Umutsuz Gece.

24 4 1
                                    

Ağzımda metal bir namlu hissedince gözlerimi tekrardan iyi bir güne açmadığımı fark edip, karşımdakini nasıl ekarte edebilirim diye düşünmenin ardından içeriye küt saçlı bir kız ve iki erkeğin daha girdiğini fark edince beni yönlendirmelerine karşı çıkmamam gerektiğini anlamış, içimden zayıf anlarını kollayıp aynı odada benim karşımda bulunan dört kişiyi  nasıl öldürebileceğimi hesaplıyor aynı zamanda konuşmaları zihnime kazıyordum. Yanlış kişiye çattıklarını bilmiyorlardı.

(Küt saçlı kız): Burası sığınak yapılacak kadar güvenli bir bölge değil. Merkezin ortasında her an ne olacağı hiç belli olmaz.

(Tyler): İnsanların çoğu şehri terk etti.

(Küt saçlı kız): Kapa çeneni seni aptal polis. Hem üstündeki üniformayı bir aylağın üzerinden alma senaryonu tahmin bile edemiyorum.

Karşımda ki kızın sinir olmasını ve bana karşı bir hamlede bulunması, olabilecek bir dalaşmayı tetiklemesi işime yarayacaktı. Bu yüzden aşağılayıcı bir şekilde kahkaha attım.

(Küt saçlı kız): Eğer o çeneni bir daha açarsan olası bir glock mermisini bedeninin her bir yanında hissetmen senin için an meselesi.

Profesyonel davranıp bir daha kahkaha atmamın ardından silahı belinden çıkarıp kafama dayamasıyla, sarışın ve fit vücuda sahip olan adamın onu kendine doğru çekip silahı elinden alması bir oldu.

(Sarışın şahıs): Gecenin bu zifiri karanlığında tüm aylakları buraya mı toplamaya çalışıyorsun?

(Küt saçlı kız): Steve şimdi o silahı bana geri verip bu adamı aylağa dönüştürmeme karışmayıp sadece izleyeceksin. 

(Steve): Bu ekipte acemiliğe yer yok. Bunu daha önce defalarca tartıştık.

Aralarında bulunan ortalama kırk beş yaşlarında olup, sakalının bir kısmı beyaz, kalın mercekli gözlüğü ve zayıf vücudu ile aralarına girip bu tartışmaya son verin uyarısı ile asıl sorunun yerde ki serseri yani ben olduğunu belirtti.

(Küt saçlı kız): Evet katılıyorum bu sorun tek bir mermi ile çözülebilir.

(Yaşlı adam): Steve şimdilik yapılmaması konusunda haklı. Olası bir aylak sorunu ile karşılaşmak istemeyiz Ava.

(Ava): Of pekâlâ.

Ava sinirli ve özgüvenli bir şekilde Steve'in elinden tabancasını alıp sağ tarafta bulunan odaya girdi.

(Steve): İsmin ne dostum? Hey sana diyorum.

(Tyler): Bana mı seslendin?

(Steve): Burada ismini bilmediğim tek şahıs sensin dostum bunu benden iyi biliyor olman gerek. Polislik bunu gerektirir. Ama artık güncel dünyada polisliğinin bir öneminin olmadığı gerçeği senin o boş beynini kemiriyor olmalı. Ne dersin?

(Tyler): Benim adım Tyler. Hem dediklerine karşılık cevap veremeden duramayacağım. Evet sistemsel olarak polisliğimin bir önemi kalmamış olabilir. ama acemi birinin polislik yaptığım süreç içerisinde öğrendiklerimin bana katkı sağlayacağını bilmemesi normal.

Steve alaycı bir şekilde kahkaha attı.

(Steve): Evet dostum polis olduğuna bir tık daha inandım bu serinkanlılık seni bir kaç saat daha hayatta tutacak polis olduğun için şanslısın.

Kurduğu cümleler ve söylediği sözler bittikten sonra çantasından yarım bir bira çıkarıp boş koltuklardan birine oturdu. 

Şimdi ne yapacağımı bilmiyor, beni nasıl öldürebilecekleri hakkında bir sürü senaryo kurup tedirgin olmaya başladım. Aklıma Olivia geldi. Acaba ne durumda ve nerelerdeydi? Beni bırakıp gitmesi nasıl bu kadar kolay olmuştu? Ve evet yarım kalan uykumu devam ettirmek için gözlerimi kapattım. Herhalde sorduğum soruların cevabını bulamadan ölecektim.

ÖLÜ BEDENLERKde žijí příběhy. Začni objevovat