1. Kara Orman'ın Kalbine Doğru

49K 1.1K 57
                                    

Yeni başlayanlar için hoşgeldiniz, eskiler için üzgünüm ama çözüyorum bu iş bende merak etmeyin. Sadece bölüm isimlerini düzenledim hikayemiz aynı bir değişim yok.

Diğer hikayelerde buluşalım 🙌🏻

🌙 Düzenbaz (Tarihi Kurgu)
🌙Uyanış (Fantastik)
🌙Karalama Günler

Eleştiri ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Korku, kılıçlardan daha derin keser.

George R. R. Martin

Sabah uyandığımda güneş ışınları geniş pencereden sızıyor ve odamın eski döşemelerine düşüyordu. Işık huzmelerindeki toz parçaları oradan oraya uçuşurken adeta vals ediyordu. En ufak hareketimde gıcırdayan şiltemin sesi yankılanırken içeriye dolan tuzlu deniz havasının kokusu alabiliyor, yolculuğum boyu aşinası olduğum şımarık martı çığlıklarını duyabiliyordum, bunca zaman sonra bana huzur verdiğini inkar etmiyordum artık. Gözlerimi kapayıp anın tadını çıkarmaya karar verdiğim an tüm sesleri bastıracak kadar güçlü olan çanlar çaldı. Bunun anlamını biliyordum, burada yaşayan herkes biliyordu ve çok ama çok uzun zamandır bekledikleri buydu. Bendim...

Aslında içten içe bunun olmaması için dua ediyordum.

Clayton'daki tüm çanlar eve döndüğüm için çalıyordu. Sesler hafiflediğini düşündüğüm bir anda en baştan tiz çınlama –sanki hala duymayan kalmış gibi- devam etti. Bu gümbürtüye normalde asla tahammül edemezdim. Ama insanlarımın gelişimi kutlamaları, burada olmamın yüreklerine biraz da olsa umut ve mutluluk tohumları serpebilmiş olmam benim için büyük bir onurdu ve gücüm yettiğince onlar için her şeyi yapmak niyetindeydim.

Gerinip buruşuk çarşafımın yasemin kokularıyla beni hapsetmesine izin vererek rahatladım. Sırt üstü yattığım zaman acı bir inilti çıktı dudaklarımdan. Vücudum halsizlikten kırılıyordu, uzun deniz yolculuğu beni yormuş her daim görmeyi düşlediğim Fransa'ya bir daha gitmeyi tövbe ettirmişti. Bunun için sahip olduğum milyonlarca sebep vardı. Geçen yıl bizzat Fransız Kralından aldığım cömert daveti hiç düşünmeden kabul etmiştim, detaylı olarak düşünmeye gerek dahi duymamıştım, uzaklaşmak buradan uzakta olmak beni daha iyi hissettirir sanmıştım. Gelen üst düzey davetle birlikte bu artık yalnızca ufak bir gezinti değil, aynı zamanda deneyim kazanabileceğim bir kortejin içerisinde bulunma fırsatını yakalamama sebep olmuştu. Yalnızca şahsıma yapılmış bu davet İngiliz asilzadeleri arasında ufak kıskançlık krizlerine dahi neden olmuştu.

Ne diyebilirim ki oldukça haklılardı...

Gemiden indiğimde yalnızca beni korumakla yükümlü bir birlik ile karşılandım. Hali hazırda beni bekleyen tahtırevan ile saraya kadar giderken yolda kafamı kurcalayan sıkıntılar yavaşça unutup yeni bir başlangıç yaptım. Yanımda en azından bir hizmetli götürmem hususunda devamlı ısrar eden babamı yalnız gitmem için ikna etmem oldukça zor olmuştu. Buna içerleyen pek çok insan vardı elbette.

Fontainebleau Sarayı beklediğimin oldukça üstündeydi. Aşağılamalara rağmen Cour d'Honneur'da saray eşrafı tarafından adeta İngiltere prensesi gibi karşılanmıştım.

Elbette bundan yana en ufak bir şikayetim yoktu...

Süslü cümleleri ile kızların kalbini çalan çekici lordların ilgi odağı olmuş , kumardaki ustalığımdan dolayı aranan bir oyuncu olmuştum. Saray kadınlarının bana yönelettikleri kıskançlık oklarını hiç dikkate almamıştım. Hemen hemen saraydaki herkesin ilgi odağı olmuştum. Ama aralarında öyle biri vardı ki bu kıskançlığı kazanmamda kilit rol oynamıştı. Genç Beauchamp Markizi Françoise Gaston 'un ilgisini çekmem hayret edilecek bir gelişmeydi zira kendisi ile edebiyat hakkındaki konuşmalarımız dışında birbirimize oldukça uzaktık. Ama yine de kıskanılmak ve rakip görülmek beni güçlü hissettirmişti. Tüm bunları düşününce dudaklarımın tatminkar bir şekilde yukarıya kıvrıldığını hissediyordum. Bazen kaçınılmaz olanı engelleyemezdiniz.

Asi ve KurtWhere stories live. Discover now