2.ANLAMSIZ HAYAT

360 112 165
                                    

Aloin'siz bir hayata başlayacak mıydım gerçekten? Neresinden başlayacağımı bilmediğim dağınık bir oda misali. İçimde öylesine bir boşluk var ki hiç bir şeyle dolduramayacağım. Kelimelerin anlamını yitirdiği, avare yıllarıma gelmiştim sanki.
 Aniden başımın döndüğünü hissettim, duvarlara tutunmaya çalıştıysam da olmuyordu. Görüntü kararıyordu. Aman Allah'ım !!!!

Uyandığımda başımın dayanılmayacak ağrısıyla başbaşaydım. Gözümün önündeki sisler yavaş yavaş kalktığında yatakta olduğumu fark ettim. İyi de kim getirdi beni buraya? Heyecanla gözlerimi sona kadar açtım ve korkuyla bir anda fırladım yataktan. Bir ses duydum sanki;
-Kalkma Elem iyi görünmüyorsun diye.

Gerçekten de kötü olmuş,başım tekrar dönmeye başlamıştı ve alnımda bir sargı bezi hissettim paniğe kapılmıştım.
Sonunda bu sesin kime ait olduğunu anlamıştım, bu Kaan'dı.
'Kaan' diye bağırdım yarı hüzün yarı mutluluk içinde.
Hıçkırarak ağladım dakikalarca, her Aloin dediğimde bir kez daha yıkıldım, gittikçe sesimin tonu yükseliyor ve hıçkırıklarla ağlıyordum.
'Kaan' dedim Aloin..
Kaan 'evet Elem Aloin nerede? Neden yalnızsın neden beni komşular aradı ?
Komşular mı dedim ?
'Evet' dedi 'senin iyi olmadığını görmüş ve sonrasında devrilen bir şeyler duyunca paniğe kapılmış beni aradı evi tutarken ev sahibine numaramı vermiştim'.
İyi olmadığımı mı görmüş?
Sonrasında hemen anlamıştım bana yiyecek getiren hanımefendi olduğunu.

Tavana boş boş bakarken düşüncelere dalmıştım, ta ki Kaan'ın sesini duyana kadar.
'Elem' dedi sana söylüyorum neler oluyor bana anlatır mısın ?
Tekrar ağlamaya başladım ama anlatmalıydım, bunları Kaan'dan saklayamam.
'Kaan' dedim tekrar 'Aloin öldü, öldürüldü'.
Yüzündeki dehşeti ne kadar saklamaya çalışsa da aşikârdı.
'Ne diyorsun sen Elem neler anlatıyorsun ?
Seninle biz dün konuştuk bana Aloin'le oraya geleceğiz ve bunun için sabırsızlanıyoruz dedin.
Hiç bir problem yoktu sonra neler oldu' ?
Kaan öylesine irkilmişti ki ağzından çıkan kelimeler birbirini kovalıyor gibiydi.

Anlatacağım dedim her şeyi anlatacağım. Sonunda anlatmaya başlamıştım her söylediğim kelimede Kaan daha da korkuyor endişesi yüzünden okunur hale geliyordu.
Göz bebeklerinin büyüdüğünü görmemek için kör olmak gerekirdi.
O yeşil gözleri olayların karşısında adeta ormana benziyordu.
Ve bazen nerede kaldığımı en son ne anlattığımı unutur hale gelmiştim.
İşte sonunda bitti olanlar su yüzündeydi.

Kaan üzgünlüğünü dile getirirken kelimelerini o kadar doğru seçmeye çalışıyordu ki duraksayarak konuşmasının nedenini açıklar gibi.
Uzunca bir süre sessiz kaldık. Duvarda duran siyah saate ilişti gözüm.Tıpkı benim yaşadıklarım gibi zifiri kara.

------------------------------------------

Gece yarısı olmuştu Kaan doğrularak 'ben kalkmalıyım sanırım aklımda sende kalacak fakat' dedi. Bende ani bir refleksle 'gitme Kaan' dedim.Sözünün bitmesini beklemeden ben sözü almıştım.Ne dediğimin farkına biraz geç vardım.

Sonrasında düzeltmek için 'yani en azından kendimi az da olsa toparlayana kadar. Korkuyorum'dedim.
Kaan anlayışla karşıladı.
'Tamam ben arka odadayım bir şey olursa seslenmen yeterli'dedi.
'Tamam' der gibi kafamı salladım. Gözlerindeki şefkat o kadar belirgindi ki, şükretmek istedim bir anlığına. Kaan'da olmasaydı yapayalnız kalacağımı düşündüm. Tıpkı sonbaharda savrulan yapraklar gibi. Nereden geldiği belli ama nereye gideceği belirsiz.

Yatağıma doğru yönelirken bugün hiçbir şey yemediğim geldi aklıma ama bu pek de umurumda değildi. Midemi düşünecek kadar bencil olamazdım. Zaten şu sıra pek de bir şey kaldırdığı söylenemez. 

'Uyusam ve hiç uyanmasam ' dedim kendi kendime. Nasılsa gün açmayacaktı artık benim için, güneş diye bir şey yoktu. Uyanmanın bir anlam teşkil etmediğinin ağır bir şekilde farkındaydım.Öyle bir duygu ki bu  bodrum katta kapalıydım sanki.İsmim gibi elem içinde. Aloin'e hep kızardım bu siyahta ne buluyorsun diye, bilemezdim hayatımı kaplayacağını. Bilemezdim ruhumun tıka basa siyahla dolacağını. Boğuluyordum gittikçe boğuluyordum. 

ELEMWhere stories live. Discover now