Adım Adım Mutluluk

Tanıtım

Herkese merhaba yeni kurgumuz bir mahalle aşkıdır. Umarım Miray ve Buğra çiftini seversiniz.

Bölümler artık 150 okuma 100 yorum ve 100 vote den sonra gelecek.

Sizleri seviyorum umarım bizim için kalbinizde yer vardır.

.........

Yanaklarıma doldurduğum nefesi seslice dışarı vererek imza kağdının bana gelmesini bekliyordum. İmza kağıdı tüm sınıfı dolaşıp herkes imzasını atmadan bu sınav başlamıyordu, bizi bu sıcakta yana yana bekletiyorlardı. Sırf sıcaktan dolayı en arka cam kenarına oturmuştum ve bu yüzden sınıfın sağından başlayan imza kağıdı bana biraz zor gelirdi.

Beş dakikalık bir sürenin ardından attığım imza ile liste sonlanmış ve sınav kağıtları herkese dağıtılmaya başlamıştı. Önüme gelen sınav kağıdı ile kendi şansıma bir kez daha küfür ettim. Osmanlıca neden zorunlu bir ders olurdu ki. Ben önümde ki okuyamadığım kelimelere kelimler bana bakarken kağıt üzerinde yapabildiğim tek şey isimimi ve soyisimimi yazmak olmuştu. Kafamı kağıttan kaldırdığım da çoktan yirmi dakikanın geçtiğini ve bir kaç kişinin kağıtlarını verdiğini gördüm, nasıl yapıyorsunuz yaa? Keşke içlerinden biri bana kopya verse.

Ben kağıtta nasıl bir sallamasyon yapacağımı düşünürken sınıfın kapısının tıklatılması ve dört tane polisin içeri girmesi bir oldu. Herkes şok içinde gelenlere bakarken ben camdan kaçmak için fırsat aramaya başladım.

"Merhaba hocam, dersinizi böldüğümüz için özür dileriz ama Miray Kaygısız hakkında tutuklama kararımız var buyrun bu da izin belgemiz."

Hoca da dahil sınıfta ki herkes şok olmuş bir şekilde bakarken karşımda ki dörtlü bana sırıtarak bakıyordu.

"Tabi ne işlem gerekiyorsa yapın." Diyen sevgili hocam ile gözlerim kocaman olmuştu. Madem öyle bende Miraysam çingenlik etmeden gitmem burdan.

Bana sırıtarak gelen ikizlere tam kelepçeyi çıkarırken elimle onları durdurarak konuştum.

"Hocam ben haftalardır bu sınav için çalışıyorum lütfen sınavım bitsin öyle gideyim. İyi kötü bir not girilsin lütfen."

Sayın anlayışlı hocam göbeğini kaşıyarak başımda ki Hasan ve Hüseyin'e baktıktan sonra tekrar bana baktı ve sonunda Murat abiye dönerek konuştu.

"Miray sevdiğim bir öğrenci ve gerçekten bu tutuklama kararınız beni çok şaşırttı eminim bir yanlış anlaşılma vardır o yüzden izin verin sınavını bitirsin."

Murat abi bana baktıktan sonra "peki" diyerek kafasını salladı bu da bir şeydi.

Hiç bir sey yapmadığım kağıdıma tekrar dönerek bi on dakika daha oyalandıktan sonra başım da dikilen iki ruh hastasına dönerek fısıldadım.

"Madem buradasınız bari kopya verin be polis abim. En azından işimiz çabuk biter."

"Miray ne yapıyorsan yap çıkalım artık bu kıyafetler beni geriyor."

Hüseyin in sert tepkisi ile üzülerek sineme çekilirken sınav kağıdıma öylesine şeyler yazmaya başladım aradan geçen üç dakikanın ardından yere eğilen Hasan bacağımı dürterek kucağıma telefonunu attı ve ayakkabısının iplerini bağlıyormuş gibi yaparak 'sadece beş dakikan var çabuk geçir.' dedi ve eski pozisyonuna döndü.

Kağıdın resmen cevap anahtari olan cevapları hızlı hızlı yazarken hocanın süre konusunda verdiği uyarı ile daha da panik yaparak son iki soruyu da yetiştirmeye çalışıyordum.

"Sakin ol güzelim sen iste ek süre de alırım ben yeterli ver de çıkalım artık şu okuldan."

Kulağıma değen Buğra'nın fısıltısı ile gülümseyerek kafamı salladım.

En sonunda hoca benim de kağıdımı almak istediğinde telefonu sakince masanın altına koyarak ayağa kalktım.

"Anlayışınız için çok teşekkürler hocam."
"Ne demek kızım umarım sorun en kısa sürede çözülür."

"İnşallah hocam."

"İşiniz bittiyse sizi merkeze götürelim artık Miray hanım."

"Bitti beklediğiniz için teşekkür ederim."

Dört yakışıklı polis ve ben çok dikkat çekerek dışarı çıktık.

Sesli bir şekilde nefes veren ikizlerle kıkırdadım.

"Minibüsle mi geldiniz rıza baba?"

Benim dalgam ile zaten sinirli olan üçlü bana dönerek ters ters bakarken Buğra gözleriyle susmamı işaret ediyordu.

En sonunda iki farklı aracın yanına geldiğimiz de ikizler ve Murat abi polis aracına binerken Buğra beni kendi arabasına sürüklemişti.

Arabaya bindiğimizde kemerimi takarak zaten bana bakmakta olan Buğra ya döndüm.

Alnımdan öperek gülümsedi.

"Adım, adım mutluluğa gidiyoruz güzelim."

"Adım adım gittiğim tek mutluluk seninle olsun Buğra'm"

....