İlk tanışma

3.4K 193 64
                                    

Beni tiktoktan yakip edenler zaten hikayemin birazını okumuşlardır buraya baştan yazacağım tiktok hesabım _Lilsfp__

(Bu bölüm flashback gibi olacak yeni bölümü yazmaya sonraki bölümde başlayacağım)

Sanaldan biriyle tanıştım, beni anladığını düşündüm önce arkadaş, sonra sevgili olduk. Doğum günümde bir arkadaşım bana bir peluş ayı hediye etti ve çok beğendiğim için her gece onunla uyumaya başladım. Sanal sevgilim bir gün "üstündeki çok hoş" diye bir mesaj attı ama ben ona fotoğraf atmamıştım "nereden bildin?" Diye sordugumda ise hiçbir şey söylemişti. Ürkmeye başlamıştım çünkü her gün üzerindeki şeyi tahmin ediyordu. Bir gün evime bir erkek arkadaşımı çağırdım biz odamda otururken peluş ayımdan ürkünç sesler çıkmaya başladı...
Peluş ayımı bir kenara fırlatıp arkadaşımla ilgilenmeye devam ettim. Birkaç saat sonra erkek arkadaşım evine gitti ve ben de telefonumu elime aldım. "Sevgilim❤️‍🩹'den 17 cevapsız arama" gelen bildirimde şaşkına döndüm ardından peluş ayımdan gittikçe rahatsız edici en sonunda ise anlayabileceğim cümleler çıkmaya başladı "Evden çık... evden hemen çık!" Neler olduğunu anlayamadım ama dediğini yaptım evden çıktım ve zifiri karanlık sokakta tek başıma yürürken biri beni kolumdan tutup duvara yasladı "Bana ihanet etmek ha...?"
Çığlık atacaktım fakat buna vakit bulamadan bilincinin kapandığını hissettim. Gözümü açtığımda karanlık, ıssız bir otoparkın ortasında ufak bir ışıkla aydınlatılmış bir sandalyede oturduğumu fark ettim. Sorun şurada ki sandalyeye kollarımda ve bacaklarımdan bağlıydım. "Ne oldu bana? BİRİ VAR MI BURADA!" Ben bagirirken uzaklarda bir ayak sesi duydum ve birazcık uzağında bir gölge belirdi " ağlama, buna dayanamam biliyorsun" sesinden anladığım üzere bu bir adamdı sesi hafif alaycı, üzüntülü ve oldukça kızgın bir sesti. Fakat ses çok tanıdıktı ama bilincim hala birazcık kapalı olduğundan kim olduğunu bir türlü çıkaramıyordum. Ben bunları düşünürken gölge önümden kayboldu ve boynumda bir nefes hissettim...
Boynumda hissettiğim nefesle arkamı dönmeye çalıştım fakat lanet olası bir halat ile sandalyeye bağlanmıştım bile. Arkamdan alaycı bir sırıtış sesi duydum. " seni yanıma almak için çok geç kalmışım" anlamıyordum bu adam kimdi ve beni nereden tanıyordu... " kapa çeneni! Beni nereden tanıyorsun?" Diye sordugumda duyduğum seslere göre sırıttı ve arkama geçip bana belimden sarılarak "Çok yakından" dedi...
Neye uğradığını şaşırarak çırpınmaya çalıştım fakat hem bağlıyken hem de onun kolları arasında hareket etmek çok zordu...
Yaklaşık bir dakika kadar O pozisyonda kaldık sonra ise dayanamadım ve gözlerimden bir damla yaş düştü. Evime dönmek istiyordum... ağladığımı fark etmiş olacak ki elleriyle gözyaşımı sildim ve ellerini belimden yavaşça çekerek yavaş adımlarla önüme geldi birkaç saniye sonra önümde tahminen 1.85 boylarında takım elbiseli bir adam belirdi. Bana doğru eğildi ve ellerini sandalyenin kenarlarına koydu o bana yaklaştıkça ben korkup kafamı yana çevirdim fakat o Çenemi tutup yavaşça kendine doğru çevirdi. O an kalbimde bir şey hissettim, bu adamı tanıyordum. Siyah maskesi, siyah kıvırcık saçları ve en önemlisi yemyeşil gözleriyle bana cezbedici bir şekilde bakıyordu...
Onunla bir süre bakıştıktan sonra garip bir şekilde ondan etkilenmekten korktum "Git başımdan!" Diye bağırdım, o ise tek kaşını kaldırarak bana baktı " gerçekten bunu istediğine emin misin?" Dedi ben ise "Evet" dedim "pekala" diyerek yanından uzaklaştı ve birkaç dakika sonra yerde bir gece ödeme sesi duydum. Elinde bir sandalyede bana doğru yaklaşıyor ve sandalyeyi benim tam karşıma koydu ve oturdu. " anlat bakalım" dedi " neyi anlatayım? Kendini ne sanıyorsun sen!" " kendimi bir şey sanmıyorum küçük hanım ben zaten senin bir şeyin oluyorum." Bunu demesi ile afalladım. " Öyle mi, neyim oluyormuşsun pardon?" bunu demem de gözlerinden anladığım kadarıyla sırıttı ve dudaklarını araladı. "Sevgilin..." Dur 1 dakika ne! Ben daha olayın şokunu anlatamadım maskesini indirdi, inanamıyorum tam karşımda duruyordu. Ona sarılmak istedim fakat bana yaptıklarından sonra ayrılmamız en iyisiydi. " Beni neden kaçırdın?" Diye sordum. " henüz erken ben şimdi seni çözeceğim ve biz adamakıllı konuşacağız. Sana güveniyorum tamam mı?" İsteksizce kafamı salladım Ve beni çözdü tam sandalyesini oturup konuşmaya başlayacaktı ki aklıma gelen istekle aniden ayağa kalkıp koşmaya başladım. Çok korkmuştum aklımda sadece kaçmak vardı, o sırada (eski) sevgilimin peşimden koştuğunu fark ettim. " Gel buraya, sana güvendim!" Diye bağırıyordu "Rüyanda görürsün!" Dedim ve koşmaya devam ettim. Ardından bir oda gördüm ve içine girdim. Oda zifiri karanlıktı, sadece ayışığı vuruyordu ve ben hemen anahtar aramaya başladım sonrasındaysa yerde parlayan bir şey gördüm ve hemen elime aldım onun anahtar olduğunu fark edince de hemen kapıyı kilitledim ben kapıyı kilitledikten birkaç saniye sonra o kapıya dayanıp vurmaya başladı. "Sevgilim lütfen aç, sana bir zarar vermeyeceğim.." sesi titriyordu. "Ben senin sevgilin değilim!" Diye bağırdım sırada iyice kafayı yemiş bir şekilde. "Kes sesini!" Diye bağırdı. Korktun, ama ona olan sinirimin iyice arttığını hissettiğinde yerde bulduğum bir sopayı elime aldım. "Bak, kapıyı aç yoksa ben açacağım." Bu beni biraz korkutmuştu " hah, beni tehdit mi ediyorsun sen?" Bunu demem de telaşa düştü "Hayır, hayır sen beni yanlış anladın, lütfen kapıyı aç..." artık o umrumda değildi elimdeki sopayı cama vurarak kırdım, kapının dışından "HAYIR!" Diye bir ses çıktı. Artık onunla değilde camdan atladım. Kahretsin! Kolumu atlarken cam kırığına sürterek yarmiştim ama onu umursamadan koşmaya başladım derken odanın içinden bir kapı kırılma sesi duydum...


Beni tiktoktan takip edenler buraları okumuştur zaten. Devamı için bekleyin umarım beğenirsiniz💗💗

Sanal OrtamNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ