2. KALPTEN GİDEN HIRSIZ

Start from the beginning
                                    

Elime gelen sert cisimle olduğum yerde biraz daha kımıldanıp kendimi ona bastırdım ve karanlıktan dolayı ne olduğunu dahi bilmediğim cismi hızlıca kavrayıp ense köküne geçirdim. Bunu onu öpmemim karşılığı olarak düşünebilirdi. Ödemiştik işte.

Onun dudaklarından acı dolu bir inleme dökülürken ellerimi göğsüne koyup üzerimden ittirip yataktan kalktım. “ Delirdin mi sen?!” Ve tam o an da tüm oda birden aydınlandı.

Senin zamanlamanı sikeyim Mia. Artık kurtuluşumuz pek mümkün değildi çünkü yüzümüzü görecekti.

“ Hey!” Diye bağırdı yere düşürdüğüm adam. “ Sakın kımıldama!” Zaten şu an kaçmamız imkansız görünüyordu.

“ Sana inanıyorum Els!” Diye araya girdi Mia “ Benim torbacıyla olmam yasak ama senin evin oğluyla işi pişirmen!” Söylediklerine kendisi de inanamıyordu “ Kahrolası iradene biraz daha sahip çıkamadın mı? Görev esnasında bunu yapmamız yasak sanıyordum.

Sinirlerim daha fazla bozulurken “Kes sesini!” Dedim itiraz istemeyen bir sesle.

“ Demek ismin Els,” Dedi arkamda hareketlendiğini hissettiğim kişi. Sesi ürkütücü derecede rahat geliyordu.

“ Aman tanrım Els!” Dedi çenesini kapalı tutmayı beceremeyen arkadaşım “ Bu çocuk insan mı? Şu surata bak.” Mia'nın ağzı bir karış açık kalmıştı. Arkadaşımı tanımasam abarttığını düşünecektim.

“ Bana bakmayacak mısın Els?” Diye keyifli bir sesle konuştu arkamda olduğunu fakat her bir saniye de bana yakınlaştığını bildiğim kişi.

“ Bana bir daha Els dersen senin o dilini koparırım.” Dediğimde sinirlerim oldukça bozuktu. Hem ihtiyacımız olan parayı alamamıştık hem de yakalanmıştık. Buradan kaçmanın bir yolunu bulsak dahi Samiramis bizi yaşatmazdı.

“Eğer az önce dudağımı ısırırken kullandığın yöntemi kullanacaksan—” Daha fazla konuşmasına müsaade etmeden “ Kes sesini !” Diye bağırdım. Ama nedense şu an ikisi de beni dinlemiyordu.

“ Tanımadığın birinin dudağını mı ısırdın Els? ” Dedi Mia “ Bu çok ateşli.”

“ Ve biraz daha geç kalsaydın bu iğrenç kokulu herifle yatmak zorunda kalacaktım.” Diye sinirle soludum. Kafam atmıştı.

“ Bana gitmem için sinyal verdin. Ayrıca onunla yatmak o kadar da kötü bir fikir olmayabilir. ” Neden tam anlamıyla konuya odaklanamıyordu ki? Şu an çuvalladığımızın farkında mıydı acaba?

“ O sinyali sana verdiğimde bu kadar aptal olduğunu bilmiyordum. Sen ışıkları açıp yüzümüzü göstermek gibi bir gaflette bulunmasaydın ondan çoktan kurtulmuş olurduk. ”

Omuzumda tüy gibi bir dokunuş hissettikten sonra sesini duydum “Aptal mı dedin sen bana ?” yüzünü öne doğru uzatıp bana baktığında görmeyi beklediğim manzara bu değildi “Ayrıca benimle yatmak konusunda olan fikirlerini daha sonra tekrar konuşmak isterim. ”

Görüş alanımda az önce kurtulmak için öpmüş olduğum kızarmış dudakları vardı. Tam olarak bir yalan makinesiydi. Palavra sıkıyordu. Çünkü dudağını falan ısırmamıştım. Dudaklarımın ona temas etmesi bile aklının dağılmasına sebep olmuştu. Aptaldı işte.

YALANCI ŞAKAYIK Where stories live. Discover now