The Transmigration Routine of Always Being Captured by ML

Bölüm 27: The Wild Dragon Proud Days 1.27

Li Luo bir an için boş boş bakarken afalladı, önce boş bir şekilde başını salladı, gözleri hala şaşkınlık içinde, "Yapma...acı."

Qin Yu kıkırdamadan edemedi ve bir kez daha Li Luo'nun dudaklarını yakaladı ve bir ısırık aldı. "Gerçekten itaatkar."

Qin Yu'nun eylemleri sonrasında daha da nazik oldu. Sonuçta, altındaki bu kişiyi beslemek istedi, doğal olarak onu incitmek istemedi. Sonunda onu birkaç kez yemiş olsa bile, bunun yeterli olmadığını hissetti.

Qin Yu, Li Luo'nun kıyafetlerini nazikçe çıkardı, gençlerin güzel vücudunu yavaş yavaş ortaya çıkarmasını izlerken nefesi ağırlaştı.

Bunu daha önce sayısız kez görmüş olmasına rağmen, Qin Yu hala bu gencin vücudunun üzerinde etkisini herzaman gösterecek bir afrodizyak gibi hissediyordu.

Qin Yu, Li Luo'nun vücudunda bıraktığı izleri değerlendirdi. Sırtını dikleştirmeden ve vücuduna girmeden önce Li Luo'ya yeterli ön sevişme verdi.

Qin Yu vücuduna girdiği anda, Li Luo acıyı hissetti ve mücadele etti, ancak Qin Yu eğildi ve uzun bir öpücük için yüzünü çekti.

Yavaş yavaş Li Luo'nun tüm vücudu yavaş yavaş yumuşadı. Qin Yu'nun sesini daha da fazla kontrol etmesine izin verirken yüksek perdeli bir ses çıkarmadan edemedi. Tekrar tekrar iyice yendi.

Uyku mahallinin iç yatağındaki hafif ses, gökyüzünün kademeli olarak aydınlanmaya başladığı ertesi güne kadar kademeli olarak azaldı. Li Luo gözlerini kapadı ve Qin Yu onu kollarında sıkıca kucakladı, yorgun bir şekilde uyuyordu.

Li Luo uykusunda hala yardım edemedi ama hafifçe sızlandı. Göz kapakları kırmızı ve şişmişti ve dudakları da birkaç küçük delik ile kırılmıştı, tüm vücudu mor hıçkırıklarla doluydu. Aşkın odak noktasından bahsetmiyorum bile, belirsiz işaretlerle kaplıydı.

......

Uyarı, yetişkinlere uygun içerik

Li Luo yavaş yavaş uykusundan uyandı. Bölünmüş bir baş ağrısı vardı, ama sadece bir baş ağrısından daha fazlası - sanki bin kediye monte edilmiş birkaç ağır tekerlek, vücudunu ve kaslarını çok ağrıyana kadar tekrar tekrar eziyormuş gibi hissetti. Dahası, vücudunun arkasındaki o yer de sanki içinde bir şey varmış gibi tuhaf geliyordu.

Akşamdan kaldıktan sonra tüm vücudunun rahatsız olacağını söyleme bana?

Li Luo yumuşak bir inilti çıkardı. Yatakta doğrulmaya çalıştı ama birisinin beline arkadan sarıldığını ve hareketlerini engellediğini fark etti.

Li Luo yüzünü çevirdi ve Qin Yu'nun gözleri kapalı arkasında yattığını gördü. Qin Yu'nun geniş çıplak omuzları yorganın dışında açığa çıktı. Etraflarına dağılmış birkaç koyu kırmızı çizik vardı.

Qin Yu'nun yüzü, derinden uyurken çok memnundu.

O anda, Li Luo sonunda bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti. Dün gecenin birkaç hatırası zihninde canlanırken, her biri tenini utancından daha da beyaz ve sonra kıpkırmızı yaptı.

Şu anda Qin Yu'nun üyesinin hala vücudunun içinde olduğundan bahsetmiyorum bile.

Li Luo yatakta doğruldu. Qin Yu'nun belindeki kolunu kurtarmaya çalıştı ve ayağa kalktı ama beli incindi ve bir kez daha yatağa düştü. Bir sonraki anda, beli bir kez daha güçlü bir kol tarafından sarıldı ve sıcak bir koyuna getirildi.

Gözlerini açtığında Li Luo'nun yüzü kızardı ve kendisini Qin Yu'ya çok yakın buldu. Dudakları birkaç kez titredi, "Burada neler oluyor?" diye bir soru sordu.

Hala Li Luo'ya sarılan Qin Yu bunu gördüğünde, Li Luo'nun görünüşünün tüylü bir kedi yavrusu gibi olduğunu hissetti. Tehditkar hareketler yapsa bile bu onu daha da sevimli gösteriyordu. Bu yüzden, Qin Yu yardım edemedi, bir kez daha Li Luo'nun dudaklarını yakalayıp onu öptü.

Li Luo hemen ağzını kapattı. Daha da kırgın gözlerle Qin Yu'ya öfkeyle baktı ve "Qin Yu!" dedi.

Qin Yu, Li Luo'nun belini tuttu ve hala Li Luo'nun vücudunda gömülü olan organını hareket ettirmeye başladı. Sesi sertleşirken dudaklarını hafifçe araladı. Sonra Li Luo'nun kulağına hafifçe titreyen bir sesle konuştu, tıpkı sonunda patlayan bir bomba gibi, uzun zamandır kalbinin içinde gömülü olan tüm duygularını itiraf etti, "Tıpkı gördüğün gibi. Mucheng, seni seviyorum. Seni hiç kardeş olarak görmedim, seni hep bir sevgili olarak sevdim. Hep böyle olmak istedim. Böylece sana sarılabilirim, sana sahip olabilirim, böylece her zaman yanında olabilirim. Anlıyor musunuz?"

Qin Yu'nun sözlerini dinledikten sonra, Li Luo sadece inanılmaz bir şey duymuş gibi hissetti. Ancak bunu Qin Yu ile tam bir gece boyunca yapıyordu, buna inanmak istemese bile gerçekti.

Qin Yu, Li Luo'nun sersemlemiş bakışını gördüğünde, dışarı çıkmadan önce yanaklarına ve dudaklarına bir öpücük kondurmaktan kendini alamadı. Ayağa kalktı ve Li Luo'yu kollarına alırken, "Seni banyoya götüreceğim. Vücudunu temizlemelisin. Vücudunun içi hala benim menimin iziyle doluydu, içeride kalmasına izin verirsen sağlığın için iyi olmaz."

Bitirirken, Qin Yu, yatak odasının yanındaki kapıya doğru yürürken Li Luo'yu kollarında taşıdı. İçeride çok büyük bir banyo vardı. Banyo, bir kaplıcadan akan su ile dolduruldu. Saat kaç olursa olsun, su sıcaklığı insanları çok rahat hissettirmek için doğruydu.

uyarı sonu