"Sanırım hazırız. Unutmayın, kazanmak için çıkıyoruz." dedikten sonra herkes bağırıp odayı terk etmişti. Sanırım sadece ben değil, tüm takım çok stresliydi. Bu sene Slyhterin ile oynayacağımız son maçtı ve henüz göremediğimiz bir oyuncuları vardı. Herkes sahaya gidip süpürgelerine bindi ve havalandı, George ile bakışıp sopalarımızı iyice kavradık. Profeösr Hooch gelip topları serbest bıraktı. Anında bludgera doğru uçup Mattheo'nun olduğu yöne doğru bütün gücümle fırlattım. Son anda farkedip kenara çekilebildi, daha sonra kaşlarını kaldırıp gülümsedi. Lanet olsun! Çok rahattı.

Daha ilk dakikadan 30-0 öne geçmiştik. Çünkü Slyhterin oyuncuları bizden daha kötülerdi ve bu bir gerçekti.
Bir kez daha bludgerı Mattheo'ya doğru vurduktan sonra havada parıldayan sarı bir şey görmüştüm: Altın Snitch!
"Potter!" diye bağırdım ona bakarak, o da görmüş olacak ki ateşokuyla son hız snitche doğru uçtu. Bu sırada kafamı Mattheo'ya çevirdiğimde bana baktığını görmüştüm, bağırmamı duyduğundan adım gibi emin olmama rağmen şimdiye kadar hareket etmemişti.

Ona baktığımdan emin olduğunda ise aniden harekete geçip Potter'ın arkasından uçmuştu. İşin kötü tarafı Potter'ın ateşoku, onun ise Nimbus 2001'i vardı ve Potter'a yaklaşmıştı.  Bir anda ellerini süpürgeden çekip ayağa kalkmıştı, çok riskli bir hareketti. Aynısını Potter ilk senesinde yaprığında da herkes şoka girmişti, şuanda da farklı bir atmosfer yoktu.
Snitch biraz daha havalanıp bizim takımın çemberlerine doğru hareketlendi. Bu sırada bir bludgerın bana doğru geldiğini farketmiştim, hiç beklemeden topu snitchin arkasından göndermiştim.

Mattheo hala ayakta ve Potter'dan önde vir şekilde snitche yaklaşıyordu. Snitch bizim orta çemberden geçtiğinde Mattheo oradan ayakta geçemeyeeğini anlamış olmalıydı. Önünde onu bekleyen dar bir alan ve arkasından son sürat gelen bir bludger varken de kazanabilecek miydi bakalım! Potter attığım bludgerı gördüğü için yolunu değiştirmişti. Mattheo ise bu riski ve daha büyüklerini çoktan göze almıştı. Halkaya iyice yaklaştığında herkes nefesini tutmuş onu izliyordu, birden bacaklaeını kırıp kendini bütün gücüyle havaya fırlattı.
Süpürgesi halkanın içinden geçerken o üstünden uçmuş ve snitchi eliyle yakalamıştı.
Tek sorun süpürgesinin ondan daha hızlı olmasıydı, bir an için tutunamayıp o yükaeklikten aşağı düşeceğini sansığım için harekete geçsem de son saniyede süpürgesinin ucundan tutabilmeyi başarmıştı.
Bir elinde snitchi tutup etrafına gösterirken diğer eliyle süpürgesine asılıydı.

Büyük bir alkış koparken ben durmayıp yanına gitmiştim. Hala yüzünde aynı sırıtış vardı, tek elle asılı kalabileceği süre belliydi fakat havasından ödün vermiyordu. "Partiye davetlisin Amora." dedi benden gözlerini ayırmadan. "Geleceğimi dişündüyse aklını kaçırmışsın." diye cevapladım. Tekrar gülüp kafasını iki yana salladı "Sence aklım yerine olsa şuanda böyle bir pozisyonda mı konuşuyor olurum." buna bende istemeden gülmüştüm. Ona yardım etmek için hareketlenmiştim ki birden tek eliyle kendini kaldırıp süpürgesini altına aldı ve tekrardan oturdu. Bana yaşattığı kaçıncı şoktu artık hatırlayamıyordum, artık kabul edebilirdim ki bugüne kadar gördüğüm en iyi quidditch oyuncusuydu.

"Bunu senin almanı istiyorum," dedi elindeki snitchi uzatarak. "Süpürgenle uyumlular." haklıydı, ayaklarımı koymak için yapılan yerler altın kaplamaydı. Snitchi elinden aldım ve arkamı döndüm "Partide görüşürüz!" diye bağırmasını umursamayarak takımımın yanına döndüm. "Vaov, çok iyi oynuyor. Slyhterin'i şampiyon yapabilir." diyordu Wood. "Üzgünüm çocuklar, snitchi yakalayamadım." Potter ise kendisini suçluyordu. "Herkes dersini almıştır sanırım. Bir sonraki maç için şimdi daha tecrübeliyiz." Wood belli etmese de çok sinirli ve üzgündü, quidditch onun hayatıydı.

"Partiye mi gidiyorsun?" Cho sorduğunda dudaklarımı dişledim. "Evet, Mattheo davet etmişti." dedim küpemi takarken. "Sanırım biraz tuhaf olacak," kötü bir niyetinin olmadığını bildiğimde çok sorun etmemiştim. "Biliyorum ama yapacak bir şeyim yok. Sonuçta o sevgilim," dediğimde tamamen hazırdım. Kısa, kırmızı bir elbise giymiştim
(Fotoğrafı en aşağıda var.)
"Malfoy, benim için bir iyilik yap ve çok fazla içme." Potter konuştuğunda ona dönmüştüm, Cho ders çalışmak için Gryffindor ortak salonuna gelmişti ve sanırım Potter ile balodan sonra çıkmaya başlamışlardı.

Unknown Enemy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin