Yavaşça başımı kaldırıp sesin geldiği yöne doğru baktım. Kısık bi sesle "aptal sarışın" dedim. "Bana artık Damon diyebilirsin." Güldüm. "Peki anlaştık" dedim. "Biraz yürüyelim mi" diye sordu. Kabul ettim. Yürüyüşü çok havalıydı. Kendisi de çok havalıydı. Bi saniye ya. Ben eşcinselim. Lezbiyenim. Bu çok saçma. Bi erkeğe aşık olamam. Yani olamazdım değil mi? Olmamalıydım. Ne de olsa ben erkeklerden nefret ediyordum. Ama O. O çok farklıydı. O salak sırıtışı bile sevimli gelmeye başlamıştı. Bi an sadece benim olsun istedim. Kendimi filmlerdeki başrol oyuncuları gibi hissediyordum. Her neyse bahçeye indik biraz yürüdükten sonra bir banka oturduk. "Sen nerden geldin?" Diye sordum. Ukala bi biçimde "Uzaydan" dedi. Ne alakaysa. Gözlerimi yana devirdim. "Hadi ama, şakaydı." Dedi. Sesi o kadar tatlıydı ki. Sonra Kathie geldi. Elinde kahve vardı. Bana da getirmiş. Kahveyi verirken "Bunu elinden kaçırma" dedi ve kıkırdadı. En samimiyetsiz gülüşümü yaptım. "Saçmalama." Dedim. Tanrım çok saçma karşımda iki aşık olduğum kişi vardı. Her neyse Kathie bana göz kırptı ve uzaklaştı. "Sakıncası yoksa telefon numaranı verir misin?" Diye sordu. "Tabiki." Dedim ve verdim beni aradı. Onu "Aptal Sarışın" diye kaydettim. Nasıl kaydettiğimi görünce sırıttı. Gülüşü harikaydı. İlk başta salakça dediğim gülüşe aşık olmaya başlıyodum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Forever!
RomanceEş cinsel olduğumu ne kadar kabullenemesem de öyleydim. Kathie'ye büyük bi' aşk ve bağımlılık duyuyorudum. Ama ne yazık ki düşüncelerim tek taraflıydı. Bi yandan da o çocuk! Tanrım.
