FATİH'İN SEVDASI

yıllar süren ihanet

Tam anlamıyla aklımı kaçırmak üzereydim. Bu kıvırcık kadından uzak kalmak hayatta yaptığım en zor şeylerden listenin başlarını çekiyordu. Bir hafta boyunca ondan uzak durmak benliğimi kaybetmeme sebep olacaktı. Yapamıyordum, ondan uzak duramıyordum. Adını yaşadıklarını öğrendiğim andan beri delicesine gidip ona sarılmak öpmek ve benim kılmak istiyordum. Ama okulu ve sınavı vardı yeterince derdi varken birde ben eklenmek istemiyordum. Evet onu sıkıştırdığımda karşı koymuyordu ama benden hoşlandığının garantisi yoktu. Ve ben kesinlikle onun tarafından reddedilmeye hazır değildim. Bir hafta boyunca hemen hemen her gün iş yerine gidip uzak bir köşeden onu izlemiştim. O kadar güzel, masum ve karşı konulmazdı ki uzanıp ona dokunamamak canımı yakıyordu. Bu bir haftalık süre zarfında fazlasıyla düşünmeye vaktim olmuştu. Ben ona kesinlikle ilk gördüğümde aşık olmuştum. Hem de bir çift yeşil göze. Yıldızı sevdiğimi sanmıştım oysaki ne çok yanılmışım. Her akşam iş çıkışı bir tepeye gelip İstanbul'u izliyor onu düşünüyordum. Yine o akşamlardan birindeydim. Ertesi gün okulu bitecekti ve özgür olacaktı. Ben onu düşünmeye devam ederken telefonum çalmıştı. Ekrana baktığımda arayan Fermandı.

"Alo hayırdır biladerim kötü bir şey yok inşallah."

"Fatih neredesin hemen buluşmamız lazım acil." dedi. Sesi fazlasıyla telaşlıydı.

"Benim tepedeyim yakınsan gel değilsen söyle bir yer geleyim. Merak ettim ne oldu."

"Yakınım bekle geliyorum beş dakikaya ordayım." deyip kapattı. Fazlasıyla merak etmiştim ne olduğunu neyse ki Ferman gelince anlayacaktım.

Aradan on dakika geçtikten sonra yanıma bir araba yaklaşmış içinden Ferman inmişti.

"Hayırdır Ferman nedir bu kadar acil olan merak ettirdin beni."

"Hayır değil Fatih şu senin kızın peşindeki adam vardı ya Dilaver Aldanır. Hah işte onun dosyası geldi elime biraz önce. Kardeșim aradığımız adamı bulduk. Annenin babanın katili bu adam aynı zamanda kızın da öyle." Bu beklediğim bir şeydi zaten.

" Bunu zaten tahmin ediyorduk da başka şeyler varmış gibi bir halin var."

"Evet var. Durumlar fazlasıyla boktan bir hal almaya başladı. Bu Puşt kızın senin yanına taşındığını öğrenmiş iş yeri adresini biliyor evi öğrenmesi yakındır. Yanına güvendiğim birini sızdırdım. Adam geniş bir suç şebekesinin başında. Peşinde organize suçlar birimi amiri Yiğit Mert var. Sekiz yıldır yakalamak için uğraşıyorlar. Üzerine kayıtlı hiçbir şey yok. Adamın sicil o kadar temiz ki. Sadece şikayetler var. Birkaç kez mahkemesi olmuş delil yetersizliğinden beraat etmiş. Benim adam şimdi onun mekanlardan birinde ona ulaşmaya çalışacak. Ama bilmelisin ki bulsa bile onu suçlayabileceğimiz kanıt yok elimizde. Pek bir işimize yaramaz anlayacağın." Kafam karman çorman olmuştu.

"Peki ne olacak ne yapmamı istersin elim kolum bağlı oturayım mı?"

"Öncelikle sakin olmak zorundasın sonrasında kızın korumasını iki katına çıkarmalısın gerekirse ben sana kızı korumak için elini kirletmekten çekinmeyecek adam tahsis ederim. Artık evde güvenli değil gece gündüz kızın korunması lazım fena halde kıza takmış şerefsiz kafayı. Ha bu arada bir an önce o işten çıkması lazım o dükkanın sahibinin de dosyası dün elime ulaştı. Adamın sabıkası var. Biri taciz diğeri darp. Sağlam pabuç değil. Neyi nasıl yaparsın bilmem gerisi sende yapabileceğim bir şey olursa söylersin elimden geleni yaparım." Sinirden çılgına dönmüş durumdaydım bir şekilde benim Sevdamın yanında olmam gerekiyordu. Ama nasıl yapacağım hakkında en ufak fikrim yoktu. Ferman ile vedalaşıp yola koyulduk. Kendi evimin önüne gidip saatlerce orda oturdum. Bir karar vermem gerekiyordu ve bunun sonucunda bu kızın benim yanımda yaşaması gerekiyordu.