6. ''Hayaller'' ☼

Comincia dall'inizio
                                    

Dikkatle dinlemeye çalıştığı bir Groundiam Tarihi dersinden sonra Melanie okul arazisinden uzaklaştı. Alışkanlık nedeniyle adımları az kalsın onu eski gizli yerine götürüyordu. Hayır. Bunu yapmamalıydı. Hemen söz dinlemez ayaklarına uyarı verdi ve bir haftadır yaptığı gibi doğruca kulübesine yöneldi.

Kulübeye giden yolda, karşısına Edward'ın çıkması da hiç beklemediği bir şeydi.

''Melanie.'' dedi Edward.

Hayır, onu dinlemek istemiyordu. Bir haftadır her şey yolunda gidiyordu ve bunu bozması dileyeceği son şeydi. Adımlarını hızlandırdı ve Edward'a bakmadı bile. Ama Edward inat ederek peşinden gelmeyi bırakmadı, en iyi adayını kaybetmek istemiyordu belli ki.

''Geçen gün Mark'ı siklememişsin.''

Melanie gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Edward, hala Edward'dı. Komik ve umursamaz.

''Neler olduğunu bilmek istiyorum.'' diye şansını denedi Edward son kez.

Melanie uzun bir nefes aldıktan sonra yumruklarını sıkarak arkasını döndü.

''Bak, artık lanet olası dünya umrumda değil.'' Yalan. ''Tek istediğim normal insanlar gibi yaşamak.'' Büyük yalan. ''Yarışlara katılmak istemiyorum.'' Koca bir yalan. ''Yani, peşimi bıraksanız iyi olur. Üzgünüm''

Edward şok olmuştu. Önce hiçbir şey söyleyemedi. Melanie, Edward'ı gerçekten etkilemişti. Edward çok umutluydu kızdan. Yarışları kazanabileceğine emindi. Melanie hırslıydı. Korkusuzdu ve dünyaya çıkabilmek için her şeyi yapabilirdi. Oysa Edward yanılmış olmalıydı. Umudunun son kırıntılarını harcayarak, bir kez daha Melanie'ye seslendi.

''Ne yani, hayallerinden vaz mı geçiyorsun?'' Melanie bu acı gerçekle yerinde donakaldı. Gerçekten, vaz mı geçiyordu her şeyden?

''Bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim. İnandığın şey için savaşırsın sanmıştım.''

''İnandığım şey bana acı veriyor.'' dedi Melanie titreyen sesiyle.

''Bazen hayallere giden yolda tökezleriz, Melanie.''

Melanie'nin gözlerini kırpmasıyla biriken yaşların yanaklarını ıslatması bir oldu.

''Eğer kararında ciddiysen, saygı duyarım.'' dedi Edward. ''Adayların tamamlandığını söylemek için sana ulaşmaya çalışıyorduk. Ama görünüşe göre bizden kaçıyorsun. Fikrini değiştirirsen...''

Melanie Edward'ın sözünü kesti. ''Fikrimi değiştirmeyeceğim.'' Buna da yalan dememe gerek yok sanırsam.

Edward'ın sesini duyamayınca gittiğini anladı.

Demek adaylar tamamlanmıştı.

Çalışmalara başlanıcaktı.

Silah kullanmayı öğrenecekti.

Bu eğlenceli olacaktı.

Yani, eğlenceli olurdu.

Hayır, hayır, hayır. Bunu yapamazdı. Yapmamalıydı. Kulübeden içeri girip örtüsüne uzandı ve biraz uyumaya çalıştı. Eğer uyursa belki de kendine engel olmakta bu kadar zorlanmazdı. Ama uykusunun olmadığını anlaması uzun sürmedi. İstediği uyku değildi. İçindeki patlamaya hazır ateşin ilacı uyku olamazdı. Cevabı biliyordu Melanie ama bunu itiraf etmeye korkuyordu. Hayallerinden vazgeçmekten vaz mı geçecekti? Ufukta o ihtimal gözüküyor gibiydi. Ama korkuyordu. Neden son günlerde bu kadar korkak olmuştu ki..

Yataktan kalkıp oyalanıcak bir şeyler aradı. Bugün çarşıda çalışmıyordu. Yapılacak ödevleri de yoktu.

Şey.. Aslında yapılacak bir şey vardı. Gizli yerindeki kağıtları hala merak ediyordu. Kendine bir söz vermişti evet, ama şuan durum farklıydı. Sadece merak ettiği için yapacaktı bunu, hem üst dünyayla ilgili bir şey değildi ki.

Yeraltı GüneşiDove le storie prendono vita. Scoprilo ora