Mağazada bir sürü güzel kıyafet vardı. Berk eline deri bir pantolun ve kırmızı bir üst aldı ve yanıma geldi. "Bence bu ikisi gayet güzel. " dedi. Serkan "Üst biraz kısa gibi. " dedi. Çınar "Denemeden bilemeyiz. Hadi al bunları. Doğru kabine." dedi. Kıyafetlwri aldım ve kabine girdim. Çok güzel bir kombin olmuştu cidden. Berk zevkli çocuktu.
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
Kabinden çıktığımda hepsi bana dönmüşlerdi. Hiç biri bir şey söylememişti ama. Kesin kötü oldu yaa. "Neden bir şey söylemediniz? Hiç olmadı demi?" dedim. Berk hızla yanıma geldi ve "Hayır güzelim. Harika olmuşsun. Ama fazla harika. Bence daha çirkin bir şeyler giyinmelisin. Sana bakmalarını istemiyorum." dediğinde güldüm ve " Yaa deme öyle." dedim.
Çınar " Berk haklı. Hem bu biraz bolmu olmuş?" dedi. Birkan "Evet. Pantolonun belide biraz bol gibi." dedi. "Hmm. Öylemi? Başka bir şey giyiyim o zaman. " dedim. Berkan "Bencede. "dedi. Geldiğim zaman gördüğüm siyah elbiseyi aldım ve kabine girdim tekrar. Çok güzel bir elbiseydi.
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
Kabinden çıktığımda ilk önce kaşları çatılmıştı. Sonra ise hepsi aynı anda "Olmamış. " dediklerinde korkup geriye çekilmiştim. Berkan elindeki ceketle yanıma geldi ve "Ama bunu giyersen olur. " dedi. Şimdi anlaşıldı bunların derdi. Kıskanç ayılar.
"Çok kötüsünüz yaa." dedim. Berk "Ama-" dicekken lafını böldüm ve "Sus Berk. Ben kendim deneyip alıcam. "dedim. Sonra kıyafet bakmak için yanlarından ayrıldım. Aslında beni kıskanmaları hoşuma gitmişti. Ama onların bunu bilmelerine gerek yok. Sırt dekolteli beyaz bir üst aldım. Altınada kahve tonlarındaki bir pantolon aldım. Çok tatlı olucaktı. Kabine girdim ve giyindim.
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
İşte bu harika olmuştu.
Yanlarına döndüğümde hepsi kaşlarını çalmışlardı.
Birkan "Katil olurum."dedi. Berkan "Bu gece kesin olay çıkar."dedi. Serkan "Mekanı kapattırıcam. "dedi. Çınar "Bence dediklerimizin bir önemi olmicak abilerim. Annem var kızın arkadında. "dedi. Berk "Maalesef. Abim haklı. "dedi.
"E hadi o zaman eve gidelim. Daha yarın için takı falan bakmalıyım. Ve tabi makyajada karar vermeliyim."dedim. Üçüzler aynı anda "Ne gerek var?!"deyince gözlerimi doldurdum ve "Tamam ben yapmam o zaman. "dedim. Berk "Tamam. Eve gidince annem yapar güzelim. Ama bir an önce üstünü değiştir." dedi. Kabine girdim tekrar ve üstümü değiştirdim.
Bu gün alış veriş yaparkn onlara biraz sinirlenmiştim ama yinede harika zaman geçirmiştim. Hepsi çom tatlılardı. Beni kıskanmaları, benimle konuşmaları, bana hayıra diyememeleri falan çok hoşuma gidiyordu.
.
.
Eve geldiğimizde hızla odama çıktım ve üstüme rahat edeceğim bir şeyler giyindim. Aşağıya indiğimde Bera hanım salondaydı. "Güzelim gelemediğim için üzgünüm. İşlerim vardı." dedi. Gülümsedim ve "Sorun değil." dedim. "Nasıl bir elbise aldın peki?" dedi. "Şey aslında elbise almadım. Daha rahat etmek için ve şık olduğunu düşündüğüm bir pantolon ve üst aldım. " dedim.
Aldıklarımı poşetten çıkarttım ve Bera hanıma gösterdim."Çok şık ve güzel. Saç ve makyajını ben yaparım." dedi. "Zahmet olmasın. Ben yaparım." dedim. "Olurmu öyle şey kızım. Ne zahmeti. Hatta bu beni çok mutlu eder. Bir tanecik kızıma yapmicamda kime yapıcam." dedi. Gülümsedim ve "Peki. Tamam. Ben kıyafetleti bırakıp geliyim. " dedim. "Tamam kızım. " dediğinde odadan çıktım. Merdivende Arkınla karşılaşmıştık. Arkın hafif gülümsedi ve "Kıskanç halin çok tatlıydı." dedi. Ne?
Şu an kulaklarıma kadar kızardığıma emindim. "Ne kıskanması? Kimi kıskanmışım ben?" dedim. "Bahçedeki kızlara nasıl baktığını gördüm." dedi. "Nolmuş baktıysam. " dedim. "İyi. Sen öyle diyorsan. "dedi. O sırada aşağıya inen Kırhan abi "Geldiniz mi?" dedi. Sesi bile tripliydi.
"Evet abicim. " dediğimde kocaman gülümsemişti. Arkın ise hızla yanımızdan ayrılmıştı. Kırhan abi elimden tuttu ve "Gel bakalım abicim. Seninle biraz konuşalım baş başa." dedi. Birlikte Kırhan abimin odasına gittik. Çok güzel ve canlı renkli mobilyalar vardı. Bir duvarın hepsi tıp terimleriyle doluydu. Ve önünde bir psikolog koltuğu vardı. Üstündede iskelet uzanıyordu ve üstüne renkli bir gömlek ve yazlık şort giydirilmişti. Tabi kafasında bandanası ve gözündede gözlükleri vardı.
Bu görüntü cidden komikti. Yatak kılıfı ise DNA sarmallıydı. Abim gerçektende bur tıpçı olduğunu gösteriyordu. "Nasıl? Beğendinmi odamı?" dedi. "Evet. Çok tatlı ve güzel. Harika dekor edilmiş. En çokta iskelete bayıldım. " dedim. Abim kaşlarını çattı ve "Lütfen Eslina. İskelet deme çok kırılır yoksa. Adı Reşat. En iyi kankam olur. Dertleşmek istediğimde onun yanına geliyorum. Sende arkadaş olabilirsin." dedi.
Abimin söylediğiyle kocaman bir kahkaha attım ve "Merhaba Reşatçığım. Ben Eslina. Tanıştığıma memnun oldum. " dedim. Abimde güldü ve "Harika bir ikili oldunuz. " deyince bende gülmeye başlamıştım.
Sonra "Sen neden bana tripliydin?" dedim. Abim bir anda gülmeyi bıraktı ve kaşlarını çatarak "İyi hatırlattın. Neden dün gece Berk ile uyudun? Senin en favori ve ilk abin benim. " dedi. "Ama napiyim. Hayır diyemedimkii. Tamam. Bugünde senin odanda yatarım. Çok güzel zaten burası. " dedim. Bana sıkıca sarıldı ve "Canım kardeşim benim yaa. " dedi ve saçlarımın üzerine bir öpücük kondurdu.
Sonra "Hadi gel birlikte bir dizi izleyelim."dedi ve yatağının karşı duvarındaki dikdörtgen dolabı açtı. Çok büyük bir televizyon vardı. Birlikte yatağa oturduk. Jurassic World izlicektik. O sırada kapı çaldı. Berk, Çınar ve üçüzler gelmişlerdi. Ve arkalarında ise Korhan vardı.
Kırhan "Hayırdır. Ne oldu?" dedi. Berk "Bizde katılalımmı size abicim?" dedi. Kırhan abi bana döndü ve "Gelsinler mi güzelim? " dedi. Güldüm ve "Tabikide gelsinler. "dedim ve yatağın tam ortasına geçtim. Hepsi gelip yatağın bir köşesine oturdular. Berk ve Korhan ise iskeleti yere bırakıp kendileri koltuğa oturmuşlardı. Kırhan abi "Başlattım." deyince hepimiz filme odaklanmıştık.
