Bölüm 3

52 1 7
                                    

Adamla çitlediğin çekirdeklerin sonu gelmişti çünkü çekirdekler bitmişti.
Çekirdek çöplerini ve paketini atmak için ayağa kalktın ve tam atacakken bir patlama duydun.
*BAAAAAAAAM*
Parkın yanındaki binanın duvarı patlamıştı ve içinden bir adam fırlamıştı.
Adamın arkası dönük olduğu için tam fark edemedin ancak siyah bandanası,siyah kabanı,siyah maskesi ve gözlüğü vardı.
Ayağa kalktığında ise boyunun neredeyse iki metreye yakın olduğunu anladın.
Tam o sırada bankta oturan Tricky adında olan zombi,adamın üstüne atladı ve tabelasını-artık adamın neresine geliyorsa-sokmaya başladı.
Midenle bağırsaklarının birbirine karıştığını hissettin,aslında bu konuda biraz tecrübeli olsaydın Tricky'ye yardım ederdin fakat 'dövüş' konusunda tek bildiğin şey insanların saçını başını yolmaktan ibaretti.

Hemen koşmaya başladın.
Koştun,koştun ancak bir yere varamadın
Koşarken yoldan koştuğunu fark etmedin çünkü tek yapmak istediğin canını kurtarmaktı.
Evet,'canımı kurtarayım yeter' derken az daha bir kamyonun altında eziliyordun.
Kamyonun koltuklarından iki adam çıktı.
(Kamyonun ön koltuklarından kamyoncu dayılar çıkçağını zannetmiyordun inşallah çünkü onlar daha çok Türkiyede olurlar .d)
İlki sana biraz Ricardo Milos'u andırdı,yine siyah bandanalı,siyah gözlüklü ve havanın 10° olduğuna aldırmayıp üstüne ne bir tişört ne de bir gömlek giyen yarı çıplak biri,ayrıca dudağını büzesin geldi;ikincisi ise vizörlü,gamer kulaklıklı,uzun hırkalı ve çantalı bir arkadaş.
Tuhaf olan şu ki,burada herkesin yüzü iki çizgiden oluşuyordu.

"Hey,what are u doing here?" dedi vizörlü.
"Turkish please" dedin.
"Peki,şimdi seni öldürmememiz için bir neden söyle" dedi tekrardan.
"Eeeeee..."
"Söylemezsen sıkarım haaa >:/"
"Şey,ben çok güzel saç baş yolarım!"
...

"hIı?" dedi gözlüklü.
"Ne zamandır burdasın olm sen?"
"Bi' beş on dakika kadar falan"
"DHVHJDVHISVIHVSKHVSJ" diye anırdı vizörlü.
"Tamam tamam,sana bir şans verelim bakalım." dedi gözlüklü.
"Hey bu arada adın ne?" diye sordu vizörlü
"Y/N"
"Valla benim adımdan bile daha iyi adın varmış."
"Deimos ne saçmaladın,ninemin adı bile seninkinden daha iyi." dedi gözlüklü.

Tamam,vizörlü olanın adı Deimos.Bu isim biraz değişik çünkü hem Mars'ın uydusunun hem de dehşet tanrısının ismi.'Acaba bu ismi hangi işsiz araştırdı da koydu acep?' diye düşündün.
"Ninenin ismi neydi?"
"Los Angeles"
"SNKSNKLBSJKBSJKBSKJVSKJVSKJV"
"Deimos yeter anırma eşek gibi!"
"Ama Sanford aşırı saçma lan LSJKLSNKLSN"
"Sanki senin ismin fevkaladeler fevkaladesi..."
Gözlüklüsü de Sanford, ok.
"Peki.. Şimdi ne olacak?" sordun.
"Aslında Hank'e yardım etmeliydik ancak hikayenin sözde 'aşk hikayesi' olduğu için seni evimize götürmeliyiz" dedi Deimos.
"O zaman atla kamyona da gidek artık." dedi Sanford.

...










:D
Evet bu bölüm için gerçekten uğraştım fakat fikirlerim tükendi ^^
O yüzden bir sonraki bölüm için düşünmem gerek.
İyi günler/geceler/akşamlar!
🌚👋

İyi günler/geceler/akşamlar!🌚👋

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Madness combat x Reader (TÜRKÇE)Where stories live. Discover now