''Sen Çilek oluyorsun sanırım.'' dediğinde kafamı iki yana salladım.

''Cümleyi biraz açsana.'' Şimdi Çilek derken isim olarak mı Çilek oluyorum yoksa meyve olarak mı?

''Evet sen kesinlikle Çileksin!'' dediğinde adamı süzdüm.

Orta yaşlıydı.

''Mafya mısın?'' dediğimde alayla güldü.

''Tek beni kaçırsaydın ve biraz genç olsaydın belki bir ilişkimiz olabilirdi.'' alayla gülmesine karşılık alayla konuşurken bakışlarını Sedef'e çevirdi.

''Ve sende Sedefsin.'' Çiçek ben olduğuma göre?

Sedef cevap vermeden kafasını salladığında yüzümü buruşturdum.

Tamam masum watty kızımız belli olduğuna göre benim bu hikayedeki rolüm; masum kızın yakın, çok konuşan kişiydim. Bu kişiler genellikle filmlerdeki siyahi, gözlüklü ve şişman insanlardan bile daha önce ölürlerdi.

Eğer şansınız varsa mafya boyumuzun yakışıklı, kardeşi gibi gördüğü adamı size aşık olurdu ve böylelikle yaşardınız.

''Niye buradayız?'' dediğim şeyle önümüzde bulunan boş sandalyeye oturdu.

''Az sonra anlarsınız.'' dediğiyle kaşlarımı çattım.

''Ben şimdi sordum.'' derin bir nefes aldı.

''Çok asi davranıyorsun.'' Hadi sinirlen.

Cevap vermediğimi görünce devam etti:

''Samet Aydın...'' Adamın söylediği kişiyle alayla güldüm.

''Tamam sadece solumdaki kişiyi kaçırsanız da oluyormuş.'' gülümseyerek söylediğim şeyle içim sızladı.

Bu dediğimin ağırlığını sadece ben hissedebilirdim.

''Yalan söyleme! Babamın hiçbir alakası yoktur! Sırf savcı diye böyle yapıyorsunuz.'' adamın gözlerinin karardığını gördüm.

''Yok senin baban yine yapmıştır bir orospu çocukluğu.'' benim böbreğimi taşıyorsun Sedef.

İhtiyacın yokken sırf tek böbrekli olduğun için baban onu tamamlamak için diğer kızına kıymıştı.

Bana...

Bu dediğimle adamın bakışları bana kaydı.

Kaşları hafifçe çatılırken kafasını iki yana sallayarak önüne döndü.

''Babam hakkında doğru konuş! O çok iyi insan ve sen...'' dediğine artık dayanamayarak sesimi hafif yükselttim.

''İyiyse geberteyim de cennete gitsin!'' Sesimi yükseltmemle daha da fenalaştığımı hissettim. Burnum sanki gittikçe küçülüyordu ve nefes almam için alan azalıyordu.

''Nankör!'' dudaklarımı büzdüm.

''Nankör; kadir, kıymet bilmeyen yapılan iyiliği hemen silen kişiye deniliyordu. Senin baban ne sikim yaptı bana?'' Annemi üzmekten başka bir işe yaramıştı.

İkimizin tartışmasına adam araya girdi.

''Yeni planınız bu mu?'' dediğinde anlamaz şekilde ona baktım.

''Ne?'' dediğime karşılık:

''Babadan nefret eden bir kızı oynayacaksın ve bende sizden bir yararımın olmayacağını düşünüp, sizleri bırakacağım. Öyle mi?'' kafamı iki yana salladım.

Turşu Kavanozu - Texting✔️Where stories live. Discover now