''Günde sekiz öğün tıkınmayı kesersen bu kadar şeye gerek kalmaz.'' dediğinde kafamı salladım.

Haklıydı.

Evdeki ekonomiyi çökerten kişi bendim.

Annem odamdan çıkarken kapıyı kapattı. Ayaklanıp, dolabımdan birkaç şey çıkartıp üstümü değiştim.

Hızlı odamdan çıkarak evden ayrıldım.

Binadan çıkarken evin karşısındaki Nirgül ablanın dükkanına girdim.

''Hürrem geldi açılın.'' diyerek içeri girdiğimde Nirgül teyzenin oğlunu gördüm.

''Çilek abla dünyayı dört tane or-'' elimi kaldırıp, susturdum.

''Sakın! Tek bir kelime daha edersen senin kelleni aldırırım.'' dediğimde Nirgül teyze koluma hafifçe vurmuştu.

''İkinizde birbirinizden betersiniz.'' dediğinde kafamı iki yana salladım.

''Hayır sadece senin oğlun beter.'' dediğimde gülümsedi.

''Hangi ipleri alıyorsun bakalım?'' dediğinde gözüm her zamanki gibi açık, yazlık renklere gidecekken gözüme çarpan nude ve gri tonlarıyla duraksadım.

Şu maaş yatırmayan adam aklıma gelirken kendi içimde bir çatışmaya girdim.

Şimdi bu adam  nasıl o kadar parayı verecekti ki? O paraya adam vuracak tanıdıklarım vardı. 

Acaba yatırmadığı maaşlardan bir şey miydi?

Haram para...

Günahına ben girmediğim için bana haram değildi tabii.

''Nirgül teyze şu arkandaki gri ve nudenin en koyu tonunu verir misin?'' dediğimde kaşlarını şaşkınlıkla hafifçe kaldırdı.

''Hayırdır kız?'' dediğinde omuz silktim.

''Bir arkadaşımın doğum günüde.'' dediğimde kafasını sallayarak onayladı.

İstediğim numara ve renkleri poşete yerleştirirken ödeme işini hallederek çıktım.

Sırada market vardı.

- - -

"Kürdandan kolları var tutamaz o, kırılırım.'' iç çekip, elimdeki karpuzlu soğuk çayını kafama diktim.

Ah ulan, kahpe hayat!

Alper bile korumasına şarkı yazmışken bana bir çiçek bile gelmiyordu.

On dört şubata birkaç gün kalmışken yaşadığım hayat mıydı?

Duygusal şarkı iliklerime kadar işlerken soğuk çayımı bitirip, ipliği elime alarak işlememe devam ettim.

''Kürdandan kolları var düşersem of kırılırım...'' dertlerimi bire bir yansıtmışsın be Alper reis. 

İçimde farklı duygular uyandıran bir kişiydi Alper reisle iki kişi olmuştu. Diğeri de Zuhal Topal'da savaşa gider gibi şiir okuyan adamdı zaten.

Kendi kendime bir şeylere bahane bulurken titreyen telefonumla bakışlarımı oraya çevirdim.

Maaşı ödemeyen abim yazmıştı.

MaaşıYatırmayanAdam: Görüldü de kalmış?

MaaşıYatırmayanAdam: Yanlış anlamadın değil mi?

Siz: Hayır...

Siz: Parayla falan yapmam.

Siz: Normal hediye olarak yapabilirim.

MaaşıYatırmayanAdam: Fazla ciddisin bir sorun mu var?

Siz:

Siz: Sevgililer günü geldi :')

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Siz: Sevgililer günü geldi :')

Siz: 14 şubatta çiçek almak istiyorsam 13 şubatta ölürüm.

MaaşıYatırmayanAdam: Ben sana çiçek alırım bu kadar sorunsa?

Siz: Olur.

Siz: Elimden de tutup, sahili dolaştırır mısın?

Siz: Aynı şey mi olm ya?

MaaşıYatırmayanAdam: En azından hissederdin...

Siz: Daha fazla üzülürdüm.

Siz: Hem sana evimin adresini verip, kendimi ifşa edemem...

Siz: Buradaki marketlerin gülü olan Rüstem amcaya da bıraktıramam...

Siz: Adam trendyol kuryesiyle her gün kavga ediyor benim kargolarım yüzünden...

MaaşıYatırmayanAdam: Birkaç işim var sonra konuşalım mı?

Siz: Sende git hafız :')

Siz: Görüşürüz.
^Görüldü

Bölüm sonu

Turşu Kavanozu - Texting✔️Where stories live. Discover now