The Transmigration Routine of Always Being Captured by ML

Bölüm 51: Saint Magus 2.14

Li Luo, Elvis'i uyardıktan sonra gözlerini kapadı ve bilincine daldı, hızla hikayenin özetine baktı, Elvis'in herhangi bir tehlikeyle karşılaşıp karşılaşmayacağını, o anda hangi komplonun olacağını bilmek istedi.

Elvis'in bu dünyanın erkek kahramanı olduğu için kahramanın halesine sahip olduğunu bilmesine rağmen, güçlenmek için yola çıkarken aldığı yaralar daha az acı verici olmayacaktı. Tıpkı büyükannesi Vicia en son öldüğünde olduğu gibi, Li Luo, Elvis'in yüreğine bir bıçak saplanıyormuş gibi olan üzüntüsünü açıkça hissedebiliyordu.

Li Luo hikayenin bölümünü çok çabuk buldu. Okumayı bitirdiğinde, Elvis'in herhangi bir tehlikeyle karşılaşmayacağını öğrendi, ayrıca Tals'ı ve daha sonra büyük kuzeni Gardam'ı da bertaraf etti, Li Luo, rahat bir nefes almaktan kendini alamadı ve gergin kalbini bıraktı.

......

Tabii ki, bir süre sonra, Li Luo bu yöne doğru koşan başka birinin kokusunu aldı.

Li Luo, Elvis'in göğsünden hemen ayağa kalktı, bir kez daha Elvis'e dikkatli olmasını söyledikten sonra, anında Elvis'in kucağından aşağı atladı.

Değişiklikler o anda aniden meydana geldi, birdenbire yuvarlak ve parlak mor bir alev hızla Elvis'in sırtına doğru gitti.

O anda, Li Luo'nun dört pençesi yere zar zor değmişti, bu sahneyi gördüğünde, belini çabucak büktü ve küçük ve yuvarlak figürü bir ardıl görüntüye dönüşürken o mor aleve doğru koştu. Ön pençesinin ucunu uzattı, pençe bıçağının kenarı arasında görünmez bir rüzgar var gibiydi, bu yüzden pençesini savurduğunda, hızla dört rüzgar bıçağı oluşturdu, o mor alevi acımasızca parçalara ayırdı. 

Daha sonra, Li Luo, Elvis'in arkasından saldırgan bir duruşta indi, kehribar rengi göz bebekleri tetikte saldırının geldiği yöne bakıyorlardı. Elvis de arkasını döndü, yakışıklı yüzünde hâlâ bir ifade yoktu, ama gök mavisi gözleri sanki yüzeyinde hafif bir buz tabakası yoğunlaşmış gibi her zamankinden daha soğuk görünüyordu.

"Elvis, yetiştirdiğin bu küçük kedinin aslında büyülü bir canavar olduğunu beklemiyordum?" Tals ağaçların gölgesinden yavaşça çıktı, gözlerinden bir şaşkınlık geçti. Arkasında, siyah gözleri öldürme niyetiyle Elvis'e bakarken Gardam'ın uzun boylu figürü de ortaya çıktı.

Elvis, Tals ve Gardam'ın ın ona bakan masmavi gözlerine cevap vermedi, parmaklarını sihirli cüppesinin içine yerleştirdi ve sihirli değneğini çıkardı, sonra onu Tals ve Gardam'ın her an savaşmaya hazır olduğu yöne doğru hafifçe kaldırdı. 

Gardam'ın desteğini alan Tals, özgüven doluydu. Sanki önündeki Elvis ölmek üzere olan bir karıncaymış gibi kibirli bir şekilde Elvis'e baktı. Heh, belli ki her an ölebilecek bir karınca, neden büyülü gücünü geri kazanmak istesin ki, o da karşısına çıktı. Tanrı ona, her zaman gözlerini bıçaklayan bu dikenden gerçekten kurtulması için bu fırsatı vermiş olmalı.[:)]

"Elvis, verdiğin en kötü kararın ne olduğunu biliyor musun?" Tals gözlerini kıstı, açık gri gözbebeklerinde derin ve şiddetli bir nefret izi parladı, "Sıradan bir insan olarak kalmak yeterince iyi değil miydi? En iyi sonun, işe yaramaz bir atık gibi ölmekti, en azından hala bozulmamış bir ceset bırakabilirdin, ama şimdi?"

Tals bir an etrafına baktı, gülen ifadesi biraz çarpıktı, "Sadece burada ölebilirsin ve cesedin büyülü canavarlar tarafından yenilecek, hiçbir şey kalmayacak."

Elvis gözlerini kıstı ama başını hafifçe öne eğdi, hala konuşmuyordu, Tals'a bakarken gök mavisi gözleri hala soğuktu. Dudaklarının köşesi sanki Tals'ın sözlerine alay ediyormuş gibi hafifçe kıvrıkmış gibi göründü.

Tals'ın gözleri kan çanağına döndü ve Gardam'a baktı. İkincisi ona başını salladı ve elindeki sihirli değneği kaldırdı. Yumuşak bir ilahiyle, Gardam'ın elindeki sihirli değnek anında göz kamaştırıcı parlak sarı bir ışık yaydı ve ardından hızla Elvis'in yönüne doğru koşmadan önce mor bir gök gürültüsü ve alev ejderhası oluşturdu.

Bu, yalnızca dört yıldızlı bir genç büyücünün apabileceği en büyük büyüydü - Thunderfire Dragon.

Başlangıçta Elvis'in kesinlikle saldırıdan kaçamayacağını düşünen Tals, Elvis'in yönüne bakarken afalladı.

Üzgün ​​bir şekilde dövüleceğini ve ayağa kalkamayacağını umduğu Elvis'in beklenmedik bir şekilde vücudunda bir yara izi bile yoktu. Elvis'in kolunu hafifçe kaldırdığını ve bir büyü söylediğini gördü, Elvis'in ağzında ne tür bir büyü söylediğini bilmiyordu, çünkü elindeki sihirli değnek bir köke dönüşen camgöbeği ışık huzmeleri ateşledi. tıpkı bir asma gibi, kendisine doğru uçan mor alev ejderhasını dolaştırdı ve onu havada bağladı.

Büyük bir güç gibi görünen mor alev ejderhası, beklenmedik bir şekilde camgöbeği ışığı altında biraz bile hareket edemedi, Elvis'in gözleri parladı, bir kez daha büyü söylerken mor alev ejderhası, ejderha sonunda herkesin gözünden kaybolmadan önce küçüldü ve küçüldü.

"Nasıl, bu nasıl mümkün olabilir?!" Tals'ın kibirli gülümsemesi anında ağzının köşesinde dondu, o artık sadece üç yıldızlı bir Bilgin Büyücü değil miydi? genç büyücünün saldırısını nasıl engelleyebilirdi? Bütün bunlar hayal bile edilemezdi!

Hemen bir olasılık düşündü, Tals gözlerini büyütmeden edemedi, Elvis'e bakmaya cesaret edemedi, Elvis zaten dört yıldızlı bir genç büyücü olabilir miydi?

Hayır, imkansız. Sadece birkaç ay geçti, Elvis'in gelişim hızı nasıl bu kadar hızlı olabilirdi? Sadece birkaç ay içinde darboğazı kırdı ve dört yıldızlı genç büyücü sınırına girebildi. Eğer bu doğruysa, Elvis'in ilerlemesi çok korkutucuydu.

Gardam önünde olanlara inanamadı, Tals'a şaşkınlık ve inanmazlık dolu gözlerle baktı, "Neler oluyor Tals? Onun sadece üç yıldızlı bir Bilgin Büyücü olduğunu söylememiş miydin?" Elvis sadece bir Bilgin Büyücü olsaydı, onun saldırısına nasıl karşı koyabilirdi.

Tals'ın yüzü de çok çirkindi, Elvis'e baktı ve nefretle dedi ki, "Zaten bir genç büyücü olsa bile, kesinlikle yeni ve büyük kuzen, bir yıldır o seviyedesin, değil mi? Oraya yeni giren kişiyle başa çıkamadığınız için olabilir mi?" Durakladı ve sonra, "Büyülü canavarını engelleyeceğim, böylece büyük kuzen onunla tek başına ilgilenmeye konsantre olabilirsin," dedi. Onu bugün yok etmeliyiz, başarmalıyız! Aksi takdirde, gelecekte kesinlikle intikam almak için bize gelir."

Gardam, Tals'in sözlerini dinledikten sonra gözlerindeki öldürme niyeti daha da ağırlaştı. Bu doğru, o ve Tals kaplana bindiklerine göre, başarılı olsalar da olmasalar da uzun zamandır geri çekilmeleri mümkün değildi.

İkisi birbirlerine baktılar, amaçlarına ulaşmaya kararlıydılar.

********************************

Herkesin(kimsenin) beklediği yeni bölümle karşınızdayım.

Talsın kuzeninin adı bu muydu emin değilim ama bakmaya da üşeniyorum yanlışsa bile adı böyleymiş gibi okuyun lütfen.