7.Bölüm : Kabulleniş

En başından başla
                                    

Göle ulaştığımda bir taşa oturdum ve ellerimi kullanarak suya hükmetmeye başladım. Göldeki suların bir kısmı yavaş yavaş yükseldi ve benim istediğimle basit bir çiçeğe dönüştü. Sonrada çiçeğin donmasını istediğimde de dondu. Tam da burada tıkanıyordum. Dondurduğum şeyi eski haline çeviremiyordum.

Bir kez daha denedim ama buz haldeki çiçek, gölün üstünü süslüyordu. Eski haline dönmüyordu! Sıkıntıyla ofladığım sırada çiçeğim su haline döndü. Gözlerimi kocaman açarak göle baktım. Bunu ben yapamamıştım!

Evet, evet. Bunu ben yapmamıştım.

Çimlerin ezilme sesi ile refleks olarak arkamı döndüğümde kaşlarımı çattım.

Gece mavisi irislerini üzerime dikmiş, ağaca yaslanmıştı. Ayağa kalktım ve önünde durdum. Aklıma iki hafta önce olanlar gelince gözlerimi kapatıp ona kadar saydım sakinleşmek için ama karşımda duran Dean'ın beni dikkatlice inecelemesi buna pek olanak sağlamıyordu. Gölün suyu gayzer gibi patlayınca panik oldum. Yutkunup oradan ayrılmak için arkamı dönüp adım atmıştım ki bir el bileğimi yakaladı.

Gece mavisi irislerini daha da koyulaşmış bir şekilde bana bakıyordu. Bileğimi kurtarmak için çekiştirdim ama sonuç alamayınca bıraktım ve soran gözlerle ona baktım.

"Sakinleş."

Sesindeki tını itiraz edemeyecek bir tondaydı, bende benden beklemeyecek şekilde söylediklerine uyup derin derin nefes alıp verdim. Tenimdeki eli tenimi yakıyordu adeta. Gözlerimi açtığımda tamamen sakinleşmiştim ve gölde patlamaya bir son vermişti.

"Daha iyi misin?"

Olumlu anlamda başımı salladım. Bileğimi bıraktı ve ağacın dibine oturdu eliyle yanı işaret ettiğinde yanına oturdum. Dediklerini itirazsın yapamama bende şaşıyordum.

"Korkuyorsun."

Böyle bir cümle beklemediğim açıktı, şaşkınca ona baktım ama o gözlerimi göle kilitlemişti. Bende aynısını yaptım ve hiçbir şey söylemedim. Nedenini merak etsemde sustum.

"İlk öğrendiğim zaman hayatım hiç kolay olmamıştı. Zamanla duygularımı kontrol etmeyi öğrendim ama o zamana kadar çok zor şeyler yaşadım."

Sustu. Nefes alışverişlerini duyabiliyordum.

"Zamanla öğrendim bende, şu an yaşadıklarını hepimiz yaşadık ama sen en sonuncumuzsun ve yanında biz varız bunu unutma. Sana her zaman yardımcı oluruz."

O sustuğunda konuşmadım, ortamda rahatsız edici bir sessizlik vardı. Gözlerimi parmaklarıma indirip oynamaya başladım. Aramızdaki sessizliği kendi bozdu.

"Bu akşam gemide kraliyet kutlaması var. Gelecek misin?"

Son cümlesini bana bakarak söylemişti, bunu hissetmiştim. Başımı kaldırdığımda irislerim onunkiyle kesişti. Garip bir şekilde ruhum alev aldı, kalbim yerinden söküp çıkacakmış gibi atıyordu.

Bu hiç normal değildi! 

Bakışlarımı zorlukla çektim ve ayağa kalktım. Bir adım atmıştım ki durdum ve arkamı dönmeden cevabımı verdim.

Son Muhafız {Muhafızlar Serisi } Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin