23. Bölüm İle Geri döndümm

2K 255 73
                                    


Kısacık bir geçiş bölümüü ^-^

Bu arada geciktiği için ve sizi böyle beklettiğim için çook özür diliyorum. Bi depresyona girip çıktım da. Allah ın belası bir sevgi patlaması yaşadım. İçimde yetmişli yıllar koptu. İdeolojik olarak bile uyuşmadığım biriydi bi de. Tek yol sensin yazamadım, yazamaaadııığğmm o yüzden Kahrolsun bazı şeyler... -,-

1 Hafta sonra

Tabi o gecenin ardından Louis seri panik ataklar, kalp spazmları yaşayıp durdu. Salyalarını akıta akıta suratındaki aptal sırıtışla bir yere dalıp gidiyor, aptal aşık modunun gerektirdiği her türlü gevşek ağızlı pozu verebiliyordu.

''Sırıtıp durma artık sinirimi bozuyorsun.''

''Sırıtmıyorum.''

''Gerçekten mi? Yüz felci falan mı oldun o zaman, biraz cool davranamaz mısın? Harry diyorum, puding gibi akıyorsun.''

''Sadece, hoşuma gidiyor olamaz mı yani?''

''Hoşuna gidiyor olduğunu anlayabiliyorum. Kek gibi kokuyorsun. O parfüm yüzünden beni homo yapacaksın.''

Evet. Harry'nin beğenisi üzerine Louis hediye parfümüyle tiksinç bir bağ kurmuştu. Yani, Niall bile tatlı şeylerden uzak durmaya başlamıştı ki bu ölçmek gerekirse: Louis'yi, parfümünü koklayarak takip etmeniz hiç zor olmaz. Demek oluyordu.

''Ee Harry'nin tatlı çiçekçi fantezili ziyaretleri başladığından beri işin yazılı kısmıyla pek ilgilenmiyorsun.''

Louis oturduğu yerde gerindi. ''Biraz öyle, çünkü ne yazarsa yazsın doğruyu pek söylemiyor. Ama yüzyüze olduğumuzda sıkışmış oluyor, zaten ben de defterde çok bir şey anlatmadığım için bana cevap vermek zorunda kalıyor.''

''Gerçeği söylemek yerine başka bir şey uyduruyor da olabilir.''

''Her ne yapıyorsa, hoşuma gidiyor tamam mı?''

Bu kez Louis okuldan çıkıyordu. Dersleri tepetaklak olmuştu, biyolojinin efendisiyken aniden kendisini konunun içinden tek hücreli bir canlı gibi hissetmeye başlamıştı. Anlatılanları anlamak için altyazı bekleyecek kıvamdaydı. Diğer bir yandan, pişman mıydı? Yoo pek sayılmaz.

Yani, hayatı boyunca sadece ders kitaplarında görebileceği türden canlıların seks hayatını, nasıl bölündüklerini ya da nasıl beslendiklerini öğrenmektense, imkan buldukça Harry'nin poposunu kesmeyi tercih ettiği için kim pişman olurdu ki.

Yine de içindeki minik ineciği dinleyip toparlayabilir mi diye birkaç derse girmişti işte.

Şimdi de kütüphaneye gidiyordu. Sırıtarak.

Defter Harry'ye bir şeyler yazıp çiçekçiye gidecekti ve ekstradan çıkmış bir iki işi halledecekti. Yani planı buydu.

İçeri girer girmez doğruca onu masasına yönelten koridordan yürüdü ve çantasını rastgele bir yere fırlattı. Sandalyesini arkasından tutup sürükledi ve rafın önüne koydu. Bir zıplayışta ahşap sandalyenin üzerine çıktı ve bir iki saniye olayı algılamaya çalıştı.

''Bu da ne şimdi?'' her zamanki rafın bir alt ve bir üstüne baktı ama defter yoktu.

Acaba diğer kitaplarla birlikte yeri değişmiş olabilir mi diye şöyle bir bakındı ama hayır. O kitaplıktaki tüm sıkıcı kitaplar tozlarıyla beraber yerli yerindeydi.

Tam sandalyenin üzerinden inecekti ki son kitaplığın arkasından çıkan şey onu bir çivi gibi yerine çaktı.

''Bunu mu arıyorsun?''

Library - LarryStylinson Fanfic.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin