"Abi!"

Melih beni itmiş ve yatağa düşmüştüm. Doğrulup başımı çevirdim ve Akel'e bakmaya başladım. Pür dikkat elindeki kitabı okuyordu. Bir anda kitabı yatağa atmış ve bana sinirle bakmıştı. Ben anlamaz bir şekilde ona bakarken, Akel geri geri giderek sırtını yatak başlığına dayamış ve bacaklarını karnına çekip, başını dizlerine koymuştu. Ağlıyordu... Yanına yaklaşıp kollarımı ona sardım. "Akel, neden ağlıyorsun güzelim?"

"Ya siz artık beni sevmiyorsunuz!"

"Bunu da nerden çıkardın?"

Omuz silkerek ağlamaya devam etti. Melih'te şaşkınlıkla yanımıza gelip yatağın diğer tarafına geçti ve Akel'in saçlarını okşamaya başladı. "Seni bu şekilde düşündürecek ne yapmış olabiliriz kıvırcığım?"

"Beni yanınızda istemiyorsunuz işte!"

Başını dizlerinden kaldırıp gözlerimin içine baktı ve burnunu çekerek konuştu" Melih dayımı biliyoruz o zaten aşık, artık benimle ilgilenmiyor da!Sende mi aşık oldun Fatih dayı ya?"

"Bu da nerden çıktı?"

"Ne alaka?"

Melih'in verdiği tepkiyle kahkaha atıp Akel'e döndüm ve gözyaşlarını silerek konuştum" Akel, ciddi olamazsın?"

Yüzündeki elimi itip sinirle bana baktı ve dudağını araladı" Doğru söyle, aşık mısın sen? Böyle dalıp gitmeler, sürekli bir düşünce halinde olmalar felan? Sana bir şey anlatıyorum beni dinlemiyorsun bile!"

"Ya evet düşünceliyim de bu kadar farkedileceğini düşünmemiştim. Aşık olmakla felan da alakası yok daha doğrusu ben kimseye aşık değilim. Sadece bir kitap üstüne fazla düşünüyorum o kadar."

Melih, Akel'e bakarak kahkaha atmaya başladı" Ya ben senin kadar kıskanç birini görmedim!"

"Al gör o zaman!"

Melih, Akel'in saçlarını dağıtmış, sırıtıyordu. Akel ise bir anda Melih'in kolunu ısırmıştı. "Ya ne yapıyorsun, köpek misin kızım sen?"

Melih ve Akel saç başa girmiş kavga ediyorlardı. Allah'ım ben şu an nasıl bir kavga izliyordum böyle?

"Yapmayın!" Beni dinlemiyorlardı bile.

"Bu böyle olmayacak!" Akel'i omuzuma alarak odadan çıktım Akel tişörtümü çekiştirerek bağırıyordu"Ya bırak beni dayı!"

Oturma odasına geçip koltuğa bıraktım ve yanına oturdum" Güzelim neden böyle yapıyorsun?"

Akel bir süre bana baktı ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Akel, sana bir soru sordum ama?"

"Ya küstüm küstüm! Sen git kitabını oku."

"Ama- Peki sen bilirsin!"

Omuz silkerek kalktım ve Akel'in odasına geçtim. Melih Akel'in yatağına uzanmış telefonuyla uğraşıyordu. Hemen yanına geçip üstüne atladım "Ah! Abi ne yapıyorsun ya?"

"Sen neden benim yeşil gözlümle uğraşıyorsun Melih?"

"Ya görmedin mi beni ısırdı!"

"Olabilir, zaten canı sıkkın!"

"Ya banane! Hem onun canını sıkan sensin."

Zil çalmıştı... Melih sevinçle yataktan kalktı ve koşarak odadan çıktı. Bu demek oluyordu ki Melih'in Yasemin'i gelmişti.

Gülerek yataktan kalkıp kitabımı aldım ve kendi odama geçtim. Üzerimi değişip tekrardan oturma odasına döndüm.

Melih oturmuş, ağzına kek tıkıştırıyordu, başımı iki yana sallayıp yanına ilerledim ve bir dilimde ben alıp yemeye başladım. Yasemin ise Akel'in yanına oturmuş onunla konuşmaya çalışıyordu.

"Hoşgeldin Yasemin."

Başını kaldırıp gülümseyerek konuştu"Hoşbuldum Fatih abi."

"Eline sağlık bu arada, kek çok güzel olmuş."

"Afiyet olsun."

Melih'in yanına oturup fısıltıyla konuştum"Biraz yavaş mı yesen, hani sevdiğin kız burda ya?"

Son ağzına attığı kek boğazında kalmıştı, öksürerek mutfağa doğru koştu. Yasemin telaşla arkasından bakmıştı ama Melih elindeki suyla yanımıza hemen dönmüştü. Yasemin'e bakarak konuştu" İyim iyim, sorun yok."

Yasemin gülümseyerek Melih'e bakmayı sürdürdü. Ben ise Akel'e bakıyordum, suratı asık bir şekilde oturuyordu, ah güzelim ya...

Boğazımı temizleyip konuştum"Akel, bi yanıma gelsene?"

Ayağa kalkıp yanıma gelmesini bekledim" Hadi ama."

"Ya gelmek istemiyorum."

"Bende sana bir şey gösterecektim ama neyse kalsın o zaman-"

"Ne! Bana mı?"

Koltuktan kalkıp hızla yanıma gelmiş ve kolumu tutmuştu. Kıkırdayarak yürümeye başlamış ve odama geçmiştik.

"Ne göstereceksin bana?"

Kıyafet dolabımın üstündeki kutuyu kucağıma alıp Akel'in yanına geçtim.

"O ne orman gözlüm?"

Omuz silkerek gülümsedim ve kutuyu Akel'in kucağına bıraktım. "Bak bakalım."

Akel kutuyu yatağımın üstüne bırakıp kapağını yavaşça açtı ve şaşkınlıkla bana döndü "P-plak çalar... Bi de yeni çıkan ÇANTA PİKAPtan almışsın!"

Koşup boynuma atladı ve sımsıkı sarıldı. "Ya orman gözlüm, ben bunu ne zamandır istiyordum. Çok teşekkür ederim."

Akel' in saçlarından öpüp, plak çaları aldım ve şifonyerin üstüne koyup Cem Karaca'dan bir plak taktım.

Bugün sen çok gençsin, yavrum
Hayat ümit, neşe dolu
Mutlu günler vadediyor
Sana yıllar ömür boyu...

Akel'in yanına geçip bir elini omuzuma koyup, diğer elini tutmamla dans etmeye başlamıştık. Ciddi olmaya çalışırken kahkaha atmaya başlamamız da ayrı bir meseleydi.

Şarkının son kısmını beraber söylemiştik...

"Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
Doğarken ağladı insanın
Bu son olsun, bu son
Doğarken ağladı insan
Bu son olsun, bu son."

Bölüm Sonu

Fatih Bera mı? Dayı gibi dayı vesselam.

Peki Melih ve Akel'in ilişkisi?

Şarkının güzelliği♡

12.02.2022

kahverengiWhere stories live. Discover now