Bekleyiş

2. sevgi saygı,

Ansızın
Yutmuştu;
Deniz tuncayı

Tılsım,
Sürmüştü. ...
O anki  demetin  şaşkınlığının
üzerine kaymak misali
sihirli gücünü
Vermişti!
Demetin üzerine
kanatlayıp göstersin diye.

Fırına verircesine ;
Atmıştı kendini
Demet
denizin derinliklerine

Mısralar arasındaki
boşlukları hatırlatıyordu.

Demet ve tuncay'ın
Denizin içinde
Altlı üstlü
yüzüşleri

Demet uzatmıştı altındaki
tuncay'a elini
Mısralarınız birleşsin dercesine

Aşkları kanat çırparcasına
çıkmışlardı
Denizin yüzeyine

Bir balıkçı teknesi
demirlemişti.

Birkaç metre ilerilerine
Ekmek parası,
telaşı içinde .
Balıkçı uzatıp elini misafir etmişti,
Teknesine
Battaniye Vermişti!
İkisinede giysilerinin suları
süzülsün diye üzerlerinde

Anlaşılan
Biri yaklaşıyordu.
tahtanın üzerinde bıraktığı
Kesik kesik.
Ritmleriyle

Şaşkınlık, telaş oturmuştu ...
Karşılıklı bakışmaktan gözlerine

Acaba.
Bu adımların sahibi kim dercesine
Birbirlerine
Sonunda perdeyi aralarcasına.

O çıplak camın arkasındaki yüz
dikilip karşılarına
meraklarını silmişti gözlerinde
inceyi devirip
kalın ses tonuyla demişti!
Tuncay
Beni tanıdım mı? .. Diye

Tuncay

Aşinalığın.
Birini hatırlattı bana.

Bir zamanlar
Öpöz abim
Turgay olduğunu
Şimdiye kadar
Kimbilir
hangi çalının arasına gizlenmiştin
Seni bir balıkçı teknesinde
görebileceğim
"Aklımın ucundan bile geçmezdi"
Dediğinde.
Turgay
Biliyor musun?

Tuncay
yine senin pisliğini
temizlemekten geliyorum,
Havada çekim yapan
Dronu susturucu tabancamla
Susturmaktan

Anlaşılan
Başındaki bela musallat olmuş sana
Dikkat et de
Musalla taşın olmasın canına
dediğinde

Tuncay'ın o anki sınır öfkesi
Sözleşmesini imzalayıp
uygulamaya sokarcasına
Ayağa kaldırıp
Sırtındaki battaniyeyi silkeleyip
atmıştı yere üzerinden
Yapışmıştı,
Abisi olan turgay 'ın yakasına
İki eliyle
İtip lastikmişçesine
gevşeyip gelmeyeceğinden
Eminmişcesine
geriye temelli kopan
Lastik misali
kopmuştu

Biri silahının  tetiğine
birkaç metre uzaklıktan
basarak,

Kurşunun yumruğuyla
Turgay'ı yere sermiş. ...

Dalında ıslak çamaşır misali
Kanlar süzülüyor
Acı apaçık kendini gösteriyor.

Kollarımızdaki damarlar misali
dağılıyordu.

Kanlar bir sağa bir sola.

Teknenin çürümeye yüz tutan
tahtalarından karışıyordu.
Denizin, sularına

Tıpkı.
Ağlar misali kahrından
O' an ansızın balıkçı bağırmaya
başladı.

Savaş meydanında tek taraflı
hücum eden ordu misali
dalgalar koşarak geliyor
Üzerimize hepimizi yutmaya
Der demez

Dalgalar...
Kimisini sağına soluna alarak,
Başlıyordu
Sakız misali çiğnemeye

Daha sonra
Görmemişçesine atıyordu.
Midesinin derinliklerine

Tıpkı
Halatın çemberine boynunu geçirip
altındaki sandalyeye bir tekme vurup
çırpınırcasına.
Çırpınıyorlardı.

Sanırsın
Birilerinin omuzlarında
yüzeye çıkarılmayı
Herşeyden öncesi
Turgay ın rollerinin sahteliği
daha fazla gizleyememişti kendini
Tüm çıplaklığıyla
yürüyordu
Gözler önündeki gerçeği
Balıkçıyı  demeti  tuncay'ı
hayrete düşürmüştü.

Turgay'ın o anki hali

Birkaç dakika önce
vurulup kan kaybeden biri
Nasıl oluyordu da
canlanıyordu.
Hiçbirşey olmamış gibi

Tıpkı
Bir filmin oyuncularının
dağılarak kaybolmaları, misali
Dağılmışlardı.

Denizin sularında
tekrar bulup
Bir araya getirmek
neredeyse imkansızdı hepsini

Zorda kalınca
balıkçının canıda,  göstermişti!
Marifetlerini
Denizin yüzeyine çıkarmıştı!
Kendini
Dalgalar arasında.
Kulaç atıp
kayalara çarpmamak için adeta
direniyordu.

Parkta bulunan bir polis memuru
Aceleyle.
Kafeteryalardan birinin
şemsiye altlığını alarak
denize fırlattı

Vatandaşın biride   balıkçı
tutunsun diye.

Yerde gördüğü
Su damacanasını denize attı.

Damacana ve şemsiye altlığına
tutunmayı başaran balıkçı
Yaklaşık 25 dakika sonra
botla olay  yerine gelen deniz  polisi
şiddetli dalgalar yüzünden
Balıkçıya yaklaşmakta güçlük
çekiyordu.

Deniz şubesi ''nde,...

Görevli bir balıkadam
suya atlayarak balıkçının yanına geldi.

Botta  bulunan  diğer  polis
memurları balıkçının
tutunduğu arkadaşlarını
belinden bağlanan halatla
bota  çekmeyi başardılar.

Ağır yaralı
olarak denizden çıkarılan balıkçı
ambulansla hastaneye kaldırıldı