2. Bölüm : "Geçmişin Gölgesi"

En başından başla
                                    

"Bu Ayten de geçen Nurcan'ın kocasıyla fingirdeşirken Nurcan bunları basmış! " dedi. Elimle ağzımı kapattım. Sonra aşağıya baktım. "Edepsizz !" dedim kafamı iki yana sallayarak. Kafasını sallayarak onayladı beni.

Mahalleye giren Güvercin balkona baktı ve bana göz kırptı. Gülümsedim. "Kız bu Güvercin de sana mı yanık ne ?" dedi Sevim Teyze baştan aşağıya süzerek. "Yok be Sevim Teyze ! Ne alakası var?"

"Ben anlarım bunun bakışları bakış değil vallahi." dedi. Birkaç dakika sonra sokağa girenleri gördüğümde çekirdek boğazıma kaçtı.

"Helal kız helal !" dedi Sevim Teyze sırtıma vurarak. Çayımdan bir yudum aldığımda içlerinden biri buraya bakarken hemen aşağıya eğildim. "Kız Allah canını almaya napıyorsun ?"

"Şu sokağa girenler buraya bakıyor mu ?" diye sordum.

"He valla bakıyorlar. Maşallah bunlardan birini benim kızla tanıştıralım tanıyor musun ?" dedi. Keşke tanımasam Sevim Teyze keşke !

"Kız binanın önüne geldiler." dedi omzumu dürterek. Sevim Teyze'nin diline düşmeden burdan gitsem iyi olur. O görmeden basamağa bastım ve çatıya atladım. Yuvarlak çatının arkasına geçtim ve eğildim.

"Kız ge- Hey Allah'ım yine kayboldu bacaksız. " birkaç saniye sonra balkonun merdivene açılan demir kapısı açıldı.

"Buyrun çocuklar kime baktınız?" dedi Sevim Teyze.

Yanımdaki hareketlilikle kafamı çevirdim. "Büke abla bir sıkıntı mı var ?" dedi mahallenin gençlerinden Arap.

"Yok Arap in sen." dedim tekrar kafamı balkona çevirerek.

"Biraz önce burada olan kız, Aybüke nereye gitti?" dedi içlerinden biri.

"Büke mi ? Oğlum o atlar zıplar ben onu takip edemiyorum vallahi. Göremedim gitti." dedi Sevim Teyze. Bilmiyorum deseydin keşke Sevim Teyze. Şimdi çatıya bakacaklar.

Sol tarafa doğru gittim ve çatının bittiği yerden kollarımı sarkıtıp kendimi merdivene bıraktım.  Merdivenden de atladım ve demir kapıdan pazara karıştım.

Arkama baktığımda merdivenden indiklerini gördüm kafamı eğdim ve daha da hızlandım. "Büke !" hay ses tellerini siktiğim ! Megafon yutmuş bu çocuk. Bütün pazarda ses yankılandı resmen. Güvercin'e baktım, dudaklarımı birbirine bastırıp yumruğumu kaldırdım.

Yanına yaklaştım ve tezgaha doğru eğildim "Hatırlat seni bıçaklayacağım." dedim sinirle.

"Borcum olsun Büke'm yeter ki sen iste." dedi sesini alçaltmıştı ama hala yüksekti. "Sabır. Sabır!" dedim. Birinin sol kolumdan tutmasıyla hızlıca belimdeki çakıyı çıkardım ve arkamı döndüm.

Kesinlikle Güvercin'i bıçaklayacaktım. Nolurdu ki Büke Büke diye götünü yırtmasan.

Doruk karnına değen çakıya baktı ve güldü. Yakın olduğumuz için pazardakiler görmüyordu. "Sakin Aybüke." dedi ılımlı sesiyle. "Büke." dedim dişlerimin arasından. Çakıyı çekip kapattım ve tekrar belime yerleştirdim.

"Bunlar kim Büke ?" dedi Güvercin arkama gelip. Elini omzuma koydu ve bana baktı.

Tam Doruk cevap vereceklen sözünü kestim "Müşteri ! Müşteri bunlar." dedim heyecanla. Doruğu kolundan tuttum "Biz şöyle geçip konuşalım." dedim sinirle gülümseyerek. Kolunda çektim ve ara sokağa soktum. Yürümeye devam ettim, muhtarın yanından geçip köprü olarak adlandırdığımız yere girdim. Hepsi içeri girince kapıyı kapattım. Burası paketleme yapılan yerlerden biriydi.  Tadilat olacağı için bugün boştu.

ay'büke | gerçek ailemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin