İlk Durak; Eros'un Oku

36.1K 1K 186
                                    

Çapkın kelimesinin 4 tane sözlük anlamı bulunuyor.

1.(Sıfat) Her fırsatta karşı cinsle aşk ilişkisine giren, geçici aşklar ardında koşan (kimse),

2. Cinsellik taşıyan ya da cinsel istekli,

3. (Mecaz)Yaramaz ve haylaz,

4. Kimi zaman okşayıcı bir sevgi sözü.

Yukarıdaki sözlük anlamlarını ilk okuduğumda şaşkın bakışlarla anlamlarını tekrar okumam gerekse de –ki kabul edelim ikinci maddeyi okurken sizin de gözleriniz şaşkınlıktan biraz açıldı. Bu anlamı başka kelimelerle kullanırlar zannediyordum- sadece biri bana uyuyor.

Her fırsatta karşı cinsle aşk ilişkisine giren, geçici aşklar ardında koşan (kimse).

O yüzden size kendi hikâyemi anlatırken sadece bu anlamı baz alacağım.

Yıllardır adım ve soyadımmış gibi söylenen bu sıfat benimle bir bütün olmuş durumda. İlk kim yakıştırdı bu sıfatı bilmiyorum ancak bunun üzerine bir tahminim var. Örneğin zamanında görüşüp daha sonrasında ayrıldığımız eski kız arkadaşlarım tarafından bu sıfat bana yakıştırılmış olabilir.

Sırf adımın çapkına çıkmasından dolayı beni daha 3 metre uzaktan gördüklerinde nefret sözcükleriyle benden bahsedenler de var. Bu durum beni üzmüyor desem yalan olur. En nihayetinde ben de insanım benim de duygularım var.

Aman adım çapkına çıktı diye aklınızda garip sahneler canlanmasın. Doktorlar dizisindeki Aslan İbrahimoğlu gibi bir imaj çizmek istemem aklınızda. Onunla aynı branşlarda olsak ve ikimiz de çapkın olsak da tam olarak eş değer bir konumda değiliz. Benimkisi sadece kısa süren ancak en fazla 3 randevuya kadar hayatta kalabilmiş ilişkilerden ibaret.

Diyeceksiniz ki Eee, Tunacığım hiç mi bulamadın birisini? Buldum sanmıştım ancak kendimi ona açıklama fırsatı bile bulamadım. Sonrasında da zaten gönül işlerine pek uğramadım. Uzak kaldım. Hatta uzak kaldığımı düşünüyordum demeliyim sanırım.

Eros, bilirsiniz kendisi kişileri aşka düşürmeyi pek sever. İlk okunu yediğimde hazırlıklı değildim. Üzerimde koruyucu kalkanım yoktu. Zaten Eros 'un okunu yemeye o zamanlar gönüllü olduğum söylenemezdi. Hem şimdiye kadar yaptığı atışlarda pek isabetli de olamamıştı. Ancak hedefi tutturduğu o anda elektrik çarpmış gibi hissetmiştim. Sanki bir prize fiş takmışım da güç oradan akıyormuş gibi. Onu sadece birkaç dakikalığına görebilmiş ancak adını bile öğrenememiştim. Daha sonrasında ise kader bizi hiç karşılaştırmamıştı. Yani bir daha ne adını öğrenebilmek için ne de o güzel yüzünü görebilmek için fırsatım olmuştu.

Eros 'un isabet eden okunu ise boşu boşuna yemiştim. Bu ok bana 2.dozu olmazsan etkisini göstermeyen aşı gibi hissettirmişti.

Onu görmemin üzerinden yaklaşık 3 yıl sonra yakın arkadaşlarım Müge ve Barış evlenmeye karar vermişlerdi. Eh tabii ki onların düğününde başrollerden birisiydim. Bu aşkın ilk günden beri şahidi olan birisi olarak hem de. Düğünde oyunlar oynanmış, kravatlar başa bağlanmış, bolca göbek atılmış ve en sonunda da halay çekilmişti.

Onca kalabalığın arasından birisi o an tüm göz kamaştırıcılığıyla gözüme çarpmıştı. Evet tam da halayda. Halayın sonlarına girmiş bir yanındakine bakarak ayak uydurmaya çalışıyordu. Tıpkı ilk gördüğümdeki gibiydi. Göz kamaştırıcı.
İşte Eros, o anı fırsat bilmiş ve yayını bir kez daha benim için çekmişti. Bu sefer yediğim ok, ilki gibi elektrik çarpmış gibi hissettirmemişti ancak yine de etkiliydi. Bu sefer yıllar sonra o tanıdığım yüzü görmenin heyecanıyla kalbim her zamankinden fazla atıp sesini kulaklarımdan duyuracak kadar hızlanmıştı. Midemde ise kozalarından aynı anda onlarca kelebek çıkmıştı. Ve bu sefer Eros ok attığı köşesinden bana kahkaha atarak gülüyor olmalıydı çünkü yıllardır başarısız olduğu Tuna Aksoy dosyasını kapatmak için bir fırsatı vardı.

Ben Tuna Aksoy, bir yaz günü Eros tarafından onun aşk okuyla vurulmuştum.
Hem de tam 12'den.

Herkese Günaydın, Tünaydın, İyi Akşamlar ve İyi Geceler. Günün hangi vaktinde okumuş olursanız olun umarım bölümü sevmişsinizdir.

Buraya okuduğumuz tarihi bırakalım mı?

Daha öncesinde herhangi bir hikayem ile birlikte kalemimle buluştuysanız ya da beni henüz yeni tanıyorsanız hepiniz hoş geldiniz. ♥

Çapkınlığın Son Durağı: Aşk, daha öncesinde Düğün Çarpıntısı adı ile yayımlanmıştı ancak düzenlemeye aldığımda isminde de değişiklik yaptım. Bölümleri düzenledikçe atıyorum. Allahtan bir şey gelmedikçe düzenli bir şekilde yayımlayacağım. Herhangi bir sorun olursa da bunu duyururum. Sizi habersiz bırakmam, bırakamam.☺ 

Bir sonraki bölümümüzde görüşmek üzere. ♥



Çapkınlığın Son Durağı: AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin