''Çilek bak burada ne var.'' diyerek eliyle bir şey gösterince eline baktığımda fotoğraf çektiğini gördüm.

Şerefsiz.

Nah işareti yapsan daha az sinirlenirdim.

''Ya!'' Homurdana homurdana kaskımı sertçe çıkarttığımda zaten kısa olan saçlarım bana güçlük çıkartmamıştı.

Etrafıma bakındığında gördüğüm yeşillik, çalı çırpı ve küçük gölle kaşlarım çatıldı. Burası bana tanıdık geliyordu.

''Lan hatırladım!'' Hatırladım ulan! İffet filminin araba sahnesi burada çekilmişti.

''Neyi hatırladın?'' Kaan kaskını çıkartıp, saçlarını dağıtırken omuz silktim.

''Burada ne yapacağız?''  tam pikniklikti.

''Birbirimizi keşfedeceğiz, hadi gel.'' Ha?

Ay noluyo noluyo

Kaan elimden tutarak birkaç adım ilerideki banka çekiştirdiğinde burada bank olmasına şaşıracakken bankın temiz olmasına şaşırdım.

Vay be.

Banka çöktüğümüzde bir süre sessiz kaldık.

Mal mal oturacağımızı bilseydim ip falan getirirdim oğlum ya!

''Benimle arkadaş olurken hiç çekinmedin?'' Arkadaş olalım diye ağlayan sen değil miydin aslanım? Bana kalsa ben seninle B planını gerçekleştirirdim.

Yasak elmadaki Yıldız'ın şirket sahibi Doğan'a dediği gibi 'Siz çalışın ben yiyeyim.' 

ŞAKA!

''Neden çekineyim ki?'' düşüncelerimin aksine avımı korkutmadan yaklaştım.

''Sonuçta annenin patronuyum.'' dediğinde omuz silktim.

''Dediğin gibi annemin patronusun benim değil.'' hafifçe gülümsediğinde şekilli beyaz dişlerine baktım.

Çok güzel güldün insafsız.

''Hem sen neden benimle konuşuyorsun?'' dediğimde kaşlarını çattı.

''Neden konuşmayacakmışım?'' dediğinde tek omzumu kaldırdım.

''Aramızda altı yaş var ondan!'' dediğimde konuşmasına izin vermeden devam ettim.

''Ha! pardon, sen daddy şeyi seviyordun.'' Kaan'ın iki can alıcı noktası vardı.

Biri turşu diğeri de daddy denmesi. İki türlü de mala dönüyordu.

''Yok kızım öyle bir şey?'' dediğinde ona döndüm.

''E sen bana kızım diyorsun? Bende sana da-'' Cümlem kesildi.

Dudaklarımın üstünde hissettiğim baskıyla gözlerim büyürken dudaklarımın arasındaki yumuşaklıkla yutkundum.

Gözlerim büyürken hafifçe geri çekilip, dudaklarıma bastırılan şeye baktım.

Pamuk şeker.

FKADLFKAL öpmedi olm.

Dudaklarıma bastırdığı pamuk şekere bakarken bunu nereden çıkardığını düşündüm bir an.

''Bunu nereden buldun?'' dediğinde yanındaki poşeti gösterdi.

''Bana laf sokmaya o kadar hazırsın ki çevrende olan bitenden habersizsin. Ye şunu, sus.'' dediğinde omuz silkip, parmaklarımın arasındaki pamuk şekeri yemeye başladım.

''Sen tek mi yaşıyorsun?'' ortamda sohbet dönmesi için sormuştum. Kaan elimdeki pamuk şekerden koparttı.

Hani sizin gibi sert adamlar yemezdi böyle şeyler?

''Evet tek yaşıyorum, şu anlık.'' Bu şey demek.

'Aslan yelesi saçlım, kurt bakışlı Çileğim, Ömrüm gel beraber yaşayalım.' sessiz kaldım. 

''Babanla bir daha görüşmeyi düşünmüyor musun?'' dediğinde omuz silktim.

Bu konuları sevmiyordum.

''Gerek yok ya! Bana yeni baba geliyor sanırım.'' dediğinde gözleri hafif kararırken kafasını iki yana salladı.

Aklıma gelen şeyle sırıttım.

''Sonra sapık dediğimde kızıyorsun! Ben senden bahsetmiyorum ki! Savcı anneme yürüyor.'' dediğimde hafifçe burnunu çekti.

''Ee sizin aile hayatı nasıl?'' dediğimde ellerini birbirlerine kilitledi.

''Babam yok annemse... Boş ver sonra konuşuruz.'' dediğinde teselli etmek amaçlı:

''Amaaan! Siktir et benim babam varda ne oluyor?'' dediğimde hafifçe gülümseyerek, bir elini saçlarıma götürüp buklelerimle oynadı.

''Çok küfür ediyorsun.'' dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

Elini geri çektiğinde bir süre daha sessiz durduk.

Ortamdaki gerginliği hissedince dağıtmak amaçlı:

''Kaan ayakkabı numaranın yanında çift sıfır koyunca on seneki maaşın ortaya çıkıyormuş.'' dediğimde alt dudağını ısırdı.

''Çilek ciddi bir şey soracağım ama doğru cevap ver.'' diyerek bana döndüğünde ona baktım.

''Sor.'' hafifçe bana eğildi.

''Abaza mısın?'' Geri çekildim.

''E ama oha!''  Ben sırf o keyiflensin diye ne yapıyorum o ne yapıyor ya! 

''Şaka yaptım tamam.'' diyerek hafif kahkaha attığında elimde bitmiş olan pamuk şekerin çubuğundan da faydalanırken Kaan elimden aldı.

''Canavar gibi ne kemiriyorsun sen?'' dediğinde alttan alttan ona baktım.

''Onu bunu boş ver de ne fark ettim biliyor musun?'' diyerek gözlerimi kıstım.

''Benim ördüğüm kazağı giymişsin!'' dediğimde önüne baktı dudağının kenarı kıvrılırken tekrar gözünü suya çevirdi.

''Birinin senin için örmesi daha sıcak tutuyor değil mi?'' O gün dediğim şeyde haklı çıkmanın zaferi vardı üstümde.

''Hayır,' Kaan'ın dediği şeyle kaşlarımı çattım.

Nasıl hayır?

Kaan hafifçe üstüme eğildi. Bir eli tekrar bukleli saçlarıma giderken:

''Bu beni sıcak tutuyorsa sen ördüğün içindir.''

BÖLÜM SONU

Turşu Kavanozu - Texting✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin