Mezarlığa gelmiştim büyük siyah demir kapıyı açıp girdim mezarlığa etrafın sessizliği ürkütücüydü aynı zamanda soğuk olması içimi acıtıyordu. Birgün hepimiz son durağı burası olacak diye mırıldandım annemle babama kavuşma düşüncesi tebessüm etmemi sağladı ama sonra geride kalacak olanları düşündüm kafamı iki yana sallayıp bu düşüncelerden kurtuldum gelmiştim işte ikisinin mezarının ortasına çöktüm gözüm dolmaya başladığında ağlamamak için kendimi tutuyordum onlar beni güçlü görsün istiyordum "Ben geldim anne baba sizi çok özledim siz de beni özlediniz mi " sustuğum da etrafı tekrar sessizlik sardı tabii ki de ben cevabim almıştım "Özlediniz biliyorum ben uzun bir süre gelmemeye bilirim yanınıza affedin beni ne olur " diye fısıldadım.

Annemin mezarındaki toprağı avucuma aldım "Dayanamıyorum ben artık anne her şey üstüme geliyor ne olur ben de gelip eskiden olduğu gibi ortanıza yatsam en azından birlikte oluruz bende her şeyden kurtulurum ama merak etmeyin daha erken onun için" bu sefer babamın mezarına döndüm yandaki otları temizlerken titreyen sesime engel olamamıştım "Biliyor musun baba abim senin gibi Komiser oldu o kadar iyi ki işinde tam senin oğlun bazen onda baba sevgisini hissediyorum ama senin yerin başka tabii seni de çok özledim" başımı mezar taşına yaslamıştım. Soğuk havayı içime çektikçe ciğerlerimi yakıyordu sanki "Bir de abimden size mesaj getirdim sizi çok sevdiğini söyledi benim gibi o da en yakın zamanda gelir yanınıza sizi seviyorum ama daha fazla kalırsam gidemem yapamam" diyerek ayaklandım son defa ikisinin mezarına baktım ve ölü bakışlarımı yere çevirerek ilerledim sessiz mezarlıkta.

Eve gelmiştim içeri sessizce girmiş odama ilerliyordum abim uyumuştu büyük ihtimalle odasının kapısı kapalı olduğu için uyandırmamak için girmeden direkt kendi odama ilerledim sessizce kapıyı arkamdan kapatıp pijamamı çıkarttım ve giyindim sonra dikkatimi fotoğraf makinesi çekti belki de onu da yanıma almam lazımdı bu düşüncenin iyi fikir olduğuna kanaat getirip onu da koydum kol çantama.

Büge'nin bana aldığı kitabı da daha okuyamamıştım o yüzden onu da uçakta okurum diye çantama attım sonuçta 6 saat yolculuk yapacaktım "İyi ki uçak fobisi olan birisi değilim" yatağa girip gözlerimi kapatmadan önce telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefona uzandım bu saatte kimdi ki bu. Kayıtlı olmayan birinden gelmişti mesaj Mesaja tıklayıp yazanı okudum okumaz olaydım

"İyi geceler güzelim bu numara benim kayıt edersin diye düşünüyorum"
A.K

"Pislik herif" diye mırıldandım aklıma tekrar onun gelmesiyle sinirlerim tavan yapmıştı hiçbir şey yazmadan telefonu komedine koydum kudursun it sonra tekrar uyumak için gözlerimi kapattım ama telefona tekrar mesaj geldi açmayacaktım işte ama sonra merakım ağır bastı ve telefonu alıp baktım yine ondan gelmişti

"GÖRÜLDÜ ATMA BANA SİNİRLENİYORUM"

Sinirle güldüm bu ne zannediyor kendini ya delireceğim ama işin ucunda ailem vardı o yüzden şuna bir mesaj göndermeye karar verdim.

"Rahatsız ediyorsun beni pis SAPIK ve numaranı kayıt falan etmiyorum sen kimsin ya bana emir veriyorsun yazma bana artık"!

İçim rahatladı bunları yazınca vallahi kudurmuştur kesin diye düşünürken tekrar mesaj gelmişti "bismillah" diyerek açtım

"Demek SAPIK öyle mi ne sapıklığımı gördün üstelik sınırlarını zorluyorsun haberin olsun o numarayı kaydet deli etme beni"

"Kaydetmiyorum"

"Görüştüğümüzde de umarım bu kadar cesur olursun güzelim seni seviyorum şimdi yat ve uyu belli ki yorgunsun"

"Emin ol bu kadar cesur olurum ama bir daha seni görür müyüm ondan emin olamadım işte Aclan Karaman"

Yosuna Bulanmış KaralarWhere stories live. Discover now