15. Yeni Dost

14.3K 723 157
                                    

Sınırları zorlayalım derken bahsettiğim kütüphane de sakso değildi! Tedirgince etrafa baktım. Kararmaya başlayan havayla çoğu öğrenci gitmişken geriye kalanlar da ya yatıyor, ya zorla önündekilere odaklanmaya çalışıyordu. Aletimin başını dilinde gezdiren çocuk gözlerimin içine baka baka gırtlağına kadar aldığında başımı geriye atıp hızlı soluklarla inlememi tutmaya çalışıyordum ki bu bile dikkat çekiyordu. Ama en büyük korkum inlemem değildi. Gırtlağındaki aletimle sulanmış gözlerinden yaşlar akan çocuğun öğürme refleksi gerçekleşirse biterdik. Fakat hayatımda daha önce bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyordum. Adrenalin vücudumda öylesine yoğundu ki kendimi tutmasam şimdi boşalabilirdim.

''Yeter.'' Diye fısıldadım. Ağzından akan salyalara aldırmadan sırıttı. Boşalacaktım. Çok az kalmıştı.

''Birlikte gelelim bebeğim.'' Daha fazla kendimi tutamadım. Kazağımın kolunu ısırarak gelmeye başladığımda sonuna kadar ağzında tuttu beni. En ufak bir şey bırakmadan geri çekildiğinde onunda eline boşaldığını görmüştüm göz ucuyla.

''Çok iyiydi.'' Diz çöktüğü yerden raflara yaslandığında Bende kendimi yanına bıraktım.

''Bir ara tekrarlayalım.''

Aslında bugün hiçbir şey planladığım gibi gitmemişti. Alarmım çalmamıştı ve kütüphaneye geç kalmıştım. Saatlerce çalışmış, son zamanların acısını çıkarmak istemiştim. Mola için dışarı çıktığımda Ekin aramış ve nerede olduğumu sorduğunda yorgun olduğum için beni eve bırakır umuduyla kütüphanede olduğumu söylemiştim. Nereden bileyim beni kuytuya çekip sakso çekeceğini?

''Dua et yakalanmadık. Burası benim favori yerim.'' Dedim yerden destek almadan kalkıp.

''Sonra inek deyince biz kötü oluyoruz.'' Ters ters baktım. Bir de arkamdan mırıltıyla laf sokuyor.

''Yalan mı oğlum? Kütüphane bir insanın nasıl favori yeri olur?''

''Sadece okul birincilerinin anlayabileceği bir şey. Kendini çok zorlama.'' Gözlerini devirdi. Birazdan kapanacağı için sadece üç kişi kalmıştı. Onlarda toparlanıyordu zaten. Masama gidip eşyalarımı çantama tıkarken Titreşimdeki telefonum çaldığında arayanın annem olduğunu gördüm. Hayırdır inşallah?

''Sen önden git geliyorum ben.'' Bir şey demeden başını salladığında insanları daha fazla rahatsız etmemek için dışarı çıktım.

''Alo?"

''Oğlum, merhaba. Nasılsın?" Sesi neşeliydi.

''İyiyim anne ders çalışıyordum. Senden naber?" Yalan sayılmaz.

''Bende çok iyiyim hayatım. Her şey yolunda değil mi? Paran yetiyordur umarım.''

''Merak etme. Artıyor bile.'' Sanki para hayatımızdaki en önemli meseleymiş gibi...

''Babanla konuştum aslında. Kredi kartının limitini kaldıracak yakında.'' Gözlerimi devirmeme mani olamadım. Muhabbete bak amına koyayım.

''Anne şuan biraz acelem var da.'' Keyifsiz bir gülüş sesi geldi kulağıma.

''Haklısın özür dilerim. Meşgul olmalısın ama söyleyeceklerim önemli. Ben-" korna sesiyle Ekin'e döndüğümde elimi bir dakika der gibi kaldırdım. Onun yanında konuşamazdım. ''Evet anne?"

''Ben hamileyim oğlum. Bir kardeşin olacak.''

°•°•°

''Ne olmuş lan buna? Şaftı kaymış.''

''Evine gitmek istedi de bırakmadım. Ne olduysa annesiyle konuştuktan sonra oldu.''

''Amaan ne hali varsa görsün. Ben aşkitomla buluşmaya gidiyorum beyler.''

Baştan Çıkarma Oyunları (GAY)Where stories live. Discover now