Bahar bir an için Tyra'nın gebeliğinden ve kollarında narin bir kelebek gibi solduğundan bahsetmek istedi ancak gerekli şeyleri Brendan'ın anlattığından emindi.

"Ben iyiyim anne merak etme. Kötü şeyler yaşadım. Haksız yere bir cinayetle suçlandım ancak aklandım. Her şey yoluna girecek. Ben...Biz üstesinden geleceğiz."

"Seni o kadar yalnız bıraktım ki...Beni affet Bahar'ım senin hak ettiğin gibi bir anne olamadığım için beni affet. Kendimce sebeplerim vardı ve bunların hiçbiri küçük bir kızı sevgisiz bir babayla baş başa bırakıp kaçıp gitmenin bahanesi olamaz kuşkusuz ama okyanus ötesinde de olsam yüreğimde her daim seni taşıdığımı bilmeni istiyorum."

Gözyaşlarıyla dolup taşan gözleri uzak bir noktaya daldı.

"Beni affet bebeğim. Seni bir caninin kucağında bıraktığım için kendimi hiç affetmeyeceğim."

Unutulmuş eski anıları canlandırmak üzerine yıkılan geçmişi diriltiyordu. Oysa romantik ve tatlı anılarını dinlemek isterdi. Anne ve babasının nasıl tanıştıklarını herkesi karşılarına aldıkları gözü kara sevdalarını...İç çekti.

Güzel gözleri, omuz hizasında kesilmiş küllü sarı dalgalı saçları, bej rengi kumaş pantolonuyla uyumlu zümrüt yeşili bluzuyla karşısında kendisinin yirmi yıl sonraki hali gibi duran annesini süzdü. Göz kenarlarındaki kırışıklar son birkaç yılda oluşmuş olmalıydı. Tanrım, yan yana olmak kameralı sohbetten öyle farklıydı ki...Bir an için annesiyle Los Angeles'ın herhangi bir kasabasında yaşama fikri içini ısıttı. Mesela Portola Valley'de ama bunun mümkün olmadığını biliyordu.

O şimdilik yanındaydı ancak hiç şüphesiz çok yakında yine Türkiye'ye dönecekti. O çok yoğun toplantılarını başarılı iş kadını edasıyla yönetecekti. Boşandıktan sonra kendini kariyerine veren annesini anlamaya çalışıyordu. Belki onunla gitmeliydi. Yepyeni bir sayfa açarlardı anne kız ancak Ela Gözlü, Soylu, Çenesi Gamzeliden uzaklaşamayacağını biliyordu. Daha fazla pişmanlıklara keşkelere yer vermeksizin başını annesinin dizine koydu. Ayrı yapraklar gibi rüzgarın ikisini savuracağı anı beklemeye koyuldu. Gözlerini kapamadan evvel duyduğu son şey;

"İyi ki varsın, iyi ki puslu mart güneşi gibi içime doğansın. Nice güzel yaşlara kızım..."

*

Dışarıdan kuşların sabah ötüşleri duyuluyor, dalgaların kayalıklara çarpan sesi uysalca çağlıyordu

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Dışarıdan kuşların sabah ötüşleri duyuluyor, dalgaların kayalıklara çarpan sesi uysalca çağlıyordu. Kumsalın yamaç kısmındaki ağaçlar yeşilin bin bir tonunu sergiliyor, helikopterin açık camından içeri ılık ve temiz bir esinti doluyordu.

Half Moon Bay unutamayacağı anılar arasındaki yerini almıştı çoktan. Birlikte geçirdikleri birkaç güzel günü takiben annesinin sağ salim Türkiye'ye uçmasının ardından Redwood City'e dönüş hazırlıklarına başlamışlardı. Çavuş Wiseman her bir detayı Anthony ile paylaşmış cinayeti ve elde ettikleri bulgulardan üstü kapalı bahsetmişti. Anthony sabırsızlıkla kardeşini ve -her ne kadar ketum kardeşi detay vermemek de ısrar etse de- müstakbel gelinleri olduğuna emin olduğu Bahar'ı bekliyordu.20 Mart gecesi düzenlenecek maskeli balo herkes için bir dönüm noktası olacaktı.

PORTOLA VALLEY 2∣ Tamamlandı ♚Donde viven las historias. Descúbrelo ahora