1. Bölüm GEÇMİŞ

20 1 1
                                    

Her zamanki gibi yeni bir güne uyanmıştım, zarar göreceğimi bildiğim... Aradığım huzuru bulmak için çok çabalasamda bunu bulamam... Her neyse. Ben Güneş. Asla parlamayan karanlığa boyanmış bir güneş. Işığımı çaldı ay ama hepsini bana biraz bile bırakmadı... Yatağımdan kalktım anne diye seslendim. Annem ince bir sesle ne olduğunu sordu. Sadece sesini duymak istediğimi söyledim. Annem ona ne kadar ihtiyacım olduğunu biliyordu. Yatağımı topladım. Sonrasında hemen annemin yanına gittim. Annem yataktan kalkamayacak kadar yorgundu. Ona yardım ettim ve yatağının yanındaki küçük sandalyeye oturttum onu. Yüzündeki ve vücudundaki morluklara saymazsak iyi görünüyordu. Babamın bağırmasıyla içim titredi. Derin bir nefes alıp ne olduğunu sordum. Anneni kaldır sofrayı kursun dedi bana. Gerçi söylemekten ziyade bağırdı... Annem oldukça halsiz geldi gözüme o an. Ama bunu babama söylemedim çünkü ne yapacağını bilemiyordum. Tamam dedim. Babam ekmek almaya gideceğini söyleyip kapıya yöneldi. Ardından ayakkabısını giyip kapıyı sertçe çarptı. için bir daha titredi. Hızlıca mutfağa koştum.

Dolaptaki küçük peynir kabını çıkarttım. Bir tane salatalık bir tane domates vardı dolapta. Onları da çıkarttım. Domates ve salatalık soyup doğramaya başladım. Bunda başarılı olduğunu pek söylenemezdi. Zaten parmağımı kesmemle başarısızlığım tescillendi. Her neyse bir şekilde hallettim. Çayı koydum ve annemin yanına koştum. Onu mutfağa getirdim. Hızlıca ona bir şeyler yedirdim. Babam kapıyı yumrukladı. Koşup kapıyı açtım ve nerede kaldın ağaç oldum orada diye bağırmaya başladı bana. Sonra o kocaman elini kaldırdı. Bana vuracağını anlamıştım. O yüzden yüzümü korumaya çalışıyordum. Yapma bile diyemedim çünkü korkuyorum çünkü çok korkuyorum, çünkü küçücük bebeğe, anneme ,bana bir şey yapmasından çok korkuyorum. Korkuyorum. Durdu. Onu durduran neydi bilmiyorum ama durdu. O esnada küçük kardeşimin ağlaması doldurdu evi. Hızla onun yanına koştum. Küçük ellerimle onu beşiğinden kaldırdım. Ağlama ablacığım ben buradayım korkma hiçbir şey yok diyerek onu sakinleştirmeye çalıştım ve sanırım bu işe yaradı. O esnada mutfaktan annemin çığlığı geldi. Ona çok yardım etmek istiyordum ama bunu yapamazdım. Gücüm yetmezdi ki benim. Bebeği susturmaya çalıştım ama o inatla çok daha fazla ağlamaya başladı. Mutfaktaki sesler kesilince bebekle beraber oraya gitmeye karar verdim. Usulca kapının önüne geldim. içerde babam ve yerde yatan bir beden vardı. O bedense annemdi. Hızla yanına koştum anne uyan dedim, bebek ağlamaya, ben ağlamaya başladık. Bebeği bırakabileceğim bir yer aradım ama yoktu. Annemin kolunun yanına yerleştirdim küçük kardeşimi. Sonra annemin morarmış yüzüne baktım kalbine dokundum, hiçbir hareketlilik yoktu. Kulağımı yavaş da annemin ağzına doğru yaklaştırdım. Hiçbir yaşam belirtisi göstermiyordu annem. O an babamdan güçlü olmak istedim, ona zarar vermek, annemi uyandırmasını söylemek istedim. İstediklerimin bir kısmını da başardım. Karşısına dikilip ona bağırmaya başladım. Anneme ne yaptın onu uyandır dedim. Onun ağzından sadece iki kelime çıktı... O öldü...

KARANLIKWhere stories live. Discover now