1. PARMAKLIKLARIN ARDINDAKİLER

178 32 19
                                    


Bölüm Şarkısı;

Emir Can İğrek - Tenha

Keyifli okumalar dilerim ^-^

*


Gözlerimi açtığımda aniden hissettiğim baş ağrısıyla başımı ellerimin arasına alıp baskı uyguladım. Sanki böyle yaparsam acılarım biraz da olsa azalacakmış gibi. Kendime doğru çektiğim bacaklarımı ileriye doğru uzatıp nerede olduğumu daha iyi anlamak için ayağa kalktım. Oda, ufacık bir delikten sızan ışık haricinde kapkaranlıktı. Ya sabahtı ya da yanımdaki odanın ışıkları açıktı. O deliğe doğru gidip uzanmaya çalıştım. Aniden gelen sesle irkildim.

"Boşuna çabalama. Buradan çıkamazsın. Cehennemine hoşgeldin, Yeni Kız." Arkamı dönüp baktığımda parmaklıkların diğer tarafında başka birinin daha olduğunu fark ettim. Karanlıktan yüzünü pek seçemiyordum fakat parmaklıklardan olabilecek en uzak yere oturduğunu fark ettim. Bir bacağını kendine çekmişti.

"Sen... Kimsin?" Yüzünü görmek için ona daha fazla yaklaştım. Parmaklığı tutacağım sırada aniden "Sakın!" diye bağırdı. Ellerimi parmaklıklardan uzaklaştırıp ona baktım.

"Parmaklıklar özel bir sisteme bağlı." Çenesini hafifçe yukarı kaldırıp, loş ışıktan görebildiğim kadarıyla, parmaklığı işaret etti. "Dokunduğun anda seni saatlerce baygın tutabilecek kadar yüksek voltta elektrik var o parmaklıkta." Başımı sallayıp onu onayladım. Bir adım geri gittim. Dikkatlice ona bakmaya çalıştım fakat karanlığın içindeki gölgeden başka bir şey göremedim. Ayağa kalkıp bana doğru yaklaştığında biliçsizce geri gittim. Bu yaptığım hoşuna gitmemiş olacak ki güldü. Samimiyetten oldukça uzak, alaylı gülüşünün karşısında sessizce onu izlemeye devam ettim.

"Korkman gereken kişi ben değilim." dedi sert bir şekilde. Kolunu kaldırıp karşı duvarı işaret ettiğinde yavaşça oraya doğru baktım. "Korkman gereken şerefsiz orada." Yüzünde alaycı bir sırıtış belirdi. Başını salladı. "Sen de haklısın." Kollarını önünde bağlayıp bana baktı. Kaşlarım çatıldığında ne demek istediğini merak edip ona baktım. "Sana en fazla ne yapmış olabilir ki, Yeni Kız?" Yeni Kız dediğinde üstüne bastırarak söylemişti. Bu söylediğine kaşlarımı çattım.

Nasıl bu kadar ön yargılı olabiliyor? Ne yaşadığımı bilmeden, nasıl bunları söyleyebiliyor?

Dudaklarını araladığında onu daha fazla dinlemek istemeyerek elimi sertçe havaya kaldırıp onu susturdum.
"Bitti mi?" diye zordum, az önceki alaycı sesini taklit ederek. Kollarımı onun gibi önümde bağladım. "Eğer bitmediyse, ön yargılarını bir kenara bırak ve öyle devam et. Sen benim yaşadıklarımı biliyor musun da böyle konuşabiliyorsun? Ne haddine!?" dedim, daha doğrusu son cümlemde bağırdım.

Sesimi bir anda yükseltmeme herhangi bir tepki göstermedi. Duruşunu dikleştirdi. Ağzını açıp bir şey söyleyecekken onun konuşmasına izin vermeyerek "Ayrıca," diye devam ettim. "Adım Sahra. Bana Yeni Kız demeyi bırak. Ben buraya ait değilim. Hiçbir zaman ait olmayacağım. Birkaç gün sonra elimden geleni yapıp buradan çıkacağım ve o şerefsiz dediğin adamı öldüreceğim."

Arkamı dönüp yatağıma doğru yürümeye başladım ve adeta kendimi üzerine atarak rahat görünmeye çalıştım. "Nasıl öldüreceğim biliyor musun?" Başımı oraya doğru çevirip ellerimi başımın altında birleştirdim.

SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin