4.Bölüm ; Kütüphane

279 15 0
                                    

İnsanı hayata bağlayan sevdikleridir. Annemle barışmamızı hala şaşkın bir durumda izliyordum.
Annem her zaman bana iyi davranmakta ve benimle konuşmak istemişti ama ben sürekli annemden utanıp anneme kızmaktaydım.Anneme ne kadar özür dilesem azdı hele hele hastaneye gelip benimle kalması , bana bakması , benim başımda durması beni sevdiğinin göstergesiydi. Artık anneme kızmamak ve onu üzmemek için kendime söz vermiştim . Bir, iki saat sonra annem taburcu işlerini halletti ve eve gitmek üzere dışarı çıktık. Umutun işi olduğundan çıktı annemle ben taksi bekliyorduk ki bir araba yanımızda belirdi.Camını yavaşça açtı ve "Miray"diye bana seslendi kafamı kaldırarak baktığımda bana bağıran Buraktı.Babasıyla birlikte bizi almaya gelmişti şaşırdım ağzım açık kaldı.Arabadan inerek bize sarıldı.Elimizdekileri bagaja koyarak kapımızı açtı buyrun biraz geç kaldık kusura bakmayın dedi. Annemde " ne kusuru evladım asıl siz kusura bakmayın " dedi. Burak kapıyı kapatarak yerini aldı. Babasına dönerek artık gidebiliriz dedi . Yola koyulduk kimseden çıt yoktu eve yaklaşmıştık Burağa ve babasına "çok teşekkür ederim efendim iyi bir çocuk yetiştirnissiniz" dedim.Babası gülümsedi. Burak ise asıl ben sana teşekkür ederim kötü zamanımda yanımda olduğunuz için ne demek arkadaşlar bu yüzden vardır dedim . Eve varmıştık.Aşağa indik bagajdan çantalarımızı alırken annem burağa sarıldı ve "senin sayende Miraya kavuştum çok teşekkür ederim Burak" dedi ve burağın babasına teşekkür etti bende burağa teşekkür edip yarın okulda görüşürüz diyip el salladım.Arabaya bindiler ve karalıkta kaybolasıya peşlerinden baktım . Annemle eve doğru yürüdük. Kapıyı açtık içeri girdik kıyafetlerimizi çıkardık hemen ben duşa girdim.Biraz olsa kendime gelmek için yorgumdum ve halsiz. Annemle biraz konuştuktan sonra dinlenmek için yukarıya çıktım odanın sesizliğiyle uykuya daldım ...

Sabah annemin yanağımdan öpüşüyle uyandı. "Günaydın prenses" dedi. Bende "Günaydın sultanım"dedikten sonra yüzümü yıkamak için kapıya yöneldim elimi yüzümü yıkayıp. Odama doğru ilerleyip gardolabımı açtım. Okul formalarımı annem sabah erkenden ütülemiş onları giydim ve saçlarımı güzelce ördüm. Annem mis gibi kahvaltı hazırlamıştı onları yedikten sonra anneşimin yanaklarından öptüm. Kapıya doğru yöneldim annem "kızım çantanı unutuyorsun " dedi. Bende "anne ben ben bügün nöbetçiydim sana söylemedim mi? ". Yoo kızım bana söylemedin nöbetçi olacağını. Anne kusura bakma unutmuşum dedim. Annem "kızım başın ağrırsa hocalarından izin alıp gel kendini fazla yorma tamam mı? ". Kafa salayıp tamam dedim. Selin evin önüne gelmişti hemen evden çıktık.Okula doğru yürüdük.Bugün hava güzel olduğu için çok mutluydum.Okula geldik. Selinden vedalaştıktan sonra nöbetçi olduğumdan dolayı müdürün odasına gittim. Nöbetçi
okulda genellikle her sınıfdan iki kişi oluyordu acaba ben bizim sınıftan kiminle olacaktım diye düşünürken Burak geldi.Bizim sınıftan ben ve sen mi nöbetçiyiz diye sordum o da beğenemedin mi ? Beğenemediysen ben gidiyim başkası gelsin dedi bende yok canım sende iyi nöbetçi arkadaşı mı olur dedim. Herkes müdürün söylediği yerde görevini alırken ben ve burak kalmıştık.Müdür bize dönerek sizi göreviniz farklı biliyorsunuz ki üç gün sonra kütüphane haftası bu yüzden kütüphaneyi derleyip toplamak sizin işiniz dedi.Bende ama bizim bir kütüphanemiz yok ki dedim.Müdür güler bir yüz ifadesiyle bende bu soruyu bekliyordum. İşte sizin işiniz en üsteki boş sınıfı boşaltıcaksınız, depodaki kitapların hepsini yukarıya çıkarıp tek tek raflara koymanızı istiyorum dedi.Bu arada rafları sipariş ettim onlarda gelecek hadi işinizin başına dedi .İkimizde kafa sallayarak tamam diyip dışarı çıktık.Hemen depoya gidip kitaplara göz attık.Resmen elliden fazla koli vardı onları teker teker yukarıya çıkardık.Ne kadar ağır olursa olsun bunları akşam olmadan bitirmemiz gerekiyordu.Allahtan çıkarma işlemi bitmişti . Kütüphane olacak sınıfa girdik çok kirliydi nasıl yapıcaktık artık birlikte işlere giriştik burak yerleri süpürürken ben yerleri ve camları sildim. Baya yorulmuştuk mola verdik o ara raflar geldi ustalar onları yerleştirirken bizde rafları silip kitabları yerlerine yerleştiriyorduk.Allaha şükür bitmişti. Sadece yerleri silmesi kalmıştı.Biraz Burakla dinlendik son var gücümüzle yerleri silmeye başladık .Bir sağ bir sol derken bitmişti.

Hırkamızı almak için kapıya yöneldik kapıyı birisi üstümüze kitlemeye başladı.Napıcaktık şimdi o kadar bağırdık kapı kapanmasın diye ama nafileydi iş işten geçmişti. Kim buna cüret ederdi anlamıyorum. Kütüphanenin pencereside yoktu telefonunda şarjı bitmişti annemlere nasıl haber verecektik...

Vote ve yorumlarınızı beklerim ))))))

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 10, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AŞKA YABANCIWhere stories live. Discover now