"Ne sandın kız.. benden kurtulabileceğini falan mı hıı çok beklersin" dedim ve gülmeye başladım o da benimle beraber gülüyordu

"Estağfurullah canım hiç olur mu öyle bir şey.."

"Olmasın zaten"

İkimizde bu saçma konuşmamızı kesip sınıfımızı aramaya başladık. Tabi inşallah bu kalabalık ta bulabilirsek

...

Uzun bir arayıştan sonra üzerinde 11-J yazılı sınıfı bulmuştuk ve içeri girmek yerine kapının önünde durmuş sessiz bir şekilde aval aval bakıyorduk. Sonunda bu sessizliği bozan ben oldum.

"Ee hadi girelim artık bence kapıyla şimdiden anlaştık yeter bence bakışmaların da bir sonu vardır ve biz o sonu çoktan geçtik artık içeri girelim mi" söylediğim saçma cümleyle aynı anda kıkırdadık ve sonunda sınıfa girmeye karar verdik.
Derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı açıp içeri girdik tabi beklemediğimiz şeyle karşılaştık içeride hoca vardı tabi biz sınıfı bulana kadar ders zili çoktan çalmıştı ve biz de bunu gürültüden dolayı duymamıştık. Sınıfa girdiğimizde hoca dahil bütün sınıf bize bakmya başladı. Ben daha fazla bu utanç verici anı yaşamak istemediğim için konuşmaya başladım.

"Ee.. hocam geç kaldığımız için özür dileriz şey biz sınıfı bulmakta biraz zorlandıkta birde çok fazla gürültü olduğu için ders zilinin çaldığını da  duymadık kusura bakmayın." Dedim ve hocanın cevabını bekledim. Tabi hemen cevap verdi.

"Sorun değil, boş bir yere geçin"

hocaya gülümseyip kafamı onaylar şekilde aşağı yukarı salladım ve sınıfa dönüp gözlerimle boş bir yer aradım.
Sonra cam kenarındaki en arka sıranın boş olduğunu görünce oraya doğru ilerledim. Sıraya oturduktan sonra Büşra da hemen arkamdan gelip yanıma oturdu. Ve bende o sırada etrafa bakıyordum öğrencilerin hepsini tek tek süzüyordum. Ve Büşra da benim gibi yapmaya başladı ben tek tek her kesi süzerken gözlerim bir kişide takılı kaldı bu.. bu o günkü çocuktu ormanda gelip yanıma oturup benimle konuşan çocuk. Ben adını bile bilmediğim çocuğa şok olmuş şekilde bakarken çocuk sanki bunu hissetmiş gibi bana doğru dönüp baktı ve gülümseyip göz kırptı ve tekrar önüne döndü ben hala çocuğa bakarken büşra'nın beni dürtmesiyle kendime geldim.

"Pelin niye çocuğu yiyecekmiş gibi bakıyorsun kızım."

"Tanıyor musun yoksa?"

Ben onun bu sorusuna önce onaylar biçimde kafamı salladım ve sonra hemen olumsuz bir şekilde tekrar salladım. Büşra anlamamış gibi yüzüme aval aval bakıyordu ben ona o günkü olayı anlatmamıştım.
Büşrayla sonra anlatıcam deyip hocayı dinlemeye başladım.

Hoca: "Gençler benim adım Erdal Çakır edebiyat dersinize ben gidicem. Sınıflarınız değiştiği için derslerinize giren hocalar da değişti" dedi ve devam etti.

Hoca:"bu sizinle ilk dersimiz olduğu için ders işlemiycem ve sizi tanıycam.
Hepiniz ayağa kalkıp kendinizi tanıtıcaksınız tamam mı?" dedikten sonra birkaç kişiden olumlu mıriltilar çıkmıştı.
Herkes kendini sırayla tanıtmaya başlamıştı herkes kendini tanıtmıştı bir benle büşra ve o çocuk kalmıştı büşrayla sıra gelince ayağa kalkıp konuşmaya başladı.
Büşra da kendini tanıttıktan sonra sıra bana gelmişti ben nedense çok stres'e girmiştim. Ayağa kalkıp konuşmaya başladım.
"Ben Pelin Korkmaz 17 yaşındayım.
Ve ilerideki hedefif  hala belli değil yani çok fazla hayalim var."
Erdal hoca benim konuşmam bitince gülümseyip o çocuğa döndü kendini tanıtmayan bir tek o kalmıştı. Çocuk ayağa kalkıp konuşmaya başladı.

Çocuk:" Ben Arda Efe Karatay 18 yaşındayım. Biraz önceki arkadaşımızın dediğinin tersine benim pek fazla hayalim yok. O yüzden ileride ne olmak istediğimi henüz bilmiyorum." Çocuk konuşmasını bitirip bana bir bakış attıktan sonra yerine oturdu.
Arda Efe Karatay demek onun ismi buydu

...

Okuldan geleli saatler olmuştu ve şu an saat 8.45'ti yemek yedikten sonra sofrayı toplamaya başlamıştım. Sofrayı topladıktan sonra odama çıkıp
Kendimi yatağımın üzerine attım ve tavanımı izlemeye başladım.
O bal rengi gözler.. beni sanki içine çekiyordu neden bu kadar tuhaf hissetmiştim. Onu görünce neden heyecanlanmıştım ki okul bitene kadar sürekli göz göze gelmiştik ve ben her seferinde gözlerimi kacırmıştım. Gözlerine bakınca kendimi çok tuhaf hissetmiştim. Bu.. bu çok tuhaftı sanki onda beni kendine çeken bir şey varmış gibi..
"Ne saçmalıyorum ben ya off"
Telefonu mu alıp Wattpad'e girdim. Ve en son okuduğum kitap yani Beyza Alkoç'un 3391 kilometre adlı kitabını okumaya devam ettim. Kitap okuyunca gerçek hayattan uzaklaşıyorum ve tamamen kitabın icindeymişim gibi hissediyordum.

Arkadaşlar biliyorsunuz ki sınavlar başladı ve bölümleri biraz geciktirebilirim. Bu yüzden kusura bakmayın lütfen.
Sizi seviyorum..💕


Bana Bir SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin