O burada

50.4K 2.6K 1.4K
                                    

Sabah uyandığıma şaşırmıştım. Yaşıyordum. Her geçen gün hâlâ hayatta kaldığıma daha çok şaşırıyordum.

Yataktan doğruldum ve etrafa baktım. Linus komodinin üzerindeydi. Onu takmamaya çalıştım ve banyoya gidip duş aldım. Linus orda olduğu için kıyafetlerimi de banyoda giyiyordum.

İşlerimi bitirdikten sonra banyodan çıktım. Linus yoktu. Aman ne güzel.

Mutfağa gidip kahvaltımı hazırladım ve yemeye başladım. İşim bugün başlıyordu. En azından akşama kadar oyalanmama gerek kalmazdı.

Kahvaltımı bitirdikten sonra bulaşıkları da yıkadım ve anahtarlarımı alıp evden çıktım.

İşlerim normal ilerliyordu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Bir baktım akşam olmuş. İşin bitmesine yarım saat falan kalmıştı. Hadi bakalım yine başlıyoruz.

Müşteriler yavaş yavaş dağılmaya başlayınca biz de masaları temizledik ve gitmek için hazırlandık.

"Ya Efra senden bir şey isteyebilir miyim?"diye sordu iş arkadaşım Duru.

"Buyur?"

"Ya dün peşime bir sapık takılmıştı. Eve kadar beni takip edip kapıya dayanmıştı. Polisi aradım halletti ama hâlâ korkuyorum. Rica etsem bugün benimle kalır mısın?" İşte bu harika bir fırsattı. Linus yoksa ömür boyu kalırım.

Evet Duru'yla pek samimi değildim ama bu fırsatı da elden kaçıramazdım. 

"Tabii olur. Bende evde tek olduğum için canım sıkılıyordu"dedim tereddüt etmeden. O sapık geri bile dönse Linus kadar tehlikeli olamazdı eminim.

"Ya teşekkür ederim çok iyisin" Ona gülümsedim ve birlikte onların evine gittik.

🍄

Akşam olmuştu ve biz film izliyorduk. Duru işe yeni başlamıştı ve biraz utangaç bir kızdı. Bu yüzden fazla yakın değildik. Ama bugün baya yakın arkadaş olmuştuk.

Bana kendisinden hayatından bahsetmişti. O da benim gibi yalnız yaşıyordu. Ancak onun bir ailesi vardı. Sadece şehir dışında yaşıyorlardı.

Film bitince benim için hazırladığı misafir odasına gittim. Kendisi de odasına geçti. Sanırım bugün rahat bir uyku çekecektim.

🍄

Gecenin bir yarısı duyduğum garip seslerle uyandım. Bir gece de normal uyuyayım be diye söyledin kendi kendime.

Sesleri umursamamaya çalıştım ama olmuyordu. Korkuyordum. Seslerin Duru'dan geldiğini umarak uyumayı denedim ama nafile. Bu kadar korkuyla uyumak zordu.

Yataktan kalktım ve yavaş adımlarla salona gittim. Ama ses mutfaktan geliyordu. Nedir benim bu mutfaktan çektiğim?

Mutfağa gittim ve kimsenin olmadığını gördüm. Bu sefer de kaldığım odadan sesler geldi.

Sesler çok yüksekti. Duru duymuyor muydu? Bu çok garipti. Acaba ben mi şizofrendim?

Derin bir nefes aldım ve odanın kapısını aralayıp içeri baktım. İçeride arkası bana dönük biri vardı. Uzun boylu buraya nasıl geldiğini bilmediğim adam pencereden dışarı bakıyordu. Hareket etmeden heykel gibi duruyordu. Biraz bekledim ama hâlâ herhangi bir hareket yoktu.

Çığlık çığlığa bağırmak istedim ama sanki birisi buna engel oluyordu.

Gördüğümün gerçek olup olmadığını anlamak için ona doğru yaklaştım ve elimi kaldırıp hafifçe dokundum. Evet dokunabiliyordum. O gerçekti.

"Kimsin sen?"diye sordum titreyen sesimle. Cevap vermedi.

"Benden ne istiyorsun? Linus'la bir ilgin mi var? Yoksa o musun?" Art arda sorduğum soruların hepsi cevapsız kaldı. Ama ben hâlâ soru sormaya devam ediyordum. Korkuyordum. Hem de çok.

Yüzüne bakmak için önüne geçmeye çalıştım ama bir anda yok oldu. Şaşkınca etrafa baktığımda Linus'un yatağımın üzerinde olduğunu gördüm.

"Ama bu nasıl olurdu?"diye sesli bir şekilde mırıldandım ve anlık cesaret ve biraz da sinirle Linus'u götürüp pencereden dışarı fırlattım. Nasıl olsa geri gelecekti. Kendim de yavaşça yatağıma geçip tekrar uyumaya çalıştım.

Şu an aşırı yorgunum ve neredeyse bu bölümde hiç bir şey değiştirmedim.  Neyse idare edin aşklarımm🤎🍄

LİNUS (Tamamlandı)Where stories live. Discover now