HARABE

HARABE "Giriş"

Harabe Gezegen

Bizi koruması gereken bizi yok etti.
Bu bir söylenti belkide gerçek bilemiyoruz. Artık hiç bir şeyi tam anlamıyla bilemiyoruz. Uzun zamandır kalkan adı verilen sığınaklarda yaşıyoruz. Bizleri korumak için yapılan gizli kaleler.

Artık eski dünya yok eskiye dahilde pek bir şey kalmadı. Her şey yok oldu. Yıkım adını verdiğimiz ve kendi ellerimizle başlattığımız felaket.

Herşey ne zaman başladı bilmek zor. Ama yinede bize anlatılanları anlatacak olursam:

Eski dünyamız 5 büyük birleşik millet tarafından yönetilmekteydi.
Mavi bir
Yeşil Hat
Kızıl federasyon
Üstün kuvvetler
Güney Toprakları

Zaten düşmanlıkların bitmediği gezegenimize bir yeni düşmanlar geldi. Onlar kendilerine Mornlar diyorlardı bizinkiler ise moronlar diye anıyordu. Bizden çokta farklı değildiler. Gözle görülür en büyük fark göz çukurlarının renkli olmasıydı. Sarı yeşil kırmızı siyah gibi. Çok uzun boylu oluyorlardı 1.80 üzeri çok aşırı nadir görülürdü. Saçları da kop koyu derecesinde ne renk olursa ve yaşlılık saçlarını beyazlatmıyordu. Organlarını incelediğimizde küçük, sesiz ve hızlı atan kalpleri vardı. Diğer organları da boyutsal farklar dışında neredeyse aynıydı.

Teknolojik üstünlükleri ile bizleri baskılamışlardı.  Ama biz ne olduğunu bile anlamadan bir anda kaybetmeye başladılar ve yenildiler. Gerçekte ne olduğunu onlardan öğrendik.

Onlar kendi gezegenlerindeyken kendi yıldız sistemlerinde bulunan başka bir gezegenin asteroit uydularından madenciliğe başlamışlar. Mükemmel ve üstün bir enerji ve teknoloji kaynağına sahip olduklarına düşünmeye başlarlar.

Ama bu enerji kaynağı onlar daha farkına bile varmadan tüm gezegeni yavaş yavaş zehirlemişti. Ekosistem ve iklim çöktü. Ve kalanlar kısıtlı kaynaklar ile gezegenimizi istila etmeye denediler ve başarısız oldular.

Ve bir çoğu gezegenimizde esir kamlarında ve özel bölgelerde tutulmaya başladı. Ama onlarla daha işimiz bitmemişti. Onların teknolojilerini, enerji kaynaklarını ve ilimlerini onlardan aldık ve geliştirdik.

Onlara göre ilkel olsak ta zehri temizledik ve onların teknolojisini nano teknolojiye çevirdik. Nano üstün bir teknoloji sınırsız kaynak bozulmayan yıpranmayan teknoloji savaşların ihtiyaçların sonu bir mucizeydi. Yani öle olması gerekiyordu. Ama olmadı.

Aklı olan hiç bir varlık güzel ve kusursuz olamazdı. Bu teknoloji ile silahlar yaptık . Gezegenimizi yok edebilecek silahlar. Harap bombaları. Ve onları kullanıp kendimizi karanlığa gömdük.

Neyseki biz şanslı bir azınlıktık Yeşil hat bizler için kalkanları inşa etmişti bizi koruyacak kalkanlar.
Yeşil hat yönetimi beşe ayrılırdı. Miğfer yönetim ve siyaset bu birimdeydi. Kılınç askeri gücümüz bizi koruyan silahlı kuvvetler. Kalkan insanların varlığını ve yaşamını sürdürmesi ve ihtiyaçlarını karşılaması için var olan bizi koruyan birim. Koşarlar insanların güvenli haberleşmesi ve yolculuk yapmasını sağlamaktan sorumlu birim. Siper fedakarlık eğitim ve sağlıktan sorumlu birim.

Bunlar bizi yıkımdan korudu ama hepsi tarihimiz ve geçmişimiz yok oldu. Diğerlerinin neler yaptığını bilmiyorum. Halkları için sığınaklar yaptılar mı. Artık yıkılmış bu Harabe gezegende yaşamı yeniden var etmemiz gerekebilir.

Kalkan sistemi:
Acil mesaj!!! Acil mesaj!!! Acil mesaj!!!
Birden herkes ayaklandı yılardır belki de yıkımdan beri hiç kalkana dışardan mesaj gelmemişti herkes te bir heyecan kapladı artık özgür olabilecek miydik?

Kalkan sistemi:
"Lütfen yardım edin Acil destek lütfen yardım edin onlar içerde sürüngenler içerde silahlılar burası A34 acil destek lütfen biri bizi duysun lütfen..................dıt dıt dıt dıt dıt dıt..."

Uzun bir sessizlik oldu ardından mesaj devam etti.
Code 446
İnce bir fısıltı ile
"Ben aşcı Tekin kalkanımız işgal altında karşı koyanlar öldü çoğumuzu canlı istiyorlar. Onlar çok garip pullu vücutları var ama bizler gibiler korkuyorum galiba bizi yiyecekler diğer kalkanlardan bahsettiler. Bizi kurtarın kalkanları koruyun onlar geliyor. Sizede gelecekler. Lüt..... aaaag............. dît dıt dıt.....

Umut bir anda korku ve sessizliğe döndü. Şimdi ne olacaktı....