Sağ olsun tek bırakmıyordu asla beni(!)

"Ben de o mesele için konuşmak istiyorum aslında." Tek kaşımı havaya kaldırırken "Ne meselesi?" dedim.
"Helin kuzenimi kullandı Lâl. Farkında mıyız?" Derin bir nefes alıp çantamı omzuma daha düzgün yerleştirdim.

Kuzenine de sana da...

"Kullanmak? Flörtten ileri gidemediler bile. El ele dahi tutuşmayan bir çift oldular farkındaysan. Koray bu sürede bir sürü farklı kız ile konuştu bilmiyoruz mu sanıyorsun?"

Helin ve Koray hiçbir zaman yakınlaşmamışlardı. Okul açıldığında ise Helin yalnızca Boran'a bir kaç yalan söyleyerek yakınlaştıklarını ima etmişti. Lakin öyle bir şey olmamıştı çünkü benim minik dansçım Boran dışında kimseden etkilenemeyecek haldeydi.

"Bunu bilmesine rağmen onunla konuşmaya devam etti yani?"

"Çünkü onu sevmiyordu. Ne Helin Koray'ı ne Koray Helin'i sevmedi. Neyi tartışıyoruz şuan?" Dudaklarını yalayıp bana doğru bir adım attığında eskiden yaşadığımız şeyler düştü aklıma.

Tam burada Orkun'un bana yaptığı imalar yüzünden Doruk'un onu dövmesi düştü mesela.

Sizin aranızı bozucam diye bağırması düştü.

Ben ise bir marifetmiş gibi Orkun ile yakınlaşmıştım.
Her ne kadar Doruk'un anladığı şekilde olmasa dahi dışarıdan bakılınca yan yana durmaktan rahatsız olmayan bir ikili gibi duruyorduk.

Bunu ben değil de Doruk yapmış olsa sanırım kalbim oldukça fazla kırılırdı. Ayrılan taraf ben olmuş olsaydım dahi kırılırdı çünkü anılarımıza saygısızlık etmek bazı şeylerden daha çok koyuyordu.

"Ya sen Lâl? Okul açılana kadar gayet iyiydik."

Okul açılınca kalbime kavuştum.

"Sen çok yanlış anlamışsın Orkun." Kafasını hızlıca iki tarafa sallarken omzumdaki çantayı yüzüne geçirsem mi diye düşünmeden edememiştim. "Tatile bile geldiniz bizimle Lâl. Ben senin eski sevgilinin sevmediği o adamım. Kıskansın diye beni mi kullandın yoksa?"

Okuldan atılamazsın Lâl.Sakin ol.Doruk'a yaptığı şeyin acısını daha sonra alacaksın.

"Orkun biz seninle sosyal mecralar üzerinden dahi doğru düzgün konuşmadık. Helin Koray'ı tanımak istedi biz de yalnız bırakmayıp geldik ki o gece sizinle dahi kalmadık! Bir gün boyunca eğlendik döndük. Sana ümit vermişim gibi konuşma."

Yanıma yaklaşıp kolumu tuttuğu sırada kaşlarım çatılmıştı. "Doruk'tan çekiniyorsan eğer.." lafını kolumu hızlıca ondan çekerek keserken "Sevdiğim insandan neden çekinecekmişim?" dedim.

Yanlışlıkla demiştim.

Patlamıştım.

Kendime bile itiraf ederken canımın yandığı o eylemi bir anda söyleyivermiştim.

"Sen seni terk eden birini mi seviyorsun hâlâ?" Bana garip garip bakması göz devirmeme sebep olmuştu. "Aşkı kalbinden söküp atmak kolay mı sanıyorsun sen?" Alayla bana gülüp "Seni ben hakediyorum Doruk değil." demişti.

"Orkun saçmalayıp durma." Yanından çekip gideceğim sırada zaten kızarmış olan kolumu sıkıca tutmuş yüzümün buruşmasına sebep olmuştu. "Ellerini çekmezsen bir elin kalmayacak Orkun!" Doruk'un sesi bana derin bir nefes aldırırken Orkun elini çekmemiş aksine beni arkasına almıştı.

"Sevgilin öfke problemleri olan bir piç olduğunu daha görmedi sanırım." Kolumu sertçe Orkun'un elinden çekmeye çalışsam da hırsı öyle gözünü bürümüştü ki daha da sıkı tutmaya başlamıştı kolumu. "Orkun çek o elini!" Doruk'un sesi kulaklarıma dolarken "Bırak!" Diye ben bağırmıştım bu sefer ki bu daha etkili olmuş kolumu bırakmıştı.

ŞEY BELKİ|textingWhere stories live. Discover now