BERDEL (düzenleniyor)

17. Bölüm

"çok güzel gözüküyor" dedi bawer, Gülümsemekle yetindim bawer sofraya oturdu kahvaltı yapmaya başladık.

"eee bu gün ki planın ne" aslında çok bir planım yok, planımı en güzel yeri seninle olmak.

"bilmeme ki aslında biraz gezelim sonra atlarla ilgilenelim" bawer çayını yudumladı. "tamam" dedi, düşünmek insanı öldürür derler bence çok mutlu olmak insanı öldürür, içimde hem mutluk hemde korku var. Ben bu yaşıma kadar mutlu olduktan sonra hep cezasını çektim, o yüzden büyük bir korku var.

Kahvaltıyı bitirdik, ben sofrayı topladım bulaşıkları haletim bawer dışarıda sigara içiyordu. Dalmıştı bende mutfak penceresinden onu izlemeye başladım. Yaptığı her harekete dikkat ediyordum, sigara içerken bile çok cidi bir insandı. Bu cidi insanın altında çok acı var bunu biliyorum ama sesimi çıkarmıyorum.

Mutfaktan çıktım, bahçeye yani bawerin yanına gitim onun bana yaptığı gibi arkasından sarıldım. "sigara içmeyi bırak" dedim, bawer hafifçe bana baktı, gülümsedi. "neden ki" içmesi hoşuma gitmiyor, hem sağlığına zarar hemde şunu farketim bawer sigara içerken dalıp gidiyor belkide yaşadıklarını hatırlıyor.

"öyle içme işte" sade bir cevap verdim, bawer yanağımı okşadı. "bişey olmaz" dedi. Bişey olmaz demekle bazen geçmiyor, eminim bawerin bişeyler yaşadığına ama sormak istiyorum, sorarsam canı yanar benim sevdiğimin canı yanmasın.

"şey aşkım banada bi tane versene" belki bende yaşadıklarıma bir sigara içmek istiyorumdur, o dumanda bagulmak belki banada iyi gelir.

Sinirli sinirli bana baktı. "berfu hamilesin farkındasın dime" bebeğim olmasa emin ol günde iki paket içerdim, benim yaşadıklarım da kolay değil.

"farkındayim" manzaraya bakarak konuştum. "berfu lütfen hayatım benden herşeyi iste ama böyle bir şey isteme" gülmsedim. Şu an ikimizde mutluyuz gerek yok böyle saçma sapan tartışmalara.

"şaka yaptım ya sinirlenme" Bawer sıgarasını söndürdü. Elimi tutu, "biraz gezelim" dedi, kafamı salladım. El ele yürümeye başladık. Yolar güzeldi biz de mutluyduk bu hikaye böyle bitse ne güzel olur, hep böyle olsak, ama içimde anlamadığım bir şey var.

"lan seninle herşey güzel" bawer sessizliği bozdu. Söylediği şey hoşuma giti. "seninle de" sarıldım. Neden bilmiyorum ama her an ya bana ya da ona bişey olacakmış gibi. Allahım sen ikimizin içinde huzur ver.

biz yürümeye devem etik. biz baya gezdik sonra atların yanına gitik. ben gölgeyi sevmeye başladım.

"adını neden gölge koydun" bawerin sorduğu soruyla ona döndüm. "ben küçükken gölge gibi hep yanımdaydı, bende böyle bir isim koydum" o günler güzeldi ya o zaman masumdum, silah neydi bilmezdim hayat beni acımasız yaptı.

"baya iyiymiş" dedi, bawere bir soru yönetim. "senin hiç sırlarını paylaştığın birisi varmıydi" sorduğum sorudan rahatsız oldu heralde, atın başını okşayarak cevap verdi.

"yok" neden bu kadar cidisin bawer soylu? Seni bu kadar cidi yapan ne? İkimizinde anlatamadığı şeyler var, işallah bir gün anlatırız.

Biz biraz daha vakit geçirdik, bir kız bize doğru yaklaştı bu rojdaydı yani bawerin kuzeni. En son konuştuğumuzda gıcık olmuştum.

"rojda senin ne işin var burda" bawerin sesi çok seti, her şeyin altında bir neden vardır, neden bu kadar sert konuştu ki.

"şey bawer teyzem burda olduğunuzu söyledi bende geldim" elleriyle oynayarak konuştu. "bana bawer diyemesin aramıza öyle bir samimiyet yok, biz bu gün burda kalıcaz sen istersen biraz vakit geçir git"