir şekilde.

Ardından krep kokusu gelmeye başladı. Okulun yemeğini beğenmediğiniz her zaman Xiao bize krep yapardı. Yaptığı krepler de çok güzeldi. Ayrıca hepimize özel krep yapması çok daha mükemmeldi.
Diğerleri çoktan hazırlanmıştı bile, yine sona ben kaldım..
"Xiao! Evde çikolata var mı! Krep boş gitmi-" diye mırdanırken Xiao'nun kızgın bakışları ile karştım. Onu o önlük ile ciddiye alamıyordum.. -Komikti evet.-
Xiao bana bakmaya devam edip kızgınca "Boş?" dedi.
"Aah! " Diye gülüp "Baya süslemişsin! Bu kadar beklemiyordum!" dedim. Xiao oldukça iyi biri ve becerikli.
Xiao hafiften gülümseyerek biraz da zoraki bir şekilde "Afiyet Olsun." dedi. Cümlenin sonuna konulan nokta gibi hissettirdi.
"Uğraştığın için saol!" dedim gülümseyerek.
Fischl odaya havalı bir şekilde girip "hey hey meine lieben freunde (sevgili arkadaşlarım) görüyorum siz kupa kraliçesisiniz. Merak etmeyin, ben sizinleyim!"
Yine mona ile kafayı bozmuş..
Fischl, masaya doğru yönelip devam etti. "Mor çikolatayı nasıl buldun! XİAO AŞIRI HARİKA! Das wundervollste (en harika) sensin Xiao!
Kibirli bir şekilde Xiao "Rica" etti. Bu ikisinin arası çok garip.
Lumine "Xiao, her şey iyi tamam da sen nasıl süt reçeli sevdiğimi bildin?" diye sordu.
Xiao da ters ters bakıp, "Lumine, farkında mısın? İkizin ile ugh her neyse." diye cevap verdi .
Fischl o sırada televizyonda çalan şarkıyı tekrarladı;
"I don't know what to do without you
I don't know where to put my hands
I've been trying to lay my head down
But I'm writing this at three AM"

"Nedense bu şarkı da bana Xiao'yu hatırlatıyor. Neden her şarkı ona özel ki? En kötüsü de bunu asla bilemeyecek olması sanırım?" diye geçirdim içimden. Cidden bütün hayatım Xiao'nun tam kendisiysi.
Önümde ki krep ile güzelce bakıştık. Ben ona, o bana. Çok tatlıydı, yani güzel. Hızlı bitirmek istemiyordum.
Biraz düşünce Xiao için neydim ki? Arkadaşı mı? Yoksa.. neyse. Benden hoşlanacak son kişi o olurdu sanırım.

Kıyafetlerimi giyip çıkacakken Xiao beni durdurdu.
"Hey Venti! Saçını örmeyi unutmuşsun." Dedi .
Sakin bir şekilde dönüp konuşma yapacakken Xiao saçımı tuttu. Örmeye çalışacaktı sanırım ama Fischl olmaması gereken her yere daldığı için buraya da daldı.
Fischl ağzını açmasın diye kolundan tutup sınıfa doğru sürükledim. Bunu yaparken sadece aklımda yine o vardı. Evet, Xiao vardı. 1.5 yıl boyunca bitmiş olan bir olayı bu kadar takıntı yapamam.