Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Tiktok: degisikruyalar
Instagram: degisikruyalar
Twitter: degisikruyalar
Birinci bölüm yayın tarihi: 10.07.22
Buraya başladığınız tarihi yazarsanız sevinirim.
İLK YARA
Her kalbin bulandığı bir kir, her kirin leke bıraktığı bir kalp vardır.
Kalbimin kiri ellerime bulaştı, içimdeki kir dışıma taştı.
Her çocuğun kalbindeki ilk yara anne ve babaları tarafından açılır ve her çocuk hayatı boyunca bu yara ile yaşamaya mecbur bırakılır.
Ben babam tarafından kalbime açılan yarayı, bulandığım kirle gizledim. Gizlendiğim kire boyun eğdim.
Uzun siyah saçlarım çıplak boynumu terletirken Mardin sıcağına rağmen şirketlerinin toplantı odasına klima taktırmamış olmaları benim tarafımdan onlara eski bir puan kazandırdı.
Bile isteye soğuğa bulandırdığım benliğim için bu kadar sıcak hava da sahte sıcaklıktaki samimiyet de fazlaydı.
Tam karşımda masanın diğer başında oturan Yaşlı Kurt gözlerini gözlerimden gizlese de onun da bu ortamdan çekip gitmek istediğini biliyordum. İkimiz de bize bir şeyler anlatan iş insanlarını dinlemeyi toplantının ilk kırık dakikasında bırakmıştık ama adamlar bizim bu memnuniyetsiz tavrımızı görmezden gelip söylediğimiz her olumsuz şeye bir kılıf sunuyordu. Her an lise de yaptığım gibi ablama mesaj atıp beni aramasını söyleyebilirdim ama bu bir çift randevusu değildi ve ben de artık liseli değildim.
Bakışlarımı ekrandaki sunumdan çekip tam karşımda oturan Yaşlı Kurt'a baktığımda onun da benimle aynı anda bakışlarını sunumdan çekip bana baktığını gördüm.
Gözlerimin "Bitir artık şu toplantıyı!" dediği çok açık olsa da beni görmezden geldi çünkü bu toplantıdan hemen sonra onun hiç hoşuna gitmeyecek bir yere gideceğimi biliyordu. Sırf oraya gidişimi geciktirmek için bizi bu odada tutarak ikimize de işkence ediyordu.
En sonunda onun toplantıyı bitirmesini daha fazla bekleyemeyeceğimi anlayarak oturduğum tekerlekli sandalyeyi geriye doğru hareket ettirdim, Yaşlı Kurt bu yaptığımı görür görmez benden daha hızlı bir şekilde oturduğu sandalyeyi geri ittirdi ve aynı anda oturduğumuz yerden kalktık.
"Sizin teklif ettikleriniz bizim için yetersiz, iyi günler." diyerek adamlarla el sıkışmaya başlayan Yaşlı Kurt'u taklit ettim ve odadaki iş insanlarıyla el sıkıştım. Sonunda vedalaşamamız bittiğinde bana yakın olan kapıdan çıkmak için Yaşlı Kurt'un yanıma gelmesini bekledim ve yanıma ulaştığında kapıdan onunla birlikte çıktım.
"Berbattı." dedim daha o sormadan toplantı hakkındaki düşüncelerimi dile getirirerek.
Hafifçe güldü ve "Keşke önce adamların şirketinden çıkmamızı bekleseydin." diyip elini dar, siyah, straplez büstiyerimin sardığı belime koydu.
"Onlar karşımıza böyle bir sunumla çıkmaya utanmıyor da ben mi doğruları söylerken utanacağım?" dedim alayla.
"Bir şeyler yemeye gidelim mi?" diye sordu Yaşlı Kurt asansöre binip ceketini çıkarırken.
