Bölüm 2

167 3 1
                                    

Söylediğim şeyden sonra Michele'in yüzüne tatlı bir gülümseme yerleşti.
Uçak yolculuğumuz boyunca kimse tek kelime etmedi. Artık inme vakti geldiğinde bavulumu almak için yöneldiğimde Michele'in benden önce davrandığını gördüm. Ona bakarak ne yapıyorsun anlamında kafamı salladım. "Ne yapayım bavulunu taşıyacağım." dedi. Gerek yok desem de beni dinlemiyordu. Tanrım ne gicik bi adamdı. Resmen o etkinliğe onunla zorla gidiyordum. Ama o hala cok istekliymisim gibi davranıyordu bu ise beni sinirlendiriyordu. Bunları düşünmemeye çalışarak önden gittim. Havaalanından çıkış yaptığımızda son model bir porsche bizi almaya geldi. Bunun Michele'in işi olduğunu biliyordum fakat tek kelime etmedim. Şoför bizi otele kadar bıraktı. Gıseye dogru ilerliyordum ki otelin müdürü bizi karşıladı. "Hoşgeldiniz Michele Bey ve Can Bey odalarınızı ayarttık. Hemen yerlesebilirsiniz." Ne şapşal adamdı bu ayartmak ne demek wtf???!!?!?!?..
Neyse bizi yönlendirdi ve 209 numaralı odaya çıkardı. O da ne aynı odada kalmamızı beklemiyordu herhalde. "Bu ne Michele seninle aynı odada kalmam ben." dedim. Michele yüzüme döndü ve "sen etkinliğe beraber gideriz deyince.."
"Ne o seninle aynı odada falan kalacağımı düşündün herhalde sadece BASIN için geliyorum seninle malum şuan kariyerin düşüşte. Bu sadece ufak bir iyilik." diyerek ona cemkirdim. Bu sefer dediklerim onu da çok sinirlendirmisti. "BANA BAK CAN BEN SENİN İSTEDİĞİN ZAMAN KULLANIP ISTEDIGIN ZAMAN ÇÖPE ATACAĞIN BI ESYA DEĞİLİM. 365 DAYSI BU KADAR KÜÇÜMSEMEN ARTIK ZORUMA GIDIYOR." Söyledikleri beni şoka uğratmıştı. Ne yani o filmi begenmemi mi bekliyordu. O sahneler...
Tanrım onu sadece kıskanmıstım...

Libido Killers Where stories live. Discover now