alt tarafı basit bir soğuk algınlığıydı fakat fatih o kadar hassas davranıyordu ki, altında bir sebep çıkmasından endişe ederek konuyu irdelemekten vazgeçtim.

ellerine sağlık, çok güzel olmuş
dediğimde tam kaseyi almak için kalkacaktı ki

diğer çorbadan da içebilir miyim, birden iştahım açıldı gibi hissediyorum dedim.

yemin ederim, ben iki aydır fatih'in gözlerinin öyle parladığını hiç görmemiştim. ve bu parıltının kalbime saplanıp kalacağını, tatlı tatlı sızı yapacağını hiç ama hiç tahmin etmemiştim.

bu kez de tavuk suyu çorbasını bol limonlu ve karabiberli içtiğimde, sahiden iyi hissediyordum. başımın ağrısı da, vücudumda hissettiğim kırgınlık da tamamen geçmiş gibiydi.

fatih de daha iyi hissettiğimi anlamış olacak ki, hüzün -ya da endişe, her ne boksa- bulutlarını dağıtarak önümdeki boş kaseyi aldı.

sen içeri geç, ıhlamur getireceğim. ya da istersen odana geç oraya getireyim

salona geçeyim, film izler miyiz yarın senin de sınavın yoktu sanırım

tamam, olur. sen film seç ben geliyorum

içeri geçerek filmlerin olduğu dolaba ilerledim birkaç aksiyon ve gerilim filmini geçtiğimde gördüğüm harry potter serisi ile güldüm. peşinden yüzüklerin efendisi ve star wars geliyordu. birkaç marvel ve dc filmini de geçtiğimde fatih'in adım seslerini duydum, peşinden de o etkileyici sesini

istersen netflix'ten de izleyebiliriz

kanepeye oturduğumda önümdeki sehpaya bir fincan ıhlamur bırakarak karşı kanepeye oturdu ve televizyondan netflix'i açtı.

"single all the way" izleyelim mi

başını sallayarak kumanda ile filmin adını yazdı ve başlattı. sırtımı kanepe koluna yaslayarak bağdaş kurdum ve kucağıma aldığım yastık ile ekrana odaklandım.

sevimli bir noel filmiydi, çok yakın iki arkadaşın arkadaşlıklarının bozulmasından korktukları için birbirlerine olan duygularını itiraf edemedikleri ama ailelerin onlar için buna zemin oluşturduğu...

fatih'in cinsel yönelimini ya da ailesinin böyle bir şeye nasıl tepki vereceğini bilemezdim ama kendi ailemin kesinlikle hoş görülü olmayacağını biliyordum.

filmin ortalarına geldiğimizde gözümü ekrandan ayırmadan sordum,
böyle güzel hasta çorbası yapmayı ya da yemek yapmayı nasıl öğrendin

birkaç dakika salonda sadece filmin sesi duyuldu, ardından fatih'in derin nefesi.

tek başınayken hasta olduğun zaman, nazlanmak yerine kalkıp kendime çorba yapmaya çalıştığım zamanlarda öğrendim işte

başımı salladım. onun da bir yarası vardı fakat bana anlatmıyordu, hoş gerçi ben de anlatmazdım, anlatamazdım.

film bittiğinde sessizce fatih'in film hakkında bir yorum yapmasını bekledim çünkü neticede gay filmiydi.

insanlar bir şeyleri kaybetmekten korktuğu için böyle senelerini heba ediyor. oysa insan sevgilisi ile arkadaş da olmalı.

fatih'e dönerek yanıt verdim.

bence de ama işte yine de bazen insan kendini geri tutabiliyor. itiraf sonrasında alacağı ters tepki ya da olumsuz yanıt veya olumlu giden ilişkilerinin bir gün sonlanması ve hem arkadaşını hem sevgilini kaybetmek vesaire

fatih'in istanbul'u | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin