Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
###
Hayatım boyunca hiç bu kadar heyecanlı hissetmemiştim. Şu an tamda Disfruto'nun dansını yapacağımız sahnenin kulisindeydik. Tahminlerime ve seyircilerin olduğu taraftan gelen seslere göre muhtemelen yüzlerce kişi vardı. Salon tam olarak sekiz yüz kişilikti ve daha önce hiç bu kadar fazla insanın gözü önünde dans etmemiştim.
Midem bulanmaya başlamıştı.
Terleyen avuç içlerimi elbisemin tüllerine sürttüm. Kendimi sakinleştirmek zorundaydım yoksa her şey, bütün emek benim yüzümden mahvolabilirdi.
Yavaş ve derin nefesler alarak gözlerimi kapattım. Bir süre öyle bekledikten sonra gözlerimi açıp kafamı Taehyung'a çevirdim. Saçlarını düzeltiyordu. Geldiğimizden beri o aynanın karşısında sadece saçları ile uğraşmıştı ama hakkını vermem gerekiyordu. Gerçekten bu konuda başarılıydı.
Bende eksik bir şey yoktu. Saçlarım küçük bir lastik tokayla yarım bağlanmıştı. Lastiğin gözükmemesi için de ucuna elbisemle uyumlu mavi bir çiçek takılmıştı. Gözlerimde açık mavi bir far vardı, üstünde de ince bir eyeliner çekilmişti. Dudaklarımda ise gül kurusu bir ruj vardı. Aynada kendimi incelediğimde aslında ne kadar zarif ve şık durduğumu fark ettim.
Gözlerim kendi yansımamdan Taehyung'a kaydığında gömleğinin yakalarını düzelttiğini görmüştüm.
Oturduğum sandalyeyi onun yanına doğru yaklaştırdım ve aynadan yansımamıza baktım.
"Bence bu gösteriden sonra bize en uyumlu çift ödülü vermeliler."
Taehyung'un söylediğine karşılık mahçup bir ifadeyle başımı eğdim ve sadece gülümsemekle yetindim.
İçerden isimlerimiz anons edildiğinde daha yeni düzene girmiş olan kalp ritmim tekrar bozulmuştu.
Taehyung'la aynı anda ayağa kalktığımda tökezlemiş olmamı umursamadan sahneye doğru ilerledim. Hemen arkamdaki adımların sahibinin hızlanmasıyla hızlı gittiğimi yeni fark ediyordum.
İkimiz birlikte tam sahnenin önünde durduğumuzda bütün ışıklar kapanmış, salon büyük bir sessizliğe gömülmüştü. Bu sessizlikte kalp atışlarımı bile duyabiliyordum.
Soğuk ve titreyen ellerimin içinde sıcak ve yumuşak parmakları hissettiğim an irkilmiştim. Gözlerim Taehyung'un parlayan gözlerine ulaştığında kalbime tarif edemediğim türden bir rahatlık ve yumuşama yayılmıştı.
"Sadece akışına bırak Lalisa. Yalnız değilsin. Keyif almaya bak çünkü senle ben bir daha bu anı ne zaman yaşarız bilemiyorum. Bu yüzden sadece tadını çıkar."
Yumuşak ve tok sesi bütün gerginliğimi alıp götürürken kızardığına emin olduğum yanaklarımı umursamadan gülümsedim. Çok karanlıktı ama Taehyung gülümsediğimi görmüştü. Bundan emindim.
