EHEHEHE SELAM! iki tane kurgusal karakterin cinsel ve ya romantik bir ilişkisi olduğu bir wattpad kitabı yazmak ilk defa yaptığım bir şey değil, ama biraz acemiyim. Ve noktalama işaretlerine olabildiğince dikkat etmeye çalışacağım! Bu kitap tıpkı slice of life animeleri gibi hayattan kesitlerden olucak. Olabildiğince karakterlerin kişiliğinden çıkmamasını sağladım ama hadi hayırlısı.)( he bu arada gon,killua,kurapika ve Leorio aynı evde yaşıyor diyelim.)
"Oi, Kurapika, yakala!"
Kurapika, Leorio'nun attığı bira şişesini tek eli ile yakaladı.
"bu nedir?"
"Ne gibi duruyor? Bira işte, hadi içsene!"
"Olmaz, ben içmem."
"Ağh, amaaaa~ biraz bira öldürmez ya!"
"Öldürür, ayrıca Killua ve Gon'nun bizi bu halde görmesini istemem."
"Eve biraz geç geleceklerini söylediler zaten! Gon'nun geçi saat 6-7 gibi. Daha çok var 6'ya biraz biradan sıkıntı gelmez."
"O kadar ısrar ediyorsan."
Leorio, gülerek kendi birasını da aldı. Kurapika, heyecanla karışık endişe gibi bir duygu hissediyordu. Kurta klanın kendine özel içkileri vardı tabi, ama sadece yetişkinler içebiliyordu. Klana olanlar nedeniyle hiç bir zaman ağzına o özel kurta içkisini sürememişti, zaten o tür şeylere pek bir ilgiside yoktu. Klana olanlardan sonra içki içmeyide kendine yakıştıramamıştı. Ona göre içkiyi güçsüzler kendini rahatlatmak için içerdi. Ama bu adam, bu adamla birlikte bira içme düşücesi içinde hiç daha önce tatmadığı bir duyguyu uyandırıyordu. Leorio, bira kutusunu bitirmek üzereydi. Kurapika, yutkundu ve ufak bir yudum aldı. Tadı acıydı.
"Hehe! Tadını sevmedin mi?"
"Evet, ... biraz acı."
"Zaten ilk içişte sevmezsin, içtikçe o acılık sana o kadar da acı gelmez."
"..... Öyle demişken... Leorio, ilk tanıştığımızda... sana karşı olan düşüncelerime şimdi bakıyorumda. Aslında senin gibi birinin bile tatlı bir tarafı varmış.."
"Ş-şimdi nerden çıktı bunlar? Tek bir yudumda sarhoş bu oldun?"
"Hehe.. itiraf et dediklerim hoşuna gitti."
"Hoşuma gitmedi demedim. Sadece böyle şeyler çok söylemene alışkın değilim."
"Böyle şeyleri çok söylememin de bir nedeni var."
"Övüyor musun, sövüyor musun belli değil."
İkiside güldü ve biralarından bir yudum aldılar. Olabildiğince göz temasından kaçındılar. Zaten ikiside kızarmaktan domatese dönmüştü. Kurapika biranın acılığına alıştıktan sonra Leorio'nun ısrar etmesiyle 2. İçmeye başladı, ve sonra 3.'yü ve böylece ikiside sarhoş oldu. Sarhoş olduktan sonra:
Iki sarhoş film izlemeye başladılar. Perdeler kapalı olduğu için her taraf zifiri karanlıktı. Ikiside battaniye altında birbirine sarılmıştı. Kurapika, başını Leorio'nun koluna yaslamıştı. (Boy farkı 20 cm felan tabi.)
Saat 7:26
Gon ve Killua içeri sessiz adımlarla girdi.
"Acaba onlara özür dilemelimiydik?" Dedi Gon.
"Hayır, haketmişlerdi. Zaten yaptıkları aptallıktı, bir bakışımda nasılda korktular ama!"
"Hehe gerçekten çok havalıydın!"
"N-ne? böyle şeyler deme utandırıyorsun!"
"Ama doğruyu söylüyorum."
"Tamam, neyse sessiz ol. Kurapika, bizi duyarsa çok kızar."
"Hmp? Killua bak."
"Hm?...!"
Killua, birbirine sarılarak uyuyan iki aşk kuşunu gördü. Yaptıkları sesler yüzünden Kurapika uyandı.
(Bu kısım karmaşık gelmesin diye)
Kurapika:
- Ah, geldiniz mi?
Killua:
-Evet.
Kurapika:
-Saat kaç?
Gon:
"7:28"
Killua:
-Gon!
Gon:
-hmp?
Kurapika, ayağa kalktı ve ikisini azarlamaya hazırlandı. O sırada Killua Gon'un elini tutup kaçmaya başladı.
Neyse hadi bu kadar olsun şimdilik sadece böyle tatlı bir şey yapmak istedim. Sonrakinde smut olabilir ama ilk önce bi okuyucu artsın.
