0.2

26 16 7
                                    

"Bir günde o kitabı nasıl bitirdin? Bir adam geliyordu en son ben oradan sonra daha fazla okuyamadım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"Bir günde o kitabı nasıl bitirdin? Bir adam geliyordu en son ben oradan sonra daha fazla okuyamadım. Bunların evinde falan kalıyordu. Şarkı dinlerken okuduğumdan pek fazla anlayamadım ama." Yugyeom arkadaşı Bambam ile birlikte kütüphaneye doğru ilerliyordu.

Yeni kitap alacaktı ama bu güzel kokan kitapları bırakmak istemiyordu. Bambam kulaklığını takmış müzik dinlerken elleri cebinde Yugyeom'u izliyordu. Yugyeom eline aldığı kitapları koklayıp koklayıp yerine koyuyordu. Bambam insanların Yugyeom'a olan tuhaf bakışlarını farkedince onu dürttü.

"Şunu yapmayı kes. Herkes bize bakıyor. Rezil olacağız." Yugyeom etrafına bakınarak elindeki iki kitabı rafına geri bıraktı.

"Kitap kokusunu çok severim. Üstüne uzun süre boyunca rafta kalınca... Neyse okuyacak kitap bulamadım. Hadi şimdilik şunları bırakalım."

Bambam'ı kolundan tutup çekerek ilerledi. Kitabın iade işlemlerini gerçekleşirken masadaki iade edilen kitaplara baktı. Onlardan bir koku geliyordu. Bu koku tanıdıktı. Eline alıp kokladı. Yanılmamıştı.

Yine aynı kokuydu bu. Stefan Zweig'ın 'Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu' adlı kitabıydı. Görevliye uzatıp onu okuyacağını söyledi. İade ve alım işlemleri bitince ayrıldılar. Yugyeom yüzünde zafer tebessümü ile evine gitti.

Kitabı yine aynı koku eşliğinde okumaya başladı. Bir yandan da kitabın baş karakterine laf saymaya... Yine bir oturuşta bitirmişti kitabı. Güzel koktuğu içinde tekrar tekrar okumuştu bazı satırlarını...

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
the book smells like youDonde viven las historias. Descúbrelo ahora