bileklik

1.3K 85 108
                                    

selam. dizi yüzünden canımız sıkıldı diye şimdi bitirip hemen atmak istedim bölümü. bol yorum yapmayı ihmal etmeyin ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen. keyifli okumalar 🦋

Berk Aybike'yle arasını iyi tutmaya çalışıyordu. Zaten bu aralar Berk herhangi bir pislik yapmadığı için ve de araları yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı ve gayet arkadaşça davranıyorlardı birbirlerine, Oğulcan'ın sinirli bakışlarına da aldırmamaya çalışıyorlardı. Kız arkadaşça davransa da Berk arkadaşlıktan fazlasını istiyordu. Kızın aşkını istiyordu o, kızın kalbine ait olabilmek istiyordu. Tabi yaşadıkları o kadar olaydan sonra bu mümkün müydü, bilmiyordu.

Genelde kız hala ona karşı biraz soğuk davranmaya çalışsa da Berk çok alakasız bir konuyla ilgili bile bir yolunu bulup kızla muhabbete girmeye çalışıyordu. Berk kızın güvenini kazanmaya çalışıp ona açılmanın yollarını ararken bir taraftan da Kaan faktörü vardı ne yazık ki.

Çocuk sürekli Aybike'nin peşinde kuyruğu gibi dolaşıyordu, Aybike de onunla gayet samimiydi ve bu durum Berk'i bozuyordu. Yine aynı şey olmuştu. Kaan'la Aybike gülüşerek karşıdan geliyorlardı. Evet kıskanmaya hakkı yoktu belki ama çok kıskanıyordu işte, elinde değildi. Kaan sınıfa geçtiğinde peşinden girmek üzere olan genç kızı kolundan, asılmış yüz ifadesiyle durdurdu.

"Aybik bi bekler misin?"

"Ne istiyosun?"

Dilini gergince yanaklarının içinde gezdirdi kızıl çocuk, kıskançlığını sesine yansıtmamak için çok büyük bir çaba sarf ederek de sordu.

"Bu yeni çocuk, Kaan... Senden falan mı hoşlanıyo?"

Aybike ise şaşırmıştı. Kaan okula geldiğinden beri gerçekten kısa sürede çok güzel bi arkadaşlıkları olmuştu ama Berk'in böyle düşünmesini ve de sormasını beklemiyordu.

'Beni mi kıskandı acaba?' diye geçirdi içinden sevinerek.

'Yok ya niye kıskansın ki? Kesin yine dalga geçmek için falan sormuştur.'

"Ne alaka ki? Yok öyle bi şey."

Berk ciddi anlamda rahatlamıştı. En azından Aybike'nin o çocuğa karşı hisleri yoktu. Sevinciyle ise düşünmeden konuştu.

"Di mi? Yani niye senden hoşlansın ki?"

Genç kızın yüzü düşmüştü. Cidden böyle mi düşünüyordu onun hakkında? Kimse Aybike'den hoşlanamaz. Çirkin mi buluyordu onu? O yüzden mi sevemiyordu? Ya da o yüzden mi her konuştuklarında konuşmayı dalgaya vuruyordu.

"Yani, niye hoşlansın ki benden. Çok daha güzel kızlar varken benim gibi varoşu ne yapsın di mi?"

"Aybike hayır sen yanlış anladın. Ben o anlamda demek istememişt-"

"Tamam Berk, sorun değil gerçekten. Alıştım artık senin bu tavırlarına ben. Sorun değil, cidden."

Kız hızlı hızlı ortamı terk ettiğinde Berk de yaptığı öküzlük üzerine düşünüyordu. Off. Yine her şeyi başa sarmıştı. Yine Aybike'nin kalbini kırmayı başarmıştı. Ne yapıp edip kızın gönlünü almalıydı.

Çantasından çıkardığı bilekliğe baktı. Aybike'yi üzüp üzüp sonra da pahalı hediyelerle memnun etmek falan değildi tabiki de amacı. Sadece... genç kıza çok değer veriyordu ve onun mutlu olmasını istiyordu.

Geçen gün Aybike ile Asiye'yi konuşurken duymuştu. Aybike bu bilekliği göstermişti Asiye'ye. Çok beğendiğini de söylemişti ama pahalı olduğu için alamamıştı. Berk bilekliğin aynısından bulup almıştı ama Aybike'yi kırmadan, incitmeden vermesi lazımdı. Çünkü o çok narindi ve Berk onu o kadar çok incitmişti ki, artık onunla konuşmaya bile korkuyordu.

kurnaz vezirin prensesi | ayberWhere stories live. Discover now