Hayat Şaşırtır! //Tomarry Oneshot

Hayat Şaşırtır!

Merhaba, yeni oneshot'a hoşgeldiniz.

Adı üstünde tek bölümdür ve bu bölümde bitecektir.Kalanını siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz.

Öyleyse okumaya geçin!

İyi okumalar dilerim~

Önündeki genç kadın, elinde kullanmaktan son derece sıkıldığı bir tarakla vahşi saçlarını düzeltmeye çalışıyordu.

Bu saçlar genetik olmakla beraber evcilleştirilemezdi.Her yöne dağılıyor, yer çekimine birkaç saç teli değilmiş gibi karşı çıkıyor ve onu sinirlendiriyordu.

Arkadaşı Hermione'nin kıvırcık saçlarını bile hafifleten kremler kullanmıştı fakat aynıydı.

Bu yüzden gençliğinde fark ettiği zamandan beri saçlarından umudunu kesmişti.

Hermione yeni çıkan, saçlarına sürdüğü krem hakkında gevezelik ederken Draco önüne oturmuş ve elinde birkaç makyaj eşyasıyla yüzüyle ilgileniyordu.

Gideceği yer maskeli bir balo olsa da bir noktada çıkarması gerekebilirdi.

Bu yüzden iyi gözükmeliydi, normalde gözükmediğinden değil.

Bugün özeldi.

Bugün oldukça hoşlandığı iş arkadaşı saklandığı yerden çıkacak ve bu baloya katılacaktı.

İş arkadaşının bakanlığın hangi bölümünde çalıştığı hakkında hiçbir fikri yoktu.Bakanlıkta sahibi kadar rahat yürür, etrafı izler ve gözlerini kısardı.

Tabi nadiren ortada gözükürdü.

Bu yüzden çoğu kimse onun hangi bölümde çalıştığını, nelerle ilgilendiğini, hatta ismini bile bilmezdi.

Ama Harry azimli bir aşıktı ve öğrenebildiği her şeyi öğrenmişti.

Bu iş arkadaşının ismi 'Marvolo' diye söyleniyordu.Onu tanıyanlar ve sohbette bulunanlar Marvolo ismini verirdi.

Hogwarts'ta okumuştu ve 25 yaşındaydı, Harry gibi gencecik ve bekardı, bir ilişkisi yoktu.

Olsa da kimseye söylememişti.

Harry olmadığını umdu.

Arkadaşları onun Marvolo adlı şahıstan hoşlandığını biliyorlardı ve tıpkı Harry gibi uzun süredir Marvolo'nun bir etkinliğe katılmasını umuyorlardı.

Şans vardı, Harry bunu kaçırmayacaktı.

Draco onun yanağına hassas bir şekilde dokunarak başını hafifçe çevirdi ve siyah kalemi gözlerine çekmek için eğildi yüzüne doğru.

Harry o sırada Hermione'nin uzattığı parlatıcıyı almış ve alıştığı gibi sürmüştü dudaklarına.

Birbirine bastırarak parlatıcıyı dağıttıktan sonra saçlarından umudunu keserek şekil vermeye başlayan Hermione'ye kıkırdamıştı.

"Gülmeyi bırak, Harry."

Daha fazla güldü ve Draco katıldı ona.

"Harry!"diye eğildi genç kadın, kaşlarını çatarak."Burada aşk hayatını kurtarmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, yardım etmeyebilirdik bile!"

Harry omuzlarını dikleştirdi."Bana kıyamazsın."

Ronald onun omzuna hafifçe vururken yanına oturdu ve elini uzatarak yakasındaki tozu itti."Bu konuda haklı olmandan nefret ediyorum, dostum."

Yeşil gözlü genç adam sırıttı ve Draco kalemi çekmeyi bırakarak eserine memnuniyetle baktı."Yüzünü yıkamak veya peçeteyle silmek yasak!"

"Bu ilk makyajım değil, Dray, endişelenme.Neye dikkat etmem gerektiğini biliyorum."